Es Şekûr

Es Şekûr

Es Selâm

Eş Şehîd

Zûl Celalî Vel İkrâm

Zûl Celalî Vel İkrâm

EL MUHYÎ

İhya eden, dirilten, can bağışlayan, hayat veren, sağlık verendir Allah. (azze ve celle)

O’nun öldürdüğüne kimse hayat ve can veremez.

Her gün, her saat, her saniye yeryüzünde milyonlarca varlık hayat bulup dünyaya gelmektedir. Bütün bunlar, Allah'ın (azze ve celle) Emriyle, Yaratmasıyla ve müsaadesiyle olmaktadır. Allah (azze ve celle) yoktan var edip hayat verdiği gibi, ölüyü de tekrar canlandırabilir. Buna ihyâ, yani, diriltme denir. Hayatı hiç yoktan veren Zâtın, ölülere yeniden hayat verip diriltmesi elbette son derece kolaydır.

Allah (azze ve celle) Öldüren ve Diriltendir!


“Senin yeryüzünü kupkuru görmen de Allah'ın âyetlerindendir. Biz onun üzerine suyu indirdiğimiz zaman, harekete geçip kabarır. Ona can veren, elbette ölüleri de diriltir. O, her şeye kadirdir." (Fussilet Suresi 39. Âyet Meali)

****

Ey hayatın Nûru!

Ey can veren Allah’ım!

Ey hayatın ve ölümün Sahibi!

Ey Ruhun Sahibi!

Ey hayat veren Rabb’im!

Ey ihya eden Rabb’im!

Ey Muhyî!

Ey canıma can veren Allah!

****

Yaratan Sensin Allah’ım!

Hayat veren Sensin Muhyî Adınla!

Ruh veren Sensin!

Bizi ihya eden Sensin!

Sen Yarattıklarına can Verensin Allah’ım!

Sen canlara can veren Allah’sın!

****

Rabb’im!

İbrahim’in (Aleyhisselam) soyundan gelenleriz biz;

Ve İbrahim’in (Aleyhisselam) diliyle şahitlik ederiz Sana:

“Benim Rabb’im öldüren ve diriltendir.” (Bakara Suresi 258. Âyet Meali)

Öldüren ve dirilten Sensin Rabb’im!

Sensin hayat veren!

İnkârcılara;

Kâfirlere;

Lanetli nemrut’un soyundan gelenlere karşı;

Yardım et bize Rabb’im!

Kalplerimize hayat ver Muhyî Adınla!

Muhyî Adınla dirilt kalplerimizi bizim!

*******

Öldüren ve dirilten yalnız Sensin Rabb’im!

Sensin hayat veren bize!

Hayır ve şer Sendendir Allah’ım!

Sen yardım etmezsen hiç kimse yardım edemez bize!

****

”Peygambere indirilen (Kuran-ı Kerim) i dinledikleri vakit de hakkı tanıdıklarından dolayı gözlerini yaşla dolup taştığını görürsün onların” (Maide Suresi 83. Âyet Meali)

*******

Marifet hakikatini yaz gönlümüze Muhyî Adınla Rabb’im!

Muhyî Adınla kalbimizi ihya et!

Mübarek Kelamını duyduklarında Senin;

Gözleri yaşlarla dolanlardan eyle bizi!

Marifet ehliyle bir tut bizi!

Ruhumuzu marifetinle ihya et!

****

Dinini hakkıyla ihya edenlerden eyle bizi Muhyî Adınla!

Muhyî Adınla Rabb’im;

Dosdoğru yolunda Senin;

Dipdiri ayakta duranlardan eyle bizi!

Her hayrın;

Hidayetin;

Kemâlin aslı ilmini;

Yerleştir yüreğimize Muhyî Adınla!

Muhyî Adınla yüreğimizi ihya et!

Hâlimizi ihya et bizim Rabb’im Muhyî Adınla!

Sana gelen yollarda önümüze çıkan afetleri kalp gözüyle görmemizi nasip et!

Sana olan ünsiyetimizi artır bizim!

Kalbimizi Sana yaklaştır Muhyî Adınla!

****

Riyadan çevir kalbimi Allah’ım!

İhsanınla ihya et beni!

Beni ihya et Muhyî Adınla!

****

Gafletten kalbimi çevir Allah’ım!

Zikrinle beni ihya et!

Beni ihya et Muhyî Adınla!

****

Dünyaya rağbetten çevir kalbimi Allah’ım!

Ahirete rağbetle ihya et kalbimi!

Beni ihya et Muhyî Adınla!

****

Kibirden kalbimi çevir Allah’ım!

Tevazuuyla ihya et kalbimi!

Beni ihya et Muhyî Adınla!

****

Kötülükten kalbimi çevir Allah’ım!

İyilikle ihya et kalbimi!

Beni ihya et Muhyî Adınla!

****

Şikâyetten çevir kalbimi Allah’ım!

Kalbimi şükrünle ihya et!

Beni ihya et Muhyî Adınla!

****

Sabırsızlıktan çevir kalbimi benim Allah’ım!

Sabırla ihya et kalbimi!

Beni ihya et Muhyî Adınla!

****

İhtirastan kalbimi çevir benim Allah’ım!

Kanaatle ihya et kalbimi!

Beni ihya et Muhyî Adınla!

****

O dar Günde

Mizan Gününde,

Rabb’im!

Muhsinlerin saflarına kat beni!

Beni sevdiklerinle bir tut!

Gaffar Adınla;

Settar Adınla;

Rahman Adınla;

Rahim Adınla;

Muhyî Adınla ihya et beni Rabb’im!

Mizan Gününde,

Beni Senin Kapında utandırma!

Âmin! Âmin! Âmin!

V’el hamdülillahi Rabbi’l âlemin

EL MUĞİS

Darda kalanların yardımına koşan.

Darda bırakmayan.

Sıkıntıyı gideren, üzüntüyü yok eden.

Allah (azze ve celle) bütün mahlûkatı için Muğis’dir. (yardımına koşan)

Allah (azze ve celle) üzüntü ve keder halinde dua eden kimsenin çağrısına karşılık ona yardım etmeye koşar.

Bu nedenle kim sıkıntılı anında Allah’tan (azze ve celle) yardım isterse, Allah (azze ve celle) o kimseye muhakkak yardım eder; sıkıntılarını giderir ve onu kederden kurtarır.

Müminler de Allah’ın (azze ve celle) Muğis Adının idrakinde olarak ve yalnız O’na güvenip dayanarak Allah’a (azze ve celle) dua edip yalvardıklarında Allah (azze ve celle) muhakkak ki kulunu darda bırakmayacaktır.

****

“Ey insanlar! Allah'a muhtaç olan sizsiniz. Zengin ve övülmeye lâyık olan ancak O'dur.” (Fatır Suresi 15. Âyet Meali)”

Ey hiçbir şeye ihtiyacı olmayan Rabb’im!

Ey her şeyden müstağni olan Rabb’im!

Ey azizler Azizi!

El âlimler Âlimi!

Ey kullarını darda Bırakmayan!

Ey imdada Koşan!

Ey nuruyla Işıklandıran kâinatı!

Ey gökten rahmet Yağdıran!

Ey hâmîler Hâmîsi!

Ey kimsesizlerin Sahibi!

Ey üzüntüleri Gideren!

Ey sıkıntıları yok Eden!

Ey Muğis!

Ey yoluna ram olduğum Allah!

“O'dur ki, onlar umutlarını kestikten sonra yağmuru indirir ve rahmetini serip-yayar. O, Veli'dir, Hamid'dir.” (Şura Suresi 28. Âyet Meali)

****

Hiçbir şeye ihtiyacı olmayan tek Varlık Sensin Rabb’im!

Sen azizler Azizisin!

Âlimler Âlimisin Sen!

Kullarını darda Bırakmayansın!

Rabb’im!

Sen imdada Yetişensin!

Hamiyetperverlerin Hamiyetperveri yalnız Sensin!

Her dilden çağrıya cevap verensin Sen!

Sen üzüntüleri Giderensin!

Sen sıkıntıları Giderensin!

Sen Muğis’sin Allah’ım!

Sen darda kalanların yardımına Koşan Allah’sın!

****

“Mûsâ’nın annesine, “Onu emzir, başına bir şey gelmesinden korktuğun zaman onu denize (Nil’e) bırak, korkma, üzülme. Çünkü biz onu sana döndüreceğiz ve onu peygamberlerden kılacağız” diye ilham ettik.” (Kasas Suresi 7. Âyet Meali)

****

Sen ki; kucağından koparıp yavrusunu,

Dalgaların kucağına bırakan annenin imdadına Yetişensin.

Sen ki; daralan yürekleri en iyi Bilensin.

Sen ki; yüreklere inşirah Verensin;

Musa’nın (Aleyhisselam) annesinin kalbine

Denk olsun kalbim sıkıntılarımda.

Benim de imdadıma yetiş Rabb’im;

Benim de sıkıntılarımı gider Muğis Adınla!

****

Resulullah (Sallallahu aleyhi ve sellem) buyurdu ki: “ Rabb’imiz, sıkıntılı durumun değişeceği zaman yakın olmasına rağmen, kullarının ümitsizliğe düşmesine şaşırır, sıkıntılı durumda olan kimseler ile ümitsizliğe düşenler olarak sizlere bakar, gülmeye devam eder ve sıkıntının bitmesinin yakın olduğunu bilir.”

****

Ey Azim olan Allah’ım!

Ey Kerim olan Allah’ım!

Ey ihsan Sahibi olan Allah’ım!

Bize “La ilahe illallah” nimetini bağışladığın gibi;

Tevhid nimetini bağışladığın gibi bize;

Darda kaldığımızda;

Sıkıştığımızda;

Bunaldığımızda;

“La ilahe illallah” zikrini nasip et kalbimize;

Dilimize “La ilahe illallah” zikrini nasip et!

Yalnız Sana güvenip,

Yalnız Senden yardım dilemeyi nasip et bize Rabb’im!

Bize La havle vela kuvvete illâ billâhil aliyyil aziym zikrini nasip et!

Kalbimizden kopup gelen Kelamını zikrettiğimizde Rabb’im;

Muğis Adınla bize yardım et!

Kederlerin imtihan olduğunu;

Sıkıntıların geçici olduğunu;

Geçici olduğunu bu dünyanın,

Bize unutturma ne olur!

Ne kadar nankör olsak da;

Ne kadar kusurlu olsak da;

Ne kadar umutsuz olsak da;

Kapına gelince Rabb’im çaresiz ve sessiz;

Bizi boş çevirme Kapından!

Dergâhından boynu bükük çevirme bizi!

Kederlerimizi sil Rabb’im!

Muğis Adınla sıkıntılarımızı gider!

Senden özge kimseye muhtaç etme bizi!

Bize yardım et Rabb’im o güzel Muğis Adınla!

****

Sisli bir fecre dalmıştık ummanda,

Bütün fırtınalara yakalanmıştı ruhlarımız çoktan,

Göz gözü görmez olmuştu bu karmaşada.

Her fırtınadan Senin Yüce Adınla kurtulduk Rabb’im!

Yaralı yüreklerimizle gelince Kapına,

Yaralara merhem Muğis adınla Yetiştin imdada!

O gölgesiz günde;

O zor günde;

Mizan gününde de Rabb’im,

Yetiş imdadımıza Muğis Adınla!

Âmin! Âmin! Âmin!

V’el hamdülillahi Rabbil âlemin!


EL MUCÎB

Tüm yönelenlerin dileklerine cevap Verendir Allah (azze ve celle).

İcabet eden, isteyene karşılık veren, teklifleri bilen ve O'na yalvaranların isteklerine icabet eden ve karşılık Verendir.


Allah (azze ve celle) duaları kabul edendir.


Kendine dua edip yalvaranların isteklerini işitip cevap veren, onları cevapsız Bırakmayandır Allah (azze ve celle)


Allah (azze ve celle)kendisine dua edip yalvaranların isteklerini İşitip onlara cevap verir. Allah (azze ve celle) katında hiçbir dua cevapsız kalmaz!


“Şayet kullarım Beni senden sorarlarsa gerçekten Ben çok yakınım. Bana dua edince duacının duasını kabul ederim; O halde onlar da Benim davetime koşsunlar ve Bana layıkiyle iman etsinler ki, doğru yola gidebilsinler.” (Bakara Suresi 186. Âyet Meali)



Ey yerin göğün Sahibi!


Ey İşiten!


Ey Gören!


Ey sinelerden gizleneni de bilen!


Ey en merhametli!


Ey en Şefkatli!


Ey en güzel Dost!


Ey dualara cevap Veren!


Ey duaları kabul Eden!


Ey Mucîb!


Ey Allah!


***


Hiç şüphe yok ki Sen İşitensin Allah’ım!


Hiç şüphe yok ki Sen Bilensin!


Sen dualara cevap Verensin hiç şüphe yok ki Allah’ım!


Mucîbu da’vete’l Muttarîn’sin Sen!


Sen çaresizlerin dualarını kabul Edensin!


Benim de duamı kabul et Dergâhında!


Beni darda bırakma!


Beni Sensiz bırakma!


Mucîbü’d dua Sensin Rabb’im!


Sen duaları kabul Edensin!


Benim de duamı kabul et Dergâhında!



***


Semûd kavmine de kardeşleri Sâlih'i ( elçi gönderdik). Dedi ki: Ey kavmim! Allah'a kulluk edin. Sizin O'ndan başka ilahınız yoktur. O sizi yerden (topraktan) yarattı. Ve sizi orada yaşattı. O halde O'ndan mağfiret isteyin; sonra da O'na tevbe edin. Çünkü Rabbim (kullarına) çok yakındır, (dualarını) kabul edendir.” (Hud Suresi 61. Âyet Meali)


***


Kederli bir rüya sanki hayat;


Ve kader deyip bir kalemde geçtiğimiz şey,


Bu rüyanın ta kendisi.


Bir gün uyandığımızda bu kederli rüyadan,


Hakiki yurdumuzda,


Meleklerin duası karşılasın bizi Rabb’im!


Sen ki Karîbu’l Mucîb’sin;


Duaları kabul Edensin Sen!


Ve takdir Senindir!


Meleklerin duasını nasip eyle bize!


Ve kabul et Meleklerinin duasını Rabb’im!


Bizi dergâhında utandırma!


“Rabbiniz şöyle buyurdu: "Bana yalvarın ki, size karşılık vereyim; çünkü Bana ibadet etmeyi kibirlerine yediremeyenler, yarın hor, hakir cehenneme gireceklerdir. " buyurdu.” (Mümin Suresi 60. Âyet Meali)



Attığım her adımda;


Aldığım her nefeste


Muhtacım Sana Allah’ım!


Beni Sana yaklaştıracak ameller yapmamı nasip eyle!


Kalbimle;


Ruhumla;


Seslendiğimde Ssana;


Sana umutla


Sana hayranlıkla;


Sana sadakatle dua ettiğimde,


Duamı kabul eyle Dergâhında!


Benin kimsesiz,


Beni Sensiz bırakma!


“Andolsun, Nuh bize yalvarıp yakardı. Biz de duayı ne güzel kabul ederiz!” (Saffat Suresi 75. Âyet Meali)


Allah’ım!


Yarattığın bütün varlıklara ilminle;


Dua edenlere de dualarını kabul etmekle yakın Olansın Sen!


Hiçbir hâlimiz gizli değildir Senden.


Yaptığımız her şeyi Bilen;


Ve kalbimizin sesini de işitensin Sen!


Rabb’im Nuh’u (Aleyhisselam) işittiğin gibi tıpkı;


Tıpkı balığın karnındaki Yunus’un (Aleyhisselam)


İşit kalbimden geçenleri.


Dualarımı kabul eden Adınla kabul et dualarımı.


İmdada yetişen Adınla,


Yetiş imdadıma Rabb’im!


Senden başka kimsenin gücü yetmez duaları işitmeye!


Kimsenin gücü yetmez duaları kabul etmeye.



***


Suyu bağrına çeken bir toprak gibi taşırım dualarımı kalbimde Rabb’im!


Büyülü yağmur damlalarıyla baştanbaşa yıkanan mavi sema gibi;


Tertemiz bir kalple taşırım kalbimde dualarımı!


Ve beni yalnız Sen Duyarsın Rabb’im!


İşiten;


Duyan;


Gören;


Bilen;


Duaları kabul Eden Adınla kabul et dualarımı!


Mahcup etme Dergâhında beni!


Beni utandırma Huzurunda!


Beni ateşin azabından koru!



Âmin! Âmin! Âmin!


V’el hamdülillahi Rabbi’l âlemin!





EL MENNÂN

İyilik ve lütufta bulunan; büyük bağışlarda bulunandır Allah.(azze ve celle)

Allah,(azze ve celle) insanı yaratan, onu güzelce şekillendiren; akıl, ruh ve sezgi gücü verendir. Allah,(azze ve celle) Mennân’dır; kendisinden isteyene karşılıksız Verendir. Kullarına, imanı veren, onları rızıklandıran ve karşılıksız nimet vererek onlara ihsanda bulunandır.

***

“Andolsun ki içlerinden, kendilerine Allah'ın âyetlerini okuyan, (kötülüklerden ve inkârdan) kendilerini temizleyen, kendilerine Kitap ve hikmeti öğreten bir Peygamber göndermekle Allah, müminlere büyük bir lütufta bulunmuştur. Halbuki daha önce onlar apaçık bir sapıklık içinde idiler.” (Al-i İmran Suresi 164. Âyet Meali)

***

Ey en büyük iyilik ve ihsan Sahibi olan Allah’ım!

Ey iyilik ve ihsanını yağmur yağmur Yağdıran yeryüzüne!

Ey insanı iki cevherden mürekkep kılan!

Ey cismini ve ruhunu lütfuyla güzelleştiren insanın!

Ey Mennân!

Ey Allah!

Lütfunla bize katından Peygamber, (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)

Gönderen Sensin Allah’ım!

Âyetlerinle bizi arındıran Sensin!

Sen gizli açık ihsanda Bulunansın Rabb’im;

İslam’la bizi Şereflendiren;

Hidayeti bir nur gibi kalbimize İndiren Sensin!

İhsanınla Allah’ım;

Ve Lütfunla Cebel-i Nûr’a indirdiğin nuru gönüllere nakşeden Sensin!

****

“Yaptığın iyiliği çok görerek başa kakma.” (Müdessir Suresi 6. Âyet Meali)

****

Verdiğin nimetlerle yaptığımız ihsanı,

Çok gösterme bize Allah’ım!

Nimet Sendendir ancak Rabb’im!

İhsan Sendendir!

Lütfunla Verdiğin nimetleri Senin yolunda sarf ederken;

Çok gösterme gözümüze iyiliklerimizi!

Mal da Senin;

Mülk de Senindir Allah’ım!

İhsan edip verdiklerinden,

Sıdk-ı kalp ile vermemizi nasip et bize!

Mennân Adının hakkı için Allah’ım,

Yaptığımız iyilikleri Dergâhında kabul et.

Minnet altında bırakma bizi Mennân Adınla!

Mennân Adınla bizi minnet altında bırakanlardan yapma!

****

“..Allah size lütufta bulundu…” (Nisa Suresi 94. Âyet Meali)

****

Mennân Adınla Rabb’im;

İlahi tecelliler nasip et kalbimize!

Ve İlahi Tecellinle;

Sana muhtaç gönüllere ihsan indir!

Bütün iyilikler Sendendir Rabb’im!

Ne yaptıysak hayır adına;

İyilik adına her ne yaptıysak,

Senin sonsuz Lütfun ve İhsanındandır!

Mennân Adının tecellisidir yaptığımız hayırlar!

Rabbim!

Bizi hayır sahibi yap Mennân Adının hürmetine!

Mennân Adının hürmetine Rabb’im;

Katında itibar edeceğin Salih ameller yapmamızı nasip et bize!

Muzdarip gönülleri sonsuz nimetleriyle,

Nimetlendiren Sensin Allah’ım Mennân Adınla!

Sekinet indiren Sensin Mennân Adınla Rabb’im muzdarip gönüllere!

İmdada yetişen Sensin!

Yardıma koşan Sensin!

Kapına geleni boş çevirmeyen Sensin!

İhsanını, Lütfunu lahuti bir ışık gibi dünyaya dağıtan Sensin!

Lütfunla ve ihsanınla imtihan ederken bizi;

Bizi verdiklerini çok görenlerden eyleme Rabb’im Mennân Adınla!

Mennân Adınla bizi hayır sahibi yap!

Bizi nazik;

Bizi lâtif;

Bizi Muhsin yap Mennân Adınla Allah’ım!

Malla, mülkle, makamla

Kalbimize gölge indirme!

Verdikçe bereketlenen;

Bereketlendikçe paylaşılan,

Nimetler ihsan eyle bize!

Sen Mennân’sın Allah’ım!

Sonsuz bağış Sahibi yalnız Sensin!

Mennân Adının tecellisini indir bugün yüreğimize!

****

“Şimdi Allah, bize lütufta bulundu ve ‘hücrelere kadar işleyen kavurucu’ azaptan korudu. “ (Tur Suresi 27. Âyet Meali)

Bu kalp Senin Tecelligâhın olsun Allah’ım!

Bütün güzel İsimlerin tecelli etsin kalbimde!

Şafakla kaybolan bir ay gibi yükselirken ruhum son nefesimde;

Lütfunla Allah’ım;

İhsanınla;

Gülümseyerek getirsin Meleklerin ruhumu Sana!

O son nefeste de Allah’ım;

Sana kavuşacağım O Gün’de,

Beni Sensiz bırakma!

Sıddıklarla;

Şehitlerle;

Müminlerle;

Bir tut beni!

Beni Ebedi Yurdunda da Allah’ım,

Lütfunla,

İhsanınla al Yanına!

‘Hücrelere kadar işleyen kavurucu azaptan’ beni koru!

Bana lütfet Mennân Adınla!

Âmin! Âmin! Âmin!

V’el hamdülillahi Rabb’il Âlemin!

EL LÂTİF

En ince ve zarif bir biçimde Lütuf sahibidir Allah. (azze ve celle)

Bir işi yapma hususunda yumuşak olmayı ve faydalı şeyleri, yarattıklarından dilediğine güzellikle ve incelikle ulaştıran; işlerin en ince ve en gizli yönlerini kendisinde toplayan; en ince işleri bilen, nasıl yapıldığı bilinmeyen, gizli olan en ince şeyleri yapan, insanları, talep ettikleri helal ihtiyaç ve amacına ince ve sezilmez yollardan da kibarlıkla ulaştıran, Yarattıklarının özünde yer alacak şekilde onlara incelik bahşedendir; lütfeden ve her şeye vâkıf olandır Allah, (azze ve celle)


****


“Gözler O’nu idrak etmez; fakat O, bütün gözleri idrak eder. O Lâtiftir, her şeyden haberdardır.” (En'âm Suresi 103. Âyet Meali)


****


Ey yıldızlı gecenin ve güneşli gökyüzünün Sahibi!


Ey yükselen şafağın ve sonsuz âfakın Sahibi!


Ey Meleklerin ve ruhun Sahibi!


Ey Kâinatın Sahibi!


Ey bizim Sahibimiz!


Ey Lâtif!


***


“Kitabın indirilmesi, daima gâlib, hikmet sahibi olan, günahı bağışlayan, tevbeyi kabul eden, âzabı şiddetli ve lütuf sahibi olan Allah’tandır. O’ndan başka ilah yoktur. Dönüş O’nadır!” (Mümin Suresi 3. Âyet Meali)


***



Sen Lâtif’sin Allah’ım!


Bizi muhtaç olduklarımıza nezaketle ulaştıransın Sen!


Sen Kullarına karşı lütuf Sahibi olansın!


Kullarına hoş ve güzel davranansın!


Lâtif Adınla kuşat kalbimizi bizim Allah’ım!


Ruhumuzu Lâtif Adınla kuşat!


Dalgalı mavi denizlerde incelikle yıkadığın gibi güneşi tıpkı;


O incelikle yıka kalplerimizi Lâtif Adınla Allah’ım!


Lâtif Adınla kalplerimize nüfuz et!



****


“Hiç yaratan bilmez mi? O, en ince işleri görüp bilmektedir ve her şeyden haberdardır.


O, yarattığını bilmez mi? O, Latif'tir; Habir'dir.” (Mülk Suresi 14. Âyet Meali)



Ya Lâtif! Ya Lâtif! Ya Lâtif!



Sen Lâtif’sin Allah’ım!


Az ve aciz amellerimize çoğu Verensin Sen!


Sen Lâtifsin Allah’ım!


Kapına geleni geri çevirmeyen;


Ümit edenleri ümitsiz bırakmayansın!


Kendi nefsine acımayanlara Acıyansın Sen!



Sen Lâtifsin Allah’ım!


Hataları Affedensin!


Her zorluğu Kolaylaştıran


Ve her kırığı onarıp İyileştirensin Sen!


****


“Kitabın inidirilmesi, daima gâlib, hikmet sahibi olan, günahı bağışlayan, tevbeyi kabul eden, âzabı şiddetli ve lütuf sahibi olan Allah’tandır. O’ndan başka ilah yoktur. Dönüş O’nadır!” (Mümin Suresi 3. Âyet Meali)



Sen Lâtif’sin Allah’ım!


Dinine yardım edene yardım Eden


Ve onları çokça Övensin Rabbim!


Sen Lâtif’sin Allah’ım!


Lütfunla muamele et bize!


Sen Lâtif’sin Allah’ım!


En gizli işleri, incelikleriyle bilen yalnız Sensin!


Allah’ım! Gizli açık yaptığımız günahlarımızı bağışla Lâtif Adınla!


Lâtif Adınla incelik nasip et bize de!


****



“Nimet olarak size ulaşan ne varsa, Allah'tandır. Sonra size bir zarar dokunduğu zaman da yalnız O'na yalvarırsınız.” (Nahl Suresi 53. Âyet Meali)



Ey Lâtif!


Ey lütfu bol olan Allah’ım!


Ey hikmetiyle tohumu başağa,


Başağı lokmaya çeviren Allah’ım!


İncelik ve nezaketle sunarsın Takdirini!


İncelikle öğretirsin yaşamayı bize!


Ve biz inceliklerinle ulaşırız takdir ettiğin nimetlere!


Musa’yı (a.s) akıl almayacak bir incelikle;


Zalim firavunun sarayında büyüten Sensin!


Yusuf’u (a.s) incelikle zindandan saraya taşıyan Sensin Allah’ım!


Ey Lâtif!


Hesap Gününde bize lütfedeceğini umduğumuz yalnız Sensin!


Lütfet bize!


Bize Lütfet Lâtif Adınla Hesap Gününde!


****


Resulullah (Sallalahu Aleyhi ve Sellem) buyurdu ki; “Allah, mümin kimseye, ancak onun için hayr olacak bir hüküm verir: ona memnun olacağı bir şey isabet etse, şükreder. Bu onun için hayr olur. Zarar isabet etse, sabreder. Bu da onun için bir hayr olur.”



Ey Lâtif olan Allah’ım!


Önünde diz çöküp yalvarıyorum Sana;


Secde edip önünde Sana yalvarıyorum Allah’ım;


Bir hayra ulaştığımızda,


Sana hakkıyla şükretmemizi nasip et!


Neticesi kalbimizi daraltan, ruhumuz boğan işlerimizde Lütfunla sabır ver bize!


Lütuf sahibi yalnız Sensin Allah’ım!


Sen lütfedersen; şükredebiliriz ancak.


Sen lütfedersen sabrederiz musibetlere.


Lütfet bize Allah’ım!


Bizi sabır ve şükür ehli kıl!


Kalbimize bir incelik bahşet Lâtif Adınla!


Dostlarına karşı nazik olmayı nasip et hepimize!


Lâtif Adınla ruhumuza incelik bahşet.


****


Sen Lâtifsin Allah’ım; en Nazik Olan yalnız Sensin!


Mayıs kelebekleri gibi hafif ve ürkek ruhumuz şimdi;


Ruhumuz, belki kanatlanacak birazdan sonsuza.


Lütfunla Allah’ım ve İhsanınla,


Ürkek ruhlarımızı incitmeden al şimdi Yanına!



Âmin! Âmin! Âmin!


Velhamdülillahi Rabbil Âlemin!



El KEBİR

“Sadece Rabbini tekbir et (yücelt)” (Müdessir Suresi 3. Âyet Meali)


ALLAHU EKBER!



Allah’ın (azze ve celle) Hiçbir aklın büyüklüğünü kavrayamayacağı kadar Büyük olan ve Kendisinden daha büyük hiçbir şeyin olmayacağı bilinen adıdır Kebir.


Aziz ve Celil Olan Allah’ın büyüklükte benzeri yoktur.


O, Kibriya Sahibidir.


Varlığının kemaline hiçbir sınır yoktur.


Bütün Büyüklükler Allah’a (azze ve celle) mahsustur.


Aziz ve Celil Olan Allah her şeyden Yücedir. Kainatın her ber zerresini hüküm ve kudretiyle idare Eden ve her şeyi Hükmü altına Alandır Allah. (azze ve celle)


Allah (azze ve celle) İlmiyle, Kudretiyle, Sanatıyla, Nimetleriyle her şeyden Büyüktür ve bütün bunların tek Sahibidir.



“Allah O’dur ki, O’ndan başka ilah yoktur. Mutlak Hâkim, Kutsal, Kurtuluşun Tek Kaynağı, İman Bağışlayan, Doğru ile Yanlışın Tek Belirleyicisi, Üstün, Eğriyi Düzeltip Doğruyu İhya Eden, Bütün İhtişamın Sahibi! Şanı Yüce Olan Allah her şeyden münezzehtir. O, Allah’tır; Yaratıcı, Bütün Özlere ve Görüntülere Şekil Veren Yapıcı! Bütün mükemmellik vasıfları yalnız O’nundur. Göklerde ve yerde olan her şey O’nun sınırsız şanını yüceltir. Çünkü yalnız O’dur kudret ve hikmet Sahibi Olan.” (Haşr Suresi 22–23-24. Âyet Meali)



*****


“Yedi kat göklerin Rabbi, azametli Arş'ın Rabbi kimdir? Diye sor!” (Müminun Suresi 86. Âyet Meali)



Ey yedi kat göklerin Rabbi!


Ey azametli arşın Rabbi!


Ey akıllara durgunluk veren Büyüklüğün Sahibi!


Ey yücelikte eşi benzeri Olmayan!


Ey dağların ve denizlerin Sahibi!


Ey hilalin ve güneşin Sahibi!


Ey yıldızlı semanın sahibi!


Ey altından ırmaklar akan Adn Cennetlerinin Sahibi!


Ey İlminde;


Sanatında;


Kudretinde;


Nimetinde


Sınır Olmayan Rabb’im!


Ey bütün hikmetlerin Sahibi!


Ey en Mukaddes!


Ey Kebir!


Ey en Yüce dostum!


Ey Allah!



*******



Resulullah (Sallallahu aleyhi ve sellem) buyurdu ki; “Allah azze ve celle buyuruyor: ‘İzzet Benim örtüm, Kibriya da örtümün vakardır. Öyle ise kim bundan Benimle çekişirse ona azap Ederim.’”



******



Rabb’im!


Şu koskoca dedikleri küçük dünyadan yüzümü çevir benim!


Kalbimi çevir şu yalan dünyadan!


Nezdinde bir sinek kanadı kadar kıymeti olmayan dünyadan benim kalbimi çevir!


Büyüklenip böbürlenenlerden eyleme beni!


Cennete gireceğini Müjdelediğin cana yakınlardan;


Hoşgörülü olanlardan;


Nefsine kıymet vermeyenlerden;


Mütevazı olanlardan eyle beni Rabb’im!


Rabb’im!


Tevazudan neşet eden şerefi;


Takvadan neşet eden izzeti;


Kanaatten neşet eden hürriyeti niyaz ederim Kebir Adınla Senden!


Senden tam tevazu niyaz ederim Rabb’im Kebir Adınla!



*******


Resulullah (Sallallahu aleyhi ve sellem) buyurdu ki; “Kalbinde zerre miktarı kibir olan Cennete giremez.”


“Kibir hakkı beğenmemek, insanları küçük görmek ve onları aldatmaktır.”



*****


Ya Kebir!


Ya Sahibim!


Ya Allah!


Sen ki Senin için tevazu gösterenleri yüceltirsin ancak iki cihanda;


Senin için tevazu gösterenlerden eyle beni!


Resulullah’ın (Sallallahu aleyhi ve sellem) getirdiklerine boyun eğenlerden eyle!


Kalp gözüme bir nur ver Rabb’im!


Hakla bâtılı ayırt edecek, kurtuluşa erdiren bir basiret nasip eyle!


Senin nişan ve delillerine çevirmemi nasip eyle bütün nazarımı!


Rabb’im!


Hevamdan vazgeçmemi nasip eyle Hakkın için!


İman, teslim ve inkıyatla,


Kalpten kabul etmemi nasip eyle delillerini!


“O, görüleni de görülmeyeni de Bilir; çok Büyüktür, her şeyden Yücedir.” (Rad Suresi 9. Âyet Meali)



Rabb’im!


Keremin;


Cömertliğin,


Birr’in;


İhsanın


Ve Lütfunla


Bunca nimet bahşetmişken bana;


Ve bütün bunların Sahibi Senken
Verdiklerinle Sana yaklaşmamı isterken Sen;


Beni kurtuluşa erdirmek isterken,


Nasıl büyüklenirim Rabb’im Yüceliğin karşısında?


Nasıl bir şeyin sahibi sanarım kendimi?


Aklım idrak edemese de Büyüklüğünü Senin;


Büyüklüğünü hiçbir şekilde tahayyül edemesem de;


Kalbim Sana teslim Rabb’im!


Ruhum Sana teslim!


Sen ki “Ol!” Dediğin için ben varım;


O zaman Senin için ben varım!


Bu aciz varlığım Senin için var!



*******


“ Çünkü Allah, gerçeğin ta kendisidir. O'ndan başka çağırdıklarınız hep batıldır. Ve gerçekten, Allah, tek yüksek, tek büyük olan O'dur.” (Lokman Suresi 30. Âyet Meali)


*******


Üzerimde akıl almayacak kadar çok nimetinin hakkı varken Rabb’im!


Ve ben eda edemesem de şükrünü Nimetlerinin;


Ve benim Senin üzerinde hiçbir hakkım yokken,


Senin o Büyük Kebir Adına sığınıp;


Günahları affeden eden Gaffar Adına sığınıp Senin;


Günahları örten Settar Adına sığınıp;


Merhamet eden Rahman Adına sığınıp;


Lütfeden Latif Adına sığınıp,


Tüm güzellikleri Zâtında Toplayan Allah Adına sığınıp


Cennetini isterim Senden!


Israrla Cennetini isterim Rabb’im!


Rabb’im!


Kebir Adının hakkı için,


İhtişamlı Yüceliğinle


Ve Vakarınla


Bizi ateşin azabından koru!


Ve bizi Cennetine al Rabb’im!


Âmin! Âmin! Âmin!


V’el hamdülillahi Rabbi’l âlemin!



“Hayır, onların (o inkârcıların) kalpleri bu hususta cehâlet içindedir. Ayrıca onların bundan (bu şirk ve inkârcılıklarından) öte birtakım (kötü) işleri vardır ki, onlar bu işleri yapar dururlar.


En nihayet, refah ve bolluk içinde olanlarını sıkıntıya (veya azaba) uğrattığımızda, bakarsın ki onlar feryadı basarlar.


Boşuna sızlanmayın bugün! Zira bizden yardım göremeyeceksiniz.


Çünkü âyetlerim size okunurdu da, siz, buna karşı kibirlenerek arkanızı döner, geceleyin hezeyanlar savururdunuz.


Onlar bu sözü (Kur'an'ı) hiç düşünmediler mi? Yoksa kendilerine, daha önce geçmişteki atalarına gelmeyen bir şey mi geldi?


Yoksa Peygamberlerini henüz tanımadılar da bu yüzden mi onu inkâr ediyorlar.


Yoksa onda bir cinnet olduğunu mu söylüyorlar? Hayır; o, kendilerine hakkı getirmiştir. Onların çoğu ise haktan hoşlanmamaktadırlar.


Eğer hak, onların kötü arzu ve isteklerine uysaydı, mutlaka gökler ve yer ile bunlarda bulunanlar bozulur giderdi. Hayır, biz onlara şan ve şereflerini getirdik; fakat onlar kendi şereflerine sırt çevirdiler.


(Resûlüm!) Yoksa sen onlardan bir karşılık mı istiyorsun? Rabbinin vereceği daha hayırlıdır. O, rızık verenlerin en hayırlısıdır.


Gerçek şu ki sen onları doğru bir yola çağırıyorsun.


Ahirete inanmayanlar ise, ısrarla yoldan çıkmaktadırlar.” (Müminun Suresi 63-74 Âyet Meali)


Related Posts with Thumbnails