Es Şekûr

Es Şekûr

Es Selâm

Eş Şehîd

Zûl Celalî Vel İkrâm

Zûl Celalî Vel İkrâm

EL MÜTEÂL

En yüce olan; bilinenlerin en üstünü; sonsuz ve sınırsız yüceliğe sahip olan Allah’tır. (azze ve celle) Aklın mümkün gördüğü her şeyden, her hâl ve tavırdan pek yüce ve pek münezzeh olan; her türlü noksanlık, zayıflık, acizlik, hata ve kusurdan münezzeh olan; aşkın ve hazinesi tükenmeyendir.

******


“Fe-eynemâ tuvellû fe-semme vechullah”


“Nereye yönelirseniz yönelin, Allah'ın Zâtı oradadır" (Bakara Suresi 115. Âyet Meali)



*****


Ey bütün hazinelerin Sahibi olan Allah’ım!


Ey Yüceler Yücesi!


Ey görüneni de görünmeyeni de Bilen!


Ey Doğunun ve batının Rabbi


Ey bütün hazinelerin Sahibi!


Ey en Merhametli!


Ey en Şefkatli!


Ey Yüce Yaratan!


Ey Müteâl!


*****


Senin Yüceliğini gözler idrak edemez Allah’ım!


Akıl idrak edemez Senin Yüceliğini!


Şefkatinin sonsuzluğunu idrak edemez hiçbir akıl sahibi!


İlminin sonsuzluğunu akıl sahipleri idrak edemez Allah’ım!


Allah’ım her şeyin Sahibi Sensin!


Sensin kalbime koyduğun sonsuz sevginin kaynağı!


“Ol!” Demenle olur her şey!


Her şey Senin Kudretindedir.


Müteâl Adınla kuşat kalbimizi bizim!


Müteâl Adınla bakmamızı nasip et dünyaya!


Müteâl Adını hissedelim kalbimizde Allah’ım!


Allah’ım Kalpleri mutmain kılan Kitabınla ulaştır bizi Müteâl Adına!


*****


“Rabbinin Yüce İsmini tesbih et” (A’la Suresi 1. Âyet Meali)


Ya Müteal!


Ya Allah!


Senden gaflette bırakma kalbimi!


Ruhumu Senden gaflette bırakma ya Müteâl!


Yağmurla, rüzgârla;


Güneşle, Ayla;


Kuşlar ve karıncalarla;


Denizlerle, dağlarla;


Ağaçlarla;


Yer, gök ve Meleklerle,


Senin Yüce İsmini tesbih ederim;


Tesbihimi kabul et!


“Subhânallah “


“Subhânallah “


“Subhânallah “


****


“O, gaybı da, müşahede edileni de bilendir. Pek büyüktür, Yücedir.” (Rad Suresi 9. Âyet meali)



Ey Gaybın Sahibi!


Ey Gaybın anahtarını elinde tutan Allah!


Gaybımızı hayr eyle bizim!


Ya Aziz!


Ya Müteâl!


Ya Allah!


Verdiğin her bir nimete sonsuz şükr olsun!


Ve hamd olsun yüce Kur’an’a!


Hamd olsun yolladığın Elçiye! (sallalahu aleyhi vesellem)


Hamd olsun yüce İslam’a!


Hamd olsun Sana


******


“Uyan! Onlar Rablerinin karşısına çıkacaklarından şüphe içindedirler; uyan ki, O her şeyi kuşatmıştır. (Fussilet Suresi 54. Âyet Meali)



Uyandır gözlerimi Ya Müteâl!


Gafletten uyansın gözlerim!


Ya Müteâl!


Ya Allah!


Uyandır kalbimi!


Kalbim gafletten uyansın!


Hiçbir şek ve şüphe yoktur kalbimde ya Müteâl!


Kıyamet Gününe iman eden kalbimde hiçbir şek ve şüphe yoktur!


Tahayyül edilemeyecek sonsuz hazinenin içinde Allah’ım!


Varlığına ve Birliğine hiçbir şek ve şüphe yoktur!


*****


Allah, yedi kat göğü ve yerden bir o kadarını yaratandır. Ferman bunlar arasından inip durmaktadır ki, böylece Allah'ın her şeye kadir olduğunu ve her şeyi ilmiyle kuşattığını bilesiniz. (Talak Suresi 12. Âyet Meali)



Ya Müteal!


Ya Allah!


Yaratan Sensin yedi kat göğü ve bir o kadarını!


Ferman Senindir!


Sen her şeye Kâdirsin!


İlmin her şeyi kuşatmıştır!


Ya Müteal!


Ya Allah!


Bütün duyuların üstündeki varlığının ışığı kalbime dolsun bugün!


Bugün Allah’ım ve Yarattığın her yeni gün;


Duyabileceğim her bir hissimle


Ve bütün varlığımla,


Kalbim yalnız Seni hissetsin!


Aşkın Varlığınla ışıt kalbimi!


Gözlerim Senin Yüce Varlığının ışığıyla aydınlansın bugün!


Bugün ve Yarattığın her yeni gün Allah’ım,


Kulaklarım Senin İlahi Kelamınla dolsun yalnız!


Ellerim, Ya Müteâl!


Ya Allah!


Ellerim, hep Senin Divanına açık olsun!


Müteâl Adını hissetsin ruhum her an!


Sana gelen yollarda Allah’ım!


Müteâl Adın ruhumu kuşatsın!


Varlığım Senin varlığına feda olsun Ya Müteâl!


Ya Allah!


Varlığım Senin Varlığına feda olsun!



******


“Allah, O'ndan başka tanrı yoktur; O, hayydir, kayyûmdur. Kendisine ne uyku gelir ne de uyuklama. Göklerde ve yerdekilerin hepsi O'nundur. İzni olmadan O'nun katında kim şefaat edebilir? O, kullarının yaptıklarını ve yapacaklarını bilir. (O'na hiçbir şey gizli kalmaz.) O'nun bildirdiklerinin dışında insanlar O'nun ilminden hiçbir şeyi tam olarak bilemezler. O'nun kürsüsü gökleri ve yeri içine alır, onları koruyup gözetmek kendisine zor gelmez. O, yücedir, büyüktür.” (Bakara Suresi 255. Âyet Meali. -Âyet el Kürsi-)





Bu derin sessizlik Sensin Allah’ım!


Ebrulu bir akşamda,


Yıldızlarda parıldayıp yanar Müteâl Adın!


Cemâlin bizden gizli fakat;


Her yerde Sen varsın yâ Müteâl!


Sen Müteâl’sin Allah’ım!


Sonsuz ve sınırsız yüceliğe sahip yalnız Sensin!


Gözlerin o güne dek görmediği;


Kulakların o güne dek duymadığı;


Kalplerin o güne dek hissetmediği;


Muhayyilemizi aşan;


Rahmet Yurduna,


Kabul et bizi Müteâl Adınla Allah’ım!


Müteâl Adınla bize merhamet et!


Her şeyi Kuşatan Müteâl Adınla bize acı!


Rabb’im!


Bizi o yüce Müteâl Adınla al Yanına!


Ruhumuzu sonsuzlukta aşkın Varlığınla sarmala!



Âmin! Âmin! Âmin!


Velhamdülillahi Rabbil Âlemin!










EL MÜSTEAN


Kendisine ihtiyaç duyulan ve Kendisinden yardım beklenendir Allah azze ve celle. Müsteân Olan Allah, darda ve zorda kalanın başvurduğu, yardım dilediği, Kendisinden yardım ve destek istenen tek Merci ve Güçtür.

"Ey Rabbim! Bana bahşedeceğin her hayıra öyle muhtacım ki." (Kasas Suresi 24. Ayet Meali)

Ey muhtaçların Sahibi Olan Rabb'im!
Ey her şey Kendisine muhtaç!
Sen yegâne muhtaç olduğum Rabbimsin Allah'ım!
Bugün nasıl da muhtacım Sana!
Bugün ve her gün Sana nasıl muhtacım Allah'ım!
Bana güç Ver; kuvvet Ver bana!
Ve korktuğum her şeyden beni emin Kıl Allah'ım!
Bu an ve her an Sen yardım Et bana!
********

"Ey insanlar, sizsiniz hep Allah'a muhtaç fakirler. Allah ise, zengin ve hamd ile övülecek O'dur ancak." (Fatır Suresi 15. Âyet Meali)


Sen hiçbir şeye ihtiyacı Olmayansın Allah'ım!
Senden başka her şey Sana muhtaçtır!
Beni doğrultacak Olan Sensin!
Senin istikametine muhtacım Rabb'im!
Sana muhtacım ben!
Ey ihtiyaçlarımı benden daha iyi Bilen Rabb'im!
Bütün ihtiyaçlarımı en hayırlı şekilde Gidermeni dilerim Senden!


"De ki: sizi bu zor durumdan ve bütün sıkıntılardan Allah kurtarır." (Enam Suresi 64. Âyet Meali)

Ey muhtaç olduğum Allah!
Ne yaparsam yapayım;
Ne hayır işlersem işleyeyim
Amellerimle kurtuluşa eremeyeceğimi biliyorum Rabb'im.
Bunu biliyor, buna inanıyorum!
Senin Rahmetinin ve İhsanının olmadığı yerde kurtuluş da yoktur!
Ya Rabb!
Ne olur beni amelini beğenenlerden Eyleme!
Gücüm nispetinde istikamete yaklaşanlardan Eyle beni ne olur!
Rahmetin ve İhsanınla beni kurtuluşa Erenlerden Eyle Rabb'im!
Beni ve bütün müminleri sıkıntıdan Kurtar Rabb'im!
Rabb'im, o Dar Günde; Hesap Gününde de;
Ne olur; ne olur bizi Utandırma!

"Şüphesiz, Rabbimiz Allah'tır deyip, sonra dosdoğru yolda yürüyenlerin üzerine Melekler iner. Onlara: Korkmayın, üzülmeyin, size vâdolunan cennetle sevinin! Derler." ( Fussilet Suresi 30 Ayet Meali)

Ey Rabb'im!
Ey yardımcıların Yardımcısı!
Ey dosdoğru Yolunda yürüyenleri Melekleriyle Koruyan!
Ey Melekleriyle üzerimize müjdeler Saçan!
Ey Müstean!
Bizi dosdoğru Yolunda ilerleyenlerden
Ve ondan hiç ayrılmayanlardan Eyle Müstean Adınla!
Müstean Adınla,
Üzerimize Meleklerini İndir Rabb'im ne olur!
Ve Va'dettiğin Cennetinle Sevindir bizi!

"Ve de ki: 'Ey Rabbim, bağışla ve merhamet et, Sen merhamet edenlerin en hayırlısısın." (Mü'minun Suresi 118 Ayet Meali)

"Rabbimiz Allah'tır" deyip sonra da dosdoğru yaşayanlara korku yoktur ve onlar üzülmeyeceklerdir. Onlar, cennetliktirler, yaptıklarına mükafat olarak sonsuza dek orada kalacaklardır " (Ahkaf Suresi 13. 14. Âyet Meali)

"Musa kavmine dedi ki: "Allah'tan yardım isteyin ve sabredin. Şüphesiz ki yeryüzü Allah'ındır. Kullarından dilediğini ona vâris kılar. Sonuç (Allah'tan korkup günahtan) sakınanlarındır." (A'raf Suresi 128. Âyet Meali)

Rabb'im!
Ey Müstean!
Bütün işlerinde Sana güvenenlerden;
Bütün işlerinde Sana dayananlardan;
İşlerinin neticesine rıza gösterenlerden
Ve apaçık Hak üzre olanlardan Eyle beni Müstean Adınla!
Sen ki kulunun neye ihtiyacı olduğunu bilirsin Ya Rabb!
Sen ki ne zaman dara düştüğünü Bilirsin kulunun!
Müstean Adınla Rabb'im;
Benden daha iyi Bildiğin ihtiyaçlarımı Gider ne olur!
Darda kaldığımda da Sen Yetiş imdadıma Müstean Adınla!
Tevekkül ve hidayet nasip Ederek;
İmanımın kuvvetlenmesine yardım Eyle Müstean Adınla!

"...Her kim de Allah'tan korkarsa, Allah ona bir çıkış yolu sağlar." (Talak Suresi 2.Ayet Meali)
"...Her kim Allah'a tevekkül ederse O ona yeter..." (Talak Suresi 3. Ayet Meali)
"...Her kim Allah'tan korkarsa, Allah onun işine bir kolaylık verir." (talak Suresi 4. Ayet Meali)
"...Her kim Allah'tan korkarsa, Allah onun kabahatlerini örter ve mükafatını büyütür." (Talak Suresi 5. Ayet Meali)

Rabb'im!
Senin Sözün haktır!
Sözlerin en güzeli Senin Sözündür!
En doğrusu sözlerin Senin Sözündür ey Müstean!
Müstean Adının hakkı için ne olur;
Bana bir çıkış yolu nasip Eyle!
Allah Adının hakkı için kusurlarımı Ört Rabb'im!
Ne olur Rabb'im Allah Adının hakkı için işlerimde bana kolaylık Ver!
Beni mükafatlandır Rabb'im; ve Müstean Adınla mükafatımı Artır!
Şimdi, Resulullah'ın (sallallahu aleyhi ve selem) diliyle dua ediyorum Sana Rabb'im duamı kabul buyur Dergahında!
"Allah'ım Seni zikretmek, Sana şükretmek ve Sana güzelce ibadet etmek için bana yardım et."

Âmin! Âmin! Âmin!
V'el Hamdülillahi Rabbil Âlemin!

EL MÜKEVVİR


Allah (azze ve celle) Mükevvir'dir. Yani açıp Yarattıklarını sarıp, toplar ve ortadan kaldırır. Gündüzü geceye dolar, geceyi gündüze sarar. Gece ile gündüze son verir; gündüz ile geceye son verir. Her şeyi evirir çevirir; hâlden hâle uğratır; yapar bozar yeni bir şekil ve hâl verir. Güneşi yeryüzüne bir lamba yapan Allah (azze ve celle) güneşi toplamaya ve defterini dürüp kaldırmaya yani tekvîr etmeye Kâdirdir.

*******
"Allah gökleri ve yeri hak ile yarattı, geceyi gündüzün üstüne sarıyor, gündüzü de gecenin üstüne sarıyor. Ay ve güneşi emrine âmade kılmış, her biri belli bir süreye doğru akıyor. Uyan! O çok güçlü, çok bağışlayandır."
(Zümer Suresi 5.Âyet Meali)
*******
Ey gündüzden geceyi; geceden gündüzü Çıkaran Rabb'im!
Ey karanlıktan aydınlığa Çıkaran Rabb'im!
Ey aciz insanın kalbini hâlden hâle Çeviren Rabb'im!
Ey her şeye muktedir Olan Rabb'im!
Ey güneş gibi berrak ve aydınlık Kitabını yeryüzüne İndiren semadan!
Ey sonsuz semanın ferahlığını kalbimize Bahşeden Rabb'im!
Ey Mükevvir!
Sen ki bizi karanlıktan aydınlığa Çıkaransın Rabb'im!
Sen ki gönlümüzü ısıtan apaydınlık Âyetleriyle huzura Kavuşturansın bizi.
Ne kadar karanlık çökerse çöksün üzerimize;
Sen ki üzerimize sekinet İndiren;
Sen ki, Kıyamete kadar Koruyacağın Âyetlerle ışığa Kavuşturansın bizi.

*******
Her kötü söze teşne dilimizi,
Hikmetli ve doğru söyleyen Kıl Mükevvir Adınla Rabb'im!
Mükevvir Adınla, hep doğruyu Söylet dilimize!
İndirdiğin sekinetin nuruyla kalplerimizi Dirilt Rabb'im!
Rabb'im Mükevvir Adınla acziyetimizi kuvvete Çevir bizim!
Doğruluğun; günah ve sapıklığa çağıran sebeplere galebe çalmasını nasip Eyle!
Nefsimizi sabırsızlık ve sızlanmaktan alıkoymayı nasip Eyle!
İmanımızı kuvvetlendir Rabb'im Mükevvir Adınla!
Kalbe hayat, nur ve kuvvet meyvesi veren imanla Kuşat kalplerimizi.
Hayat Ver ki kalplerimize gaflet uykusundan uyansın kalbimiz.
İmanın hakikatini keşfetmeyi nasip Eyle kalbimize Verdiğin hayatla Rabb'im!
Ve nur Ver ki; ayırt edelim hakla batılı;
Delalet ve hidayeti ayırt edelim;
Şüphe ve yakîni ayırt edelim Bahşettiğin nurla Rabb'im!

********
"İman edenlerin Allah'ı anma ve O'ndan inen Kur'an sebebiyle kalplerinin ürpermesi zamanı daha gelmedi mi? Onlar daha önce kendilerine kitap verilenler gibi olmasınlar. Onların üzerinden uzun zaman geçti de kalpleri katılaştı. Onlardan birçoğu yoldan çıkmış kimselerdir." (Hadid Suresi 16. Âyet Meali)
*******
Ey aydınlıkların Aydınlığı Rabb'im!
Ey nurların Nuru!
Ey her şeye yegâne Muktedir!
Ey güneşi Toplayan!
Ey Mükevvir!
********
Her daim Seni anmayı ve
Katından İndirdiğin Kur'anla kalplerimizin ürpermesini nasip Eyle bize.
İman makamından ihsan makamına Yükselt bizi Rabb'im Mükevvir Adınla!
Öyle ki İndirdiğin zikrin önünde baş eğerek;
İhtiram göstererek ulaşalım ihsan makamına!
Nefsini hesaba çeken;
Mahlûkatına yumuşak ve nazik muamele eden;
Hakla murakabe edebilen bir sekinet İndir üzerimize Rabb'im Mükevvir Adınla!
Yardım Sendendir Rabb'im!
Tevekkül yalnız Sendendir!
Güç ve kuvvet yalnız Seninle ve Senin İzninledir Rabb'im!
Acziyetimizi kuvvete Çevir bizim Mükevvir Adınla!

*****
Ey karanlık arzın her köşesini ışıkla Dolduran birdenbire!
Ey Mükevvir!
Kanayan kalplerin üzerine doğsun güneşin Rabb'im!
Gözü yaşlı anaların karanlık gecelerinin üzerine doğsun güneşin!
Ne zaman bunalsak, ne zaman daralsak;
Mükevvir Adınla Sen tut ellerimizden Rabb'im!
Sen Çevir gecemizi gündüze!
Sen ki güneşin yürüdüğü altın yolun Sahibi!
Sen ki nizam Veren âleme!
Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve selem) diliyle yaptığım duayı kabul buyur Dergâhında Rabb'im ne olur!

*******
"Yüzümü, hakka yönelerek, gökleri ve yeri yaratana çevirdim. Ben, O'na ortak koşanlardan değilim. Namazım ve diğer ibadetlerim, hayatım ve ölümüm âlemlerin Rabbi Allah içindir. O'nun ortağı yoktur. Ben bununla emrolundum ve ben Müslümanlardanım. Allah'ım Melik Sensin, Senden başka ilah yoktur. Sen benim Rabbimsin ve ben de senin kulunum. Nefsime zulmettim. Günahımı itiraf ettim. Tüm günahlarımı bağışla. Şüphesiz, günahları ancak Sen bağışlarsın. Beni ahlâkın en güzeline erdir. Onun en güzeline ancak Sen erdirirsin. Ahlâkın kötüsünden de beni uzaklaştır. Zira kötüsünden ancak Sen uzaklaştırırsın. Buyur, Allah'ım buyur! Hayrın tümü iki elindedir. Şer, Sana nispet edilmez. Ben Sana sığınır ve Sana dönerim. Sen mübarek ve yücesin. Senden mağfiret diler ve Sana tevbe ederim. "
(Müslim 1/534) Âmin! Âmin! Âmin!
V'el hamdülillahi Rabbil âlemin!

EL-MÜHEYMİN

Allah'ın (azze ve celle) her şeyi görüp gözeten, her şeye şahit olan, her şeyi koruması altına alan, onları muhâfaza edip saklayan olduğu manasındadır. Zatı ilahi indinde hiçliğini hissettiren, sonsuz esma ve vasfı karşısında hayretlere daldıran, yüceliği karşısında kendinden geçiren, hâmi olan. Âllah (azze ve celle), yarattığı mahlûkatının amellerini, rızıklarını, ecellerini bilip muhafaza eder. Bütün varlığı görüp gözeten, yetiştirip varacağı noktaya ulaştıran ancak O'dur. Hiçbir zerre, hiçbir lâhza, Onun bu lütuf ve şefkatinden boş değildir.

Ey zamanın Sahibi! Ey en Emin Koruyucu! Ey Şahit! Ey Müheymin! Ey Hamî! Ey Allah!
Zamanın Sahibi Sensin Allah'ım! En emin Koruyucu Sensin! En doğru Şahit Sensin Allah'ım! Sen Müheymin'sin!
Senin en emin Koruyucu olduğuna şahitlik ederim Allah'ım!
Senin Kelamının en doğru Kelam olduğuna şahitlik ederim!
Senin zikrinle mutmain olur kalbim ancak! Kalbim ancak, Senin Adınla inşirah bulur!
Senden haya ederim Rabb'im!
Senin Cezandan korkarım!
Havf ve reca arasında titrerken kalbim şimdi; Ürperen ve titreyen kalbime serinlik ver Müheymin Adınla!

"O öyle Allah'tır ki, O'ndan başka ilah yoktur. Melik'tir; Kuddûs'tur; Selam'dır; Mü'min'dir; Müheymin'dir; Aziz'dir; Cebbar'dır; Mütekebbir'dir. Allah, (müşriklerin) şirk koştuklarından münezzehtir." (Haşr Suresi 23. Âyet Meali)

Sen Allah'sın!
Senden başka ilah yoktur!
Mülkün Sahibisin Sen!
Bütün noksanlıklardan münezzehsin! Selamet verensin Sen Allah'ım! Emniyete kavuşturan Sensin! Gözetip Koruyansın Sen Allah'ım! Sen her şeyden Üstünsün! Sen Mütekebbir'sin Allah'ım! İstediğini zorla yaptıransın! Büyüklükte eşin yoktur Senin! Sen müşriklerin ortak koştuğu her şeyden münezzehsin Allah'ım!

"Her nefsin bütün kazandıkları üzerinde gözetici olana mı (baş kaldırılır?)" (Ra'd Suresi 33. Âyet Meali)

Müheymin Adına sığınırım Senin Rabb'im!
Nefislerin kazandıklarının üzerinde Gözetici olan Adına sığınırım! Az amellerimizi saklayıp, koruyan; Ve misliyle mükâfatlandıran Müheymin Adına sığınırım! Müheymin Adınla Allah'ım! Hayra ulaştır bizi!
Müheymin Adınla koru bizi kötülüklerden!
Bizi himaye et!
Tek Hamîmiz Sen ol bizim!
Sığındık Senin Hamî Adına!
Adımızı hamîdlerle taşısın Meleklerin semaya!

"Ne zaman sen bir işte bulunsan, ne zaman Kur'an'dan bir şey okusan ve siz ne zaman bir iş yaparsanız, o işe daldığınız zaman biz mutlaka üstünüzde şahidizdir. Ne yerde ne gökte zerre ağırlığınca bir şey Rabbinden uzak ve gizli kalmaz. Bundan daha küçüğü ve daha büyüğü yoktur ki apaçık kitapta (levh-i mahfuzda) bulunmasın." (Yunus Suresi 61. Âyet Meali)

Müheymin Adınla yalvarıyorum Sana Rabb'im!
Meleklerin hayırda yarışanlarla çıkarsın adımızı semaya!
Adımızı semaya; yetimi koruyup kollayanlarla çıkarsın Meleklerin! Her hayırda ve şerde;
Senin yolunu koruyanlarla ulaşsın semaya adımız!
Senin Müheymin Adına sığınırım şimdi Rabb'im!
Hamî olan Adına!
Şahit olan Adına sığınırım!
Bir zarar verse de bize şahitlik;
Müheymin Adınla Rabb'im!
En doğru şahitler olmamızı nasip et bize Müheymin Adınla!

Ya Müheymin! Ya Müheymin! Ya Müheymin!
Yıldırımın çarpıp geçtiği ya da;
Fırtınanın kökünden söktüğü
Bir ağaç gibiyim şimdi.
Bir yol arıyor ruhum savrularak rüzgarda! Yalın, tenha ve en doğru yola; Müheymin Adınla ulaştır beni Rabb'im!

Basma perdeli penceresinden hüzünle bakan;
Anamın duaları şimdi yanımda!
Onun yattığı toprak;
Senin Müheymin Adına sığınıp;
Allah Adına sığınıp Senin,
Yattığı toprak,
Her gün biraz daha yakın şimdi bana! Sessizce toprağa gireceğim ‘O Gün' Rabb'im!
Utandırma beni günahlarımla!
‘O Gün' beni Müheymin Adınla karşıla toprakta!
Günahlarımı ört Gaffar Adınla!
Beni Müheymin Adınla karşıla Rabb'im! Müheymin Adının hatırına; Hatırına Selâm Adının; Beni ‘O Gün' Selamınla karşıla!
Âmin! Âmin! Âmin!
V'el Hamdülillahi Rabb'il Âlemin!

EL MUTAHHİR

Şirkten, kötülükten, günahtan ve her türlü manevi kirden insanları temizleyendir Allah. (azze ve celle)

Rabbinin karşısında her şekilde aciz olan insanın günah yapmama ihtimali yoktur. Ancak Aziz ve Celil Olan Allah, kulları defalarca tevbe edip defalarca günaha batsa da her seferinde kullarını MUTAHHİR Adı ile Temizlemek ve Temize çıkarmak ister.

*******

“Hani kendisinden bir güvenlik olarak sizi bir uyuklama bürüyordu. Sizi kendisiyle tertemiz kılmak, sizden şeytanın pisliklerini gidermek, kalplerinizin üstünde (güven ve kararlılık duygusunu) pekiştirmek ve bununla ayaklarınızı (arz üzerinde) sağlamlaştırmak için size gökten su indiriyordu.” (Enfal Suresi 11. Âyet Meali)

*******

Ey merhametlilerin en merhametlisi Olan Rabb’im!

Ey her türlü hata ve kusurdan münezzeh Olan Subhan!

Ey tevbe kapılarını hep açık Tutan!

Ey her türlü kirden bizi Temizleyen Rabb’im!

Ey Rahmeti Gazabını geçen Rabb’im!

Ey Mutahhir!

Ey Allah!

*******

“ Kullarından tevbeyi kabul eden, kötülükleri affeden ve işlediklerinizi bilen O'dur.” (Şura Suresi 25.Âyet Meali)

*******

Rabb’im!

Tevbe kapılarını Aç bize Tevvab Adınla!

Bağışlanma ve af kapılarını Aç Gaffar Adınla!

Üzerimize Rahmet Yağdır Rahman Adınla!

Bizi Temizle Rabb’im; Mutahhir Adınla!

Mutahhir Adınla ruhumuzu Yıka Rabb’im!

Ruhumuzu Arındır Mutahhir Adınla!

*******

“Eğer Allah, yaptıkları yüzünden insanları (hemen) cezalandırsaydı, yeryüzünde hiçbir canlı yaratık bırakmazdı. Fakat Allah, onları belirtilmiş bir süreye kadar erteliyor. Vakitleri gelince (gerekeni yapar). Kuşkusuz Allah, kullarını görmektedir:” (Fatır Suresi 45. Âyet Meali)

******

Rabb’im!

Sen ki cezada acele Etmeyen Sabır’sın!

Sen ki ömrümüzce yaptığımız her şeyi teferruatıyla Bilen Hasîb’sin!

Sen ki gizlinin de gizlisini Bilen Habîr’sin!

Sen ki Alçaltan Muzîl;

Sen ki izzet sahibi Kılan Muiz’sin!

Sen ki bizi bizden daha iyi Bilensin Rabb’im!

Sen ki şahdamarımızdan daha yakın Olansın Bize!

Temizle bizi Rabb’im Mutahhir Adınla;

Ecel gelmeden bizi Temizle!

Mutahhir Adınla ruhumuzu Arındır Rabb’im!

******

Rabb’im!

Kalbi Seni anarak mutmain olanlardan Eyle bizi!

Namazında daim olan kullarından olmamızı nasip Eyle!

Mukarreb kullarından Kıl bizi Rabb’im!

Bizi Namazımızla;

Bizi Orucumuzla;

Bizi Zikrimizle tezkiye Eyle!

Sabırla muhkem kıl kalbimizi bizim Rabb’im!

Ve bizi temizle Mutahhir Adınla!

Mutahhir Adınla kalbimizi Arındır Rabb’im!

Kıyamette Senin meclisinde bulunacak;

Zühd ve takva sahiplerinden kıl bizi Mutahhir Adınla!

Mutahhir Adınla;

İmanımızı Temizle bizim;

İmanımıza şirk Bulaştırma Rabb’im Mutahhir Adınla!

Tertemiz, pırıl pırıl bir kalple

Gelmemizi nasip Eyle Dergâhına!

Ruhumuzu Arındır Mutahhir Adınla!

*****

Ya Rabb!

Yalnız Sana ibadet eden;

Yalnız Sana yönelen;

Yalnız Senden korkan;

Yalnız Senden ümit Eden

Ve yalnız Sana boyun eğen kullarından Eyle bizi Mutahhir Adınla!

Ömrümüzü Senin Yolunda, Sana adamamızı nasip Eyle!

Vaktimizi parçalanmaktan kurtar bizim!

Temizle vaktimizi Rabb’im Mutahhir Adınla!

Mutahhir Adınla,

Cehennem Narından bizi Koru!

Bizi çılgın ateşin azabından koru Rabb’im Mutahhir Adınla!

******

“İman edenlerin Allah'ı anma ve O'ndan inen Kur'an sebebiyle kalplerinin ürpermesi zamanı daha gelmedi mi?...” (Hadid Suresi 16. Âyet Meali)

*******

Rabb’im!

Kibir ve korkaklıktan,

Cimrilik ve hasetten

Bizi temizle Mutahhir Adınla!

Kalpleri titreten mübarek Âyetlerinle temizle bizi;

Bizi temizle Mutahhir Adınla!

Mutahhir Adınla ruhumuzu Arındır Rabb’im!

*******

“Göklerin ve yerin gaybı Allah'a aittir. Kıyamet saatinin vakti bir göz açıp kapama gibidir; yahut daha yakındır. Şüphesiz, Allah her şeye güç yetirendir.” (Nahl Suresi 77. Âyet Meali)

****

Tezhib Ettiğin yaldızlı semalar gibi Temizle kalbimizi Rabb’im!

Karanlık nice Âlemleri bağrında barındıran deryalar gibi Temizle bizi!

Bir anda tohumları önünde sürükleyen

Rüzgârların gibi Estir kalbimizde Rüzgarlarını.

Kalbimizi Rüzgârlarınla Temizle Rabb’im!

Mutahhir Adınla bizi Temizle!

Rabb’im Mübarek Kelimelerinle Temizle bizi!

Kalplere şifa veren Mübarek Kelimelerinle Temizle!

*******

Ya Rabb!

Yoksuluz; muhtacız;

Aciziz;

Şefaatine muhtacız Rabb’im!

Rızkına muhtacız;

Kalplerimizi Diriltmene muhtacız bugün;

Ayağa Kaldırmana muhtacız;

İzzetine muhtacız.

Mukarreb kullarından olmamızı nasip Eyle bizim ne olur!

Bizi temizle Mutahhir Adınla!

Cimriliği;

Kini;

Kasaveti;

Korkuyu;

Sil At kalbimizden Rabb’im Mutahhir Adınla!

Mutahhir Adınla ruhumuzu Temizle!

*****

Ne zaman daraldıysam;

Ne zaman yıkıldıysam;

Sımsıkı Tuttun beni Allah’ım!

Beni Sımsıkı Tuttun!

O Gün’de de Rabb’im;

Büyük küçük demeden

Bütün hesapların ortaya döküleceği O Gün,

Tohumu filiz Yapan Kudretinle;

Goncayı güle Çeviren Kudretinle;

Yine Tut ellerimden Rabb’im Mutahhir Adınla!

Mutahhir Adınla!

Tertemiz Al Yanına beni,

Beni sımsıkı Tut O Gün Rabb’im!

İmdada Yetişen;

Her darlıktan selamete Çıkaran Selam Adınla Tut ellerimden!

Ve Kaldır ayağa Mutahhir Adınla!

Âmin! Âmin! Âmin!

V’el hamdülillahi Rabbi’l âlemin!

EL-MUSAVVİR

Allah(azze ve celle) tasarlayan, tasvir eden, her şeye güzel bir şekil ve özellik veren. Varlıklara suret kazandıran, onları birbirinden ayrı ve güzel özelliklerle donatandır. el Musavvir Adı, Allah'ın (azze ve celle)varlıkları, onların her birinin hüviyetini şeklen ortaya koyan ve açığa çıkaran bir özellikle yarattığını ifade eder.


Allah (azze ve celle) takdir eden ve yaratmayı murad ettiği şeyi varlık planına çıkaran olduğu gibi; aynı zamanda, yarattığı her şeyi bir suret çizerek biçimlendiren ve böylece de her bir şeye ayrı bir hususiyet verendir. Ve bu husus canlı ve cansız bütün varlıklar için geçerlidir. Bu sayede varlıkları birbirinden ayırabiliyoruz. Yaratıkların suretlerini ve hallerini takdir edip, dilediği şekilde icad ederek tasvir eden ancak O'dur.


...


"O, Yaratan, var eden, şekil veren Allah'tır. En güzel İsimler O'nundur. Göklerde ve yerde bulunan her şey O'nu tesbih eder. O, daima galibtir; hikmet Sahibidir."
(Haşr Suresi 24. Âyet Meali)

...


Ey güneşin, ay'ın ve yıldızların Sahibi olan Allah'ım!
Ey denizlerin ve dağların sahibi olan Allah'ım!
Ey rüzgârın ve yağmurun Sahibi olan Allah'ım!
Ey bütün harikuladeliklerin Sahibi
Ey zamanın sahibi!
Ey Sahib-i Zaman
Ey bizim Sahibimiz!
Ey bütün tasavvurların kaynağı!
Ey bütün tasavvurların membaı!
Ey Musavvir!
Ey taptığım Allah!


...


"Sizi (ana) rahimlerinde nasıl dilemişse öylece şekillendiren O'dur."
(Al-i İmrân,Suresi 6. Âyet ÂMeali)

Kâinatı en güzel şekliyle tasvir eden Sensin Allah'ım!
Sensin en güzel şekliyle Yaratan insanı!
Kulluk Sanadır ancak!
Bir damla sudan insanı Yaratan Sensin!
Yarattığın insana en güzel şeklini veren Sensin Allah'ım!
Kulluk, en güzeli Yaratan Sanadır ancak!


...


"Sizi Yaratmış, sonra size şekil vermiştik..." (A'râf Suresi 11. Âyet Meali)
Issız bir vadinin ortasında dalıp gitmiştim boy atan çiçeklere;
Filizlerin ucunda açan goncalarda gördüm Musavvir Adını Allah'ım!
Yaprakların üzerinde parıldayan çiğ tanelerinde gördüm Musavvir Adını!
Dalgın ve hayran bakıyordum şaheserlerine.
Gece siyah tülünü serince gökyüzüne,
Yapayalnız kaldım vadi ve yıldızlar arasında.
Uzaklarda titreyen solgun bir yıldızda gördüm Musavvir Adını!
Musavvir Adını Allah'ım, Derinliği bin bir renkle bezeli deryalarda gördüm!
Her birini eşsiz bir elmas gibi işlediğin,
Kar tanelerinde gördüm Musavvir Adını!
Musavvir Adını,
Rengârenk, oya oya işlenmiş kelebek kanatlarında gördüm Allah'ım!
Yükü bedeninden büyük karıncalarda gördüm Musavvir Adını!
Musavvir Adında gördüm Allah'ım Kudretini!

"O da: Bizim Rabbimiz, her şeye hilkatini (varlık ve özelliğini) veren, sonra da doğru yolu gösterendir, dedi." (Ta Ha Suresi 50. Âyet Meali)

Ey bütün varlıkların Sahibi!
Ey en Kudretli Hükümdar!
Musavvir Adınla ibret almamızı nasip et bize!
İbret almamızı nasip et kâinata baktıkça!
Allah'ım bizim hayretimizi artır!


...


"Ey insan! Seni yaratıp düzenleyen ve dilediği şekilde terkib ederek sana mütenasip bir vücut veren Kerem sahibi Rabb'ine karşı, seni isyana sevk eden nedir?" (İnfitar suresi 6-8 Âyet Meali)

Yalnız Seni bilir, yalnız Seni zikreder şu dilsiz taşlar.
Tevazudan parça parça olan toprak Seni zikreder!
Göze gözükmez rüzgâr seni zikreder halince...
Ey varlıklara en güzel şekli veren Allah'ım!
Ey akıl almaz güzellikler Yaratan Allah'ım!
Ey varlıkları en güzel hassalarla donatan Allah'ım!
Ey Musavvir!
Kalbimize yeniden şekil ver Musavvir Adınla!
Musavvir Adınla Allah'ım; mana ver Yarattığın bu kalbe!
Kalplerin anahtarı Sendedir Yâ Rab!
Kalbimizi düzelt Musavvir Adınla!

Âmin! Âmin! Âmin!
V'el hamdülillahi Rabbil Âlemin

EL MUKSİT

En doğru Olandır Allah. (azze ve celle)

Muksit Olan Allah bütün işleri birbirine denk ve yerli yerinde yapandır.


Mazlumun hakkını zalimden Alandır Aziz ve Celil Olan Allah.


O, Hükmünde ve İşlerinde en adaletli Olandır.


Allah (azze ve celle) sonsuz ve üstün adalet ve merhamet sahibi Olandır. Kullarına muamelesi merhamet ve adalet üzeredir.


Yapılan zerre kadar iyiliği, karşılıksız bırakmayan ve zayî Etmeyendir Allah. (azze ve celle)


****




Ey zerre kadar iyiliği karşılıksız Bırakmayan Rabb’im!


Ey bütün iyiliklerin sahibi!


Ey mazlumun hakkını zalimde Bırakmayan!


Ey mazlumun Sahibi!


Ey hiçbir hak sahibinin hakkını zayî Etmeyen!


Ey hak sahiplerinin Sahibi!


Ey güneşi en adaletli biçimde yerleştiren Kainata!


Ey güneşin Sahibi!


Ey en adaletli şekliyle hilâli yerleştiren semaya!


Ey semanın ve hilâlin Sahibi!


Ey yıldızların, yerin göğün Sahibi!


Ey her muamelesi hak Olan Rabb’im!


Ey adaletlilerin en Adaletlisi!


Ey Muksit!



****



Zerre kadar iyiliği karşılıksız Bırakmazsın Sen Rabb’im!


Bütün iyilik ve ihsanların tek sahibi yalnız Sensin!


Mazlumun hakkını zalimde bırakmazsın Sen!


Hiçbir hak sahibinin hakkını zayî Etmeyen de Sensin!


Güneşi en adaletli Yerleştiren Sensin kâinata Rabb’im!


Güneşin Sahibi de Sensin!


Sen en adaletli şekliyle hilâli semaya Yerleştirensin!


Semanın ve hilâlin sahibi Sensin!


Yerin göğün Sahibi Sensin Rabb’im!


Her muamelesi hak Olan yalnız Sensin!


Sen adaletlilerin en Adaletlisisin!


Sen sonsuz adalet Sahibi Olan Muksit’sin!


“(Süleyman) onun bu sözünden dolayı gülercesine tebessüm etti ve: "Ey Rabbim, beni nefsime hakim kıl ki, bana ve anama-babama verdiğin nimetlere şükredeyim ve hoşnut olacağın iyi bir iş yapayım ve beni rahmetinle iyi kulların arasına kat!"dedi.” (Neml Suresi 19. Âyet Meali)



Ey güneşin, havanın, suyun sahibi Olan Rabb’im!


Ey sonsuz Adaletiyle Kur’anı bize bahşeden Rabb’im!


Adaleti emreden Kur’anın ışığım olsun iki cihanda!


Kur’anın ışığı ile adaleti ayakta tutmamı nasip et ömrüm boyunca!


Velev ki aleyhimize bile olsa!


Sen ki en üstün adalet ve merhamet Sahibisin Rabb’im!


Sen ki her işi birbirine denk ve lâyık Olansın!


Sen ki hiçbir mazlumun hakkını zayî Etmeyensin!


Mahlûkatında gördüklerime Muksit Adınla bakmamı nasip et!


Denizleri, dağları yaratan kudretine haşyetle; ürpertiyle bakmamı nasip et!


Sonsuz Kudretinle Yarattığın her şeye hamd ü senalar olsun Rabb’im!


Rabb’im benim hamdimi artır!


Havayı; suyu; taşı; toprağı, yazı; kışı; geceyi; gündüzü


Adaletle Yaratan Kudretine olan hamdimi artır benim Rabb’im!


Beni Salih kulluranın arasına kat!




Resulullah’ın (Sallallahu aleyhi ve sellem) diliyle dua ediyor, yalvarıyorum Sana!


Duamı kabul buyur dergâhında ne olur!


“Allah’ım! Sapıklığa düşmekten veya düşürülmekten, ayağımın kaymasından veya kaydırılmasından, zulmetmekten veya zulme uğramaktan, cehalete düşmekten veya cahil bırakılmaktan Sana sığınırım.”


****





Ey cehilden; gafletten; hatadan uzak Olan Rabb’im!


Sen ki Adaletinle fukarayı zengin; mülksüzü mülk sahibi Yapansın!


Her muamelen hak ve hayırdır!


Ey günahları Affeden Rabb’im!


Ey kusurları Örten!


Ey biçarelerin Sahibi!


Bizi takva üzre Yaşat!


Ve öyle al canımızı Rabb’im!




*****




Hilâlin ve yıldızların sükûn indirdiği bir gece belki;


Belki çifter çifter Meleklerinin hazır bulunduğu bir sabah Namazında!


Kalbimin Sana tam teslimiyeti için dua ederken belki Kâbe’de;


Belki ıssız bir ağustos sıcağında; cehennem sıcağı korkusuyla ürperirken


Gelip alacak Meleklerin canımı!


Ve ben geleceğim Kapına!


Zerre kadar iyiliği zayî etmeyen Muksit Adınla


Kabul et beni yanına ne olur Rabb’im!


Beni, günahları setreden Settar Adınla;


Selamete Erdiren Selâm Adınla;


Bağışlayan; Esirgeyen; Koruyan;


Sonsuz şefkat ve merhamet kaynağı;


Rahman ve Rahim Adınla al Yanına Rabb’im!





Âmin! Âmin! Âmin!


V’el hamdülillahi Rabbil âlemin!








EL MUKÎT

İlmi gereğince, her yaratılmışın azığını ve gıdasını tayin eden, azıkları ihtiyaçlarına göre beden ve kalplere gönderendir Allah (azze ve celle) Her çeşit rızkı yaratan O’dur.

Her canlıya azığını verecek güçte olan yalnız O’dur.


İşleri düzene koyan, idare eden ve koruyandır O.
Bu mânaya göre Mukît, Rezzak mânasınadır; Allah(azze ve celle) her varlığa varlığını devam ettirecek kadar azık ulaştırır. Kimi varlıkların rızkını yiyeceklerden, kimilerininkini zikir ve ibadetten, kimilerininkini de ilahi keşif ve müşahedeler türünden Yaratmıştır Allah(azze ve celle).

****



“Sizin için yerde olanların tümünü yaratan O'dur. Sonra göğe yönelip (istiva edip) de onları yedi gök olarak düzenleyen O'dur. Ve O, her şeyi hakkıyla bilendir.” (Bakara Suresi 29. Âyet Meali)



Ey Sahib-i Zaman!


Ey her şeye Sahip Muktedir!


Ey yarattıklarına ihtiyacı olanı takdir Eden!


Ey Mukît!


Ey Allah!


Ey rızkını havayla, suyla Gönderen!


Ey güneşle gönderen rızkını!


Ey rızkını rüzgârlarla, yağmurlarla Gönderen!


Ey rızkını toprağın kalbinden çıkarıp armağan Eden!


Ey rızıkları âdilane taksim Eden!


Ey Mukît


Ey emrine ram olduğum Allah!



****


“Şüphesiz rızık veren, güç ve kuvvet sahibi olan ancak Allah'tır.” (Zariyat Suresi 58. Âyet Meali)


****


Yerde ve gökte ne varsa hepsini Yaratan Sensin Rabb’im!


Yedi kat göğü düzenleyen Sensin!


Sen tek Yaratan ve tek Mukîtsin!


Her şeyin rızkını veren yalnız Sensin Rabb’im!


Yeri ve göğü ayakta tutan Sensin Kudretinle!


Takdir Senindir!


Akıl almaz nice işi düzene koyan Sensin Mukît Adınla Rabb’im !


Rabb’im!


Mukît Adınla bize hayırlı rızıklar takdir et!


Kalbimizin rızkını ver Mukît Adınla!


****



Ey koruyan ve esirgeyen Allah’ım!


Ey rızık veren Allah’ım!


Ey yegâne ihtiyaç giderici olan Allah’ım!


Ey ezeli ve ebedi ilim Sahibi!


Ey Mukît!


Ey emrine ram olduğum Allah!



****


Dönüp duran bu muhteşem kâinatta;


Düzenin ve idarenin yegâne Sahibi Sensin Allah’ım!


İhtiyacı her ne ise Yarattıklarının;


İhtiyacını Gönderen onlara Sensin!


Her canlının azığını verecek yegâne güç Sendedir!


Kendi düzeni, tedbiri, hikmeti gereğince;


Dilediği şekilde rızkı Dağıtan Sensin!


Kimin neye ihtiyacı varsa Gönderensin Sen Allah’ım!


Ruhumuzun rızkı da Senin Elindedir!


Senin Elindedir kalbimizin rızkı!


Hamd ve şükür rızkını;


Güneşin en parlak ışıklarını yaydığı gibi,


Yay kalbimize Mukît Adınla!


Kalbimizi genişlet Zikrinle Allah’ım!


Bize bir inşirah ver Mukît Adınla!


Sırra vâkıf olanların rızkıyla rızıklandır ruhumuzu!


Ruhumuzu Senin rızkına lâyık olacak şekilde temizle Allah’ım!


Mukît Adının hakkı için Allah’ım;


Bizi nimetlendir!


Gücümüzün yettiğince;


Yakın uzak demeden,


Bütün muhtaçlara ulaşmamızı nasip et Mukît Adınla!



****


Söğüt gölgesinde dinlenen yorgun bir ihtiyar gördüm;


Seni anlattı yavaşça.


Mukît Adınla Rabb’im,


Kaç bahara, kaç yaza ulaştığını anlattı bana.


Sonra toprağa baktı dalgın dalgın;


Gülümsediğini gördüm.


Toprak da gülümsedi sanki onunla;


O’dur topraktan Yaratan insanı!


O’dur rızkı topraktan çıkaran!


Sonsuz Hikmetiyle;


Tohuma can veren O’dur!


Esrarlı bir hikayedir bu” dedi sonra;


“Yaşadıkça göreceksin!”


Bir parça toprak aldı yerden avuçlarına;


“Bak!” dedi.


Toprak ağlar her sonbaharda kuruyan dallara bakınca.


Dallar ‘Ağlama! Ölmeyeceğim!” der toprağa.


Senden gelmiştim; hatırlasana!


Yine sende dirileceğim.


Mukît Adıyla, her bahar dalları yeşerten;


Her bahar ayrılıklara son veren Allah,


Bizi de rızıklandırır Mukît Adıyla!


Duam odur ki; bu son demde, bu son zamanda;


Mukît Adı Rabb’imin


Tecelli etsin benim için Ebedi yurdunda da!”


İhtiyar ağlıyordu.


Teslim olmuş o kalbin gözyaşları toprağa akıyordu.


***


Rabb’im!


Son nefesime kadar, Mukît Adını bana da unutturma!


Son nefesimi verince Rabb’im;


Kavuştuğum an Sana,


Beni de ne olur Mukît Adınla karşıla!


Ruhumu rızıklandırdığın gibi ömrüm boyunca,


Ne olur son yolculuğumda da,


Beni yalnız,


Beni rızıksız,


Beni Sensiz Bırakma!



Âmin! Âmin! Âmin!


V’el hamdülillahi Rabb’il Âlemin!




EL MU’İZZ

İzzet ve ikrâm edici, şeref sahibi, izzet veren, aziz kılan, ağırlayan, Yalancılığa, samimiyetsizliğe itibar etmeyen demektir.



Ey gecenin ve gündüzün Sahibi olan Allah’ım!


Ey bütün güzel İsimleri zâtında toplayan


ve güzelliğini kâinata bir yağmur gibi yağdıran Allah’ım!


Sen Mu’izzsin!


Kullarına izzet ve şeref veren, onları aziz kılansın Allah’ım!


Bizi de izzetli ve şerefli kullarından kıl Rabbim!


Bu dünyada izzet ver bize


ve ahirette de kitabı sağ elinden verilen şerefli kullarından kıl bizi Rabbim!


“ Allah onları sever, onlar da Allah’ı sever…


Allah ihsanı bol, her şeyi hakkıyla bilendir.” (Maide Suresi 54. Ayet Meali)


Seni sevenlerden ve Senin sevdiklerinden eyle bizi Allah’ım!


İhsanını esirgeme bizden!


***


“… Şeref Allah’a, Resulüne ve müminlere aittir” (Münâfikûn Suresi 8 Ayet Meali)


Bize de şeref ver Allah’ım!


Mümin kullarının arasına kat bizi de!


***



Seni bilenlerdir izzet sahibi olanlar Allah’ım;


Senin öldüren ve dirilten olduğunu bilenler;


Senin harikalar yarattığını bilenler;


Senin adil olduğunu bilenler;


Senin tek rızık veren olduğunu bilenler;


Senin günahları bağışlayan olduğunu bilenler;


Senin duaları kabul ettiğini


Ve bize şah damarımızdan daha yakın olduğunu bilenlerdir izzet sahibi olanlar!


Bizi, izzet sahibi kıl Rabbim!


***


Hevâ ile berhava olmuş geçmişimizin kapkara hatıralarının içinden


Yeni doğan bir bebek gülümsemesi gibi çek çıkar sana olan sevgimizi!


Ve sevgimizi kabul et Allah’ım!


Günahla yoğrulan geçmişimizin içinden,


Yalnızca bir kere de olsa,


Seni kalbimizde hissederek yaptığımız secdemizin güzelliği ile,


Karşıla bizi!


Sen Mu’izzsin Rabbim!


İkram edicisin Sen!


Mu’izz adınla karşıla bizi!


Gaffar adınla, Rahim adınla karşıla!


Secdemizi kabul et!


İzzetli kullarından olmamızı nasip et bize Allah’ım!



***


Sen Mu’izzsin Rabbim!


İzzet ve şeref veren, ikram eden, ağırlayansın!


Samimiyetsizliğe asla itibar etmezsin Rabbim!


Samimi bir kalp ver bize!


Ve Sana samimi olarak inanan kullarından kıl bizi!


***



Ya Mu’izz! Ya Mu’izz! Ya Mu’izz!



İzzet ve şeref veren Sensin Rabbim!


İzzetli ve şerefli kullarını ahirette ağırlayacak olan Sensin!


Senin semâvâtında samimi Melekler dolaşır hiç durmadan,


Nurdan inci inci Ayetlerin dolaşır semâvâtında.


Kur’an okuyanların yollarına kanat geren,


Meleklerin adımızı getirsin Sana Rabbim!


İkram edenlerimizi görüp sevinen Meleklerin ikram etsin Sana adımızı!


***


Bütün ömrümüzü birden göreceğimiz o ölüm anında,


Samimi ibadetlerimizi kabul et Allah’ım!


İzzetli bir kul olarak al bizi yanına!


***


O Gün, uzaktan, çok uzaktan göreceğiz belki,


Nasıl yenilendiğini vakitlerin yeniden,


Ve bize verdiğin vakitte,


Nasıl gafil olduğumuzu hissedeceğiz bütün ruhumuzla Senden,


İşte O Gün, O Hesap Günü,


Solgun gecelerimizi aydınlığa boğan Nurunla aydınlat bizi Allah’ım!


Bizi izzet ve şeref sahibi kıl!


***


Ağaçların çiçek açtığın göremeyeceğiz belki yarın,


Eskiden nasıl yağıyorsa öyle yağacak yağmurlar.


Karanlık geceyi bir bebek çığlığı aydınlatacak belki.


Bu seneki hasattan bahsedecek yorgun ihtiyarlar yine,


Vişne ağaçlarından, topraktan bahsedecekler,


Eve giden ıssız yolların sessizliğinde dolaşacak ruhumuz belki yarın,


Var olanın, yalnız gördüklerimizden ibaret olmadığını öğreneceğimiz O Gün gelecek!


İşte O gün, bizi Mu’izz Adınla karşıla Rabbim!


İzzetli kulların olarak gör bizi ve ikramınla karşıla!


***



“Artık Kitabı sağ eline verilen kişi, der ki: “Alın, kitabımı okuyun. Çünkü ben, gerçekten hesabıma kavuşacağımı anlamıştım, artık o, yüksek bir Cennette, hoş bir yaşayış içindedir.”


(Hakkâ Suresi 19- 23. Ayet Meali)



***



Ne varsa elimizde


Ve gönlümüzde ne varsa,


Onu,


İkram edenlerden kıl bizi Rabbim!


Bizi izzet ve ikram sahibi kıl.


Kitabı okunurken yüzüne, hoşnut olanlardan kıl bizi!


Bizden de hoşnut ol!


Ve Cennetine kabul et Rabbim!


Âmin! Âmin! Âmin!




Related Posts with Thumbnails