Es Şekûr

Es Şekûr

Es Selâm

Eş Şehîd

Zûl Celalî Vel İkrâm

Zûl Celalî Vel İkrâm

EL CEMÎL

En Güzel Olandır Allah. (azze ve celle)

Aziz ve Celil olan Allah, bütün güzelliklerin kaynağıdır. Var olan bütün güzellikler O’ndan neşet eder.

Cemîl olan Allah (azze ve celle) çok güzeldir. O’ndan daha güzel bir varlık yoktur. Allah’ın (azze ve celle) güzelliğinin yanında, güneş ışığı ancak zayıf bir mum ışığına benzer.

Bu âlemde var olan bütün güzellikler O’nun bir sanat eseridir. Bütün güzellikleri Yaratan Allah’tır. (azze ve celle)

Allah (azze ve celle) Zatı ile en güzel Olandır.

O, bütün güzel isimlerin, fiillerin, sıfatların Sahibidir.

O’nun bütün Sıfatları mükemmel ve noksansızdır. Bütün Fiilleri güzeldir.

İnsanlar bu dünyada Allah’ın (azze ve celle) Cemalini göremezler.

Cennette, inşallah O’nu gördüklerinde ise bu onlara, içinde bulundukları bütün nimetleri unutturur. O an O’nun dışında hiçbir şeye dönüp bakmazlar. Eğer Nur perdesi olmazsa, Allah’ın (azze ve celle) Nuru Kendisine bakan bütün gözleri yakar.

****

“Ey Adem oğulları! Size ayıp yerlerinizi örtecek giysi, süslenecek elbise yarattık. Takvâ elbisesi... İşte o daha hayırlıdır. Bunlar Allah'ın âyetlerindendir. Belki düşünüp öğüt alırlar (diye onları indirdi).” (A’raf Suresi 26. Âyet Meali)

Ey Zâtıyla en güzel olan Rabb’im!

Ey Sıfatlarıyla en güzel olan Rabb’im!

Ey Fiilleriyle en güzel olan Rabb’im!

Ey en güzel İsimlerin Sahibi!

Ey Yücelik Ridasıyla Cemalini bizden Gizleyen Dost!

Ey büyüklük İzârıyla Cemalini bizden Gizleyen Dost!

Ey en Mükemmel!

Ey güzelliği bütün tasavvurları aşan!

Ey en Güzel!

Ey Cemil!

Ey Allah!

***

“O ki, yarattığı her şeyi güzel yarattı ve insanı yaratmaya da bir çamurdan başladı.” (Secde Suresi 7. Âyet Meali)

***

Zatıyla en güzel Olan Sensin Allah’ım!

Sıfatlarıyla en güzel Olan;

Fiilleriyle en güzel Olan;

İsimleriyle en güzel Olan Sensin yalnız Sen!

Yücelik Ridasıyla gizlesen de yüzünü benden;

Tasavvur edemesem de Senin Güzelliğini;

Ben!

Çamurdan yarattığın insan;

En güzelin Sen olduğuna inanırım bütün kalbimle!

Yalnız Sana taparım!

Sana secde eder,

Senden yardım dilerim yalnız!

Cemîl Adınla güzelleştirdikçe kalbimi Sen Rabb’im;

Kalbimi yalnız Sana Sunarım!

****

Sen ki Seni tanıma derecelerini bahşedensin bize Rabb’im;

Sen ki bahşettiğin her bir marifet derecesinde,

Yepyeni kapılar açansın bize;

Sen ki; ibadet edilmeyi,

Sen ki; Övülmeyi,

Sen ki; Sevilmeyi,

Sen ki; Şükredilmeyi hak eden yegâne Varlıksın Allah’ım!

Bâki olan tek gerçek Sensin!

Ve hamd ederim ben Sana!

Bütün Güzelliklerini,

Eşsiz hakikatini,

Eşsiz Varlığını en güzel biçimde hatırlatansın bana!

Hamd etmemi nasip et son nefesime kadar Rabb’im!

Meleklerin kadar olmasa da!

****

Bana Seni bilmeyi bahşet hakkıyla Rabb’im!

Seni hep sevmeyi bahşet bana!

Sana hamd ederim Rabb’im!

Şükrederim verdiğin her bir nimete!

Verdiğin nimetleri paylaşarak güzelleştir beni!

Sonsuz şükrünle güzelleştir kalbimi!

Ve en hayırlı elbisenle;

Takva elbisesiyle ört beni!

****

Allah’ım!

El Cemîl Olan Allah’ım!

Senin Rızan için;

Sana itaat etmeme yardım et Cemîl Adınla!

Cemîl Adınla Rabb’im;

Emirlerini güzelce yerine getirmeme yardım et!

Yasaklarından kaçınmama yardım et!

Aklımı,

Kalbimi,

Ruhumu güzelleştir Cemîl Adınla ne olur!

Güzel bir ahlâk bahşet bana!

Senin o güzel Dininle, hakkıyla ibadet etmemi nasip eyle Cemîl Adınla!

Adı güzel kendi güzel Muhammed’in (Sallallahu aleyhi ve sellem) şefaatini nasip eyle ahirette de Rabb’im!

****

Korku ile ümit arasında beklerken artık ölümü;

Güzel yağmurların yağdığı,

Ilık rüzgârların estiği bir gün belki,

Belki bir zamanlar heyecanla suladığım gül ağacının yanında,

Belki kalbim Kâbe’deyken,

Secde ederken Sana belki,

Bütün güzelliklerin Sahibi olan Sana kavuşacağım Rabb’im!

Ruhumu nerede teslim alırsan al Allah’ım;

Ve ne zaman alırsan al ruhumu;

Yeter ki güzellikle al beni Yanına!

Ne olur korkutma!

Sen ki tahayyül edilemeyen,

Sen ki tasavvur edilemeyen Güzelliktesin Rabb’im!

O güzel Cemîl Adının hürmetine ne olur;

Ruhumu güzellikle al o gün Yanına.

Sana inanan;

Sana iman eden;

“Esenlik Yurdunda” görmek için Cemalini,

Ürkek kalpleriyle çırpınan,

Ne kadar mümin varsa şu yeryüzünde,

Ne kadar Sana tapan insan;

Milyarlarca kalbi aynı anda okuyan Sen,

Hesabı en çabuk gören Sen,

Tevbeleri kabul eden Sen,

Bağışla hepimizi ne olur!

Ne olur Cemalini göster bize Esenlik Yurdunda!

Âmin! Âmin! Âmin!

V’el hamdülillahi Rabbi’l âlemin!

EL CELİL

Zatıyla tüm kemal sıfatlarına sahip; varlığı meydana getirtip hükümran olan yegâne Varlıktır Allah. (azze ve celle)

Allah Celil’dir!


Celâdet, ululuk ve heybet sahibi, celâl sıfatları ile vasfedilen yegâne Varlık yine Allah’tır! (azze ve celle)
Celâdet ve ululuk, Allah'a mahsustur. Onun Zâtı da büyük, sıfatları da büyüktür. Fakat bu büyüklük, cisimlerdeki gibi hacim veya yaşlılık itibarı ile değildir. Zamanla ölçülmez, mekânlara sığmaz; Büyüklük ve ululuğu pek yüce olandır Allah (azze ve celle).


Allah (azze ve celle) Celal ve Azamet Sahibidir!


Allah (azze ve celle) Sıfat ve-isimleriyle her türlü büyüklük kendine ait olandır.


Kâinatta meydana gelen her şey Allah’ın (azze ve celle) sıfatlarının bir tezahürüdür!


Allah (azze ve celle) bu İsm-i Celil’in tezahürü olarak dostlarını Fazl-ı Keremi ile yüceltmiş; adaleti ile de düşmanlarını zelil etmiştir.


Bize düşen Allah’a (azze ve celle) nasıl dost olunur sorusunun cevabını ömür boyu aramak; o cevabın peşinden koşmak ve ömrümüzü Aziz ve Celil olan Allah’a adamaktır!



****


“Celal ve ikram sahibi olan Rabbinin Adı yüce, çok yücedir!” (Rahman Suresi 78. Âyet Meali)


****


Ey Ululuk ve Heybet Sahibi olan Rabb’im!


Ey yegâne Hükümran Olan!


Ey Varlığı zaman ve mekânı aşan!


Ey en Büyük!


Ey kendisine ibadet edilmeye yegâne layık olan Rabb’im!


Ey Celal ve İkram Sahibi!


Ey arşın ve Meleklerin sahibi!


Ey İlah!


Ey en Yüce!


Ey yoluna ram olduğum Allah!



****


Yegâne Ululuk ve heybet Sahibi Sensin Rabb’im!


Yegâne Hükümran olan Sensin kâinatta!


Varlığı zaman ve mekânın üzerinde olan yalnız Sensin!


Sen en Büyük Sen en Yücesin!


Rabb’im!


Celal ve İkram Sahibi olan yalnız Sensin!



****


Rabb’im!


O güzel Celil Adının hürmetine;


Her işimde Sana rücû etmemi nasip et!


Her halükârda yalnız Senden yardım dilememi nasip et!


Kâmil iman nasip eyle Rabb’im!


O güzel Celil Adınla;


O Ulu, o Heybetli Celil Adınla,


Senin Büyüklüğünü ve Kudretini,


Benim küçüklüğümü ve çaresizliğimi ne olur unutturma!


Hidayet sahiplerinden eyle beni Rabb’im!


Beni felaha erenlerden eyle!



****


Şüphesiz Senin V’adin haktır!


Şüphesiz gaybın bilgisi Sendedir!


Şüphesiz Cennet haktır!


Şüphesiz Cehennem haktır!


Sırat haktır!


Mizan haktır!


Hesap Günü haktır!


Semanın parçalanması ve İnfitar haktır!


Yıldızların yayılması haktır!


Dağların atılması haktır!


Şüphesiz ölülerin dirilmesi haktır!


Senin Katından zuhur eden her şeye;


Emirlerine;


Nehiylerine;


Şeriatına;


Ve Resulünün (Sallallahu aleyhi ve sellem) dili ile bize gelen,


Dinine inanıp iman ettim Rabb’im!


Kalbimle tasdik ettim V’adini!


Kalbimle iman ettim Sana!


İmanımı kalbimden alma asla Rabb’im!



****


“Eğer sana hile yapmak isterlerse, sana Allah yeter. O, seni yardımıyla ve müminlerle destekleyendir.” (Enfal Suresi 62. Âyet Meali)


Mabut ve mahbubu zikretmekle emrolunun kalbim ve dilim;


Senin Zikrinden ayrılmasın tek bir an bile Rabb’im!


Harap olmuş kalplerin ilacı Zikrin düşmesin dilimden!


Zikrin kalbimden çıkmasın Allah’ım!


Aziz ve mübarek Celil Adının hürmetine,


Zikrinden gaflette bırakma beni Rabb’im!


Beni Sensiz Bırakma!


Gözlerdeki zulmet perdesini kaldıran Zikrini;


Sana gelen kapıları açan en sağlam anahtar Zikrini;


Şeytana galebe çalan Zikrini;


Nefsime galebe çalan Zikrini;


Felaha erdiren Zikrini;


Bütün Salih amellerimin arkadaşı Zikrini


Kalbime ve ruhuma kazı Rabb’im!


Hesap Gününde mahcubiyetimi Zikrinin şahitliği ile Gider!




“Ey iman edenler! Allah'ın size olan nimetini hatırlayın; hani size ordular saldırmıştı da, biz onlara karşı bir rüzgâr ve sizin görmediğiniz ordular göndermiştik. Allah, yaptıklarınızı görendir.” (Ahzap Suresi 9. Âyet Meali)



Kavminin yüz çevirdiği Peygamberlerin kalbinden,


Kederini silen Sensin Rabb’im!


Rüzgârlarla ve görünmeyen ordularla müminleri destekleyen Sensin!


Kederleri Silen;


Hüznü Gideren;


Seven ve Sevindiren Sensin!


Ey sebeplerin Yaratıcısı!


Bizim de kederimizi sil gönlümüzden!


Hüznümüzü Gider!


Ey Sevilen!


Ve Sevindirecek olan bizi iki cihanda!


Büyüklüğü hesaba gelmez Celil Adının hürmetine,


Tek dostumuz,


Tek yardımcımız


Sen ol bizim!


Hem bu dünyada,


Hem müjdelediğin “Esenlik Yurdunda”


Âmin! Âmin! Âmin!


V’el hamdülillahi Rabbi’l âlemin!



El CEBBÂR

Cebbâr, Allah’ın Yarattığı bütün varlıkların ihtiyacını karşılayan, her konuda Güçlü ve Kudretli olduğu manasındadır.

Dilediğini Yapan ve Yaptırandır Allah. (azze ve celle)


Kırılanı tamir Eden, noksanları tamamlayan, her türlü perişanlığı düzeltip yoluna koyan Cebbâr Olan Allah’tır.


Allah (azze ve celle) Kâinatın her bir noktasında ve her şey üzerinde dilediğini Yaptırmaya Muktedir Olandır.


Cebbâr Olan Allah’ın Hüküm ve İradesine karşı gelinmesi ihtimali yoktur!


****


“Hala Allah’ın dininden gayrısını mı arıyorlar? Oysaki göklerdeki şuurlular da, yerdekiler de ister istemez O’na teslim olmuşlardır ve yalnız O’na döndürüleceklerdir.” (Ali İmran Suresi 83. Âyet Meali)



****


Ey kaderimizin Sahibi Olan Rabb’im!


Ey kâinatın idaresini Elinde Bulunduran Rabb’im!


Ey kullarının bütün ihtiyaçlarını Karşılayan!


Ey dilediğini yaptırmaya yegâne Muktedir Olan!


Ey her türlü noksanı Tamamlayan!


Ey her türlü perişanlığı Düzeltip yoluna Koyan Rabb’im!


Ey Hükmü ve İradesine karşı gelinmesi mümkün olmayan Rabb’im!


Ey Cebbâr!


Ey Allah!



*****


Sen kaderimizin Sahibisin Rabb’im!


Her noktasında kâinatın idareyi Elinde Bulunduran Sensin!


Rabb’im Sen kullarının bütün ihtiyacını Karşılayansın!


Sen kırılanı tamir Edensin Rabb’im!


Her türlü perişanlığı yok Edensin Sen!


Sen hükmüne karşı gelinmeyensin Rabb’im!


Sen bizim sığınacağımız tek Kapımız;


Cebbâr Olan Allah’sın!



*****



Görmekte olduğunuz gökleri direksiz olarak yükselten, sonra Arş'a istivâ eden, güneşi ve ayı emrine boyun eğdiren Allah'tır. (Bunların) her biri muayyen bir vakte kadar akıp gitmektedir. O, Rabbinize kavuşacağınıza kesin olarak inanmanız için her işi düzenleyip âyetleri açıklamaktadır.” (Rad Suresi 2. Âyet Meali)



*****


Sen ki bütün işleri Düzenleyensin Rabb’im!


Sen ki hükmüne karşı gelinmeyen Cebbâr’sın!


Nasıl ihtiyacımız olursa yaz sıcağında soğuk bir suya,


İşte öyle ihtiyacımız var her an Senin Adını anmaya Rabb’im!


Soğuk suyun lezzetine alıştırdığın gibi bizi tıpkı,


Öyle alıştır Rabb’im; Senin Zikrine Cebbâr Adınla!


Rabb’im, Yarattığın su gibi aziz kıl bizi her ‘La ilahe illallah’ta!


Cebbâr Adınla Rabb’im;


İtaatle artan bir iman nasip eyle bize!


Bizi nefsin ulaşacağı en şerefli makama;


Senin kulluğuna ulaştır Rabb’im!


Vera ve takvamızı artır bizim!



****


“Ey Rabbimiz! İşittik ve itaat ettik, bizi mağfiret eyle. Zira bütün yolculukların varış yeri Senin huzurundur.” (Bakara Suresi 285. Âyet Meali)



****


Nefsini Sana teslim edip rahata kavuşanlardan eyle bizi Rabb’im!


Bizi yalnız Senin korumana sığınanlardan eyle!


Seninle ünsiyet kurma esintisini teneffüs etmemizi nasip eyle Rabb’im!


Nefsimizin heva ve hevesle irtibatını kesmeyi nasip eyle bize!


Yalnız ve yalnız Senden gelen ünsiyet meltemleri hayat versin nefsimize!



****



Musa’nın (Aleyhisselam) diliyle dua ediyorum Sana Rabb’im, duamı kabul et Dergâhında:


“Bizim Velimiz Sensin. Öyleyse bizi bağışla. Bize acı çünkü Bağışlayanların en hayırlısı Sensin. Bizim için bu dünyada da ahirette de iyi ve güzel olanı yaz. Bak işte pişmanlık içinde Sana yöneldik.” (A’raf Suresi 151 155 156. Âyet Meali)



Hakikat ve rüya gecenin oyasıyla incecik ayrılıyor birbirinden şimdi.


Şimdi yıldızların sihrinden bir ışık düşüyor gözlerimize.


Gecenin siyahı damla damla eriyor hilalin ışığında.


Fecrin aydınlığına yürüyor hilal.


Fecrden sızan ışık, dünyadaki küçük hikâyemizi fısıldıyor sessizce;


Bir varmış, bir yokmuş…




Rabb’im!


“Bir göz açıp kapama zamanı kadar” kaldığımız şu dünyadan,


Kalbimizde imanımızla al bizi Yanına!


Dilimizde Senin mübarek zikrinle al Rabb’im Yanına bizi!


“Bak işte pişmanlıkla Sana yöneldik!”


Pişmanlığımızı kabul et Rabb’im, bütün mahcubiyetimizle Kapına Gelince!


Rabb’im!


Kapına gelince bütün pişmanlığımızla;


“Güneş katlanıp dürüldüğünde,


Yıldızlar (kararıp) döküldüğünde


Dağlar (sallanıp) yürütüldüğünde


Gebe develer salıverildiğinde


Vahşi hayvanlar toplanıp bir araya getirildiğinde,


Denizler kaynatıldığında,


Ruhlar (bedenlerle) birleştirildiğinde,


Diri diri toprağa gömülen kıza, sorulduğunda,


Hangi günah sebebiyle öldürüldü? Diye.


Amellerin yazılı olduğu defterler açıldığında,


Gökyüzü sıyrılıp alındığında,


Cehennem tutuşturulduğunda,


Ve Cennet yaklaştırıldığında…” (Tekvir Suresi 1- 13. Âyet Meali)


İşte O Dehşetli Gün Rabb’im;


Hesap Gününde;


Ne olur, ne olur Sen Yardım et bize!


Bizi ateşin azabından koru Rabb’im!


Bizi ateşin azabından koru!


Âmin! Âmin! Âmin!


V’el hamdülillahi Rabbi’l âlemin!








el BER

İyilik yapandır Ber. Allah’ın (azze ve celle) iyilik yapan ve yaptıran Adıdır.

İnsana iyilik yapma duygusunu Verendir Allah. (azze ve celle)


Mutlak iyilik Sahibi, her iyilik ve güzelliğin kendisinden kaynaklandığı yegâne varlık Allah’tır. (azze ve celle)


Kullarına iyilik ve ihsanı, nimetleri bol olandır O.


Kendisine isyan nedeniyle iyilik yapmaktan vazgeçmeyen ve iyiliği kesmeyendir.


Kendisinden isteyenlere güzel bağışta bulunan, ibadet edenlere de bol sevap verendir.


Kötülük yapana, iyilik yapan, haksızlık edeni affeden, günah işleyeni bağışlayan, tevbe edenin tevbesini, özür beyan edenin özrünü kabul edendir Ber.


Kullarına yumuşak davranan, onlara kolaylık dileyen, birçok günahı cezalandırmadan bağışlayan, tek bir iyiliğe on misli ile karşılık veren, niyetlendikleri bir kötülük işlenmedikçe bu niyetleri sebebiyle kullarına ceza vermeyendir Allah. (azze ve celle)


Allah (azze ve celle) Ber Adıyla; hak etmeseler bile kendi Lütfu, İhsanı ve Keremiyle kullarına sonsuz nimetler sunar ve onlara iyilikte bulunur.


****




“Allah, öyle bir Allah'tır ki, gökleri ve yeri yarattı; yukarıdan su indirip onunla size rızık olarak çeşitli ürünler çıkardı; emri gereği denizde seyretmesi için size gemileri hizmetinize sundu; nehirleri de size amade kıldı. Sizin için birbiri ardınca güneş ve ayı hizmetinize verdi; yine sizin için gece ve gündüzü amade kıldı. Hem size istediğiniz şeylerin hepsinden verdi; öyle ki, Allah'ın nimetini saysanız onu bitiremezsiniz. Gerçekten insan çok zalim, çok nankördür.” (İbrahim Suresi 32–34 Âyet Meali)



Ey Mutlak iyilik Sahibi!


Ey İyiliği Öğreten!


Ey İyiliği asla kesmeyen!


Ey Sayısız günah işleyeni de Bağışlayan Yüce!


Ey Kullarına yumuşaklıkla muamele eden!


Ey Kapattığı her kapı için on kapı Açan!


Ey Ber!


Ey bütün iyiliklerin Sahibi!


Ey Allah!


****


En büyük iyilik Sahibi yalnız Sensin Rabb’im!


Damla damla kalplere akıtan Sensin Ber Adını!


Taştan katı kalplere Ber Adınla yumuşaklık veren Sensin!


Sana bigâne olanları bile,


Güzel Adlarınla koruyan; yaşatan yine Sensin!


Pişman olup af dileyenlerin, kötülüklerini iyiliğe çeviren de Sensin Rabb’im!


İyilik yapmak için fırsat Veren Sensin Ber Adınla kullarına!


İyiliği mümkün kılan Sensin!


Kalplerde gizli olanı da Bilen;


Zerre kadar iyiliği zâyi etmeyen bir tek Sensin!


İyilik tohumlarını gönlümüze serpen Sensin!


Sensin iyilik tohumlarını gönüllerde yeşerten!


Sen Ber’sin Allah’ım!


Rabb’im! Sen ne İyisin!


Sen ne Güzelsin Rabb’im!


Kalbimizi Ber Adınla yıkayan;


Ber Adınla ruhumuzu yıkayan Sensin!


İyiliği bol Ber Adınla Rabb’im;


Hiç durmadan akan tertemiz Zemzem misali,


İyiliği sunan Sensin bize!


Sen bütün iyiliklerin Sahibi olan Ber’sin!


Sen her şeyden Yüce Allah’sın!



“Görmüyor musunuz ki, şüphesiz Allah, göklerde ve yerde olanları emrinize amade kılmış açık ve gizli sizin üzerinizdeki nimetlerini genişletip tamamlamıştır. (İsrâ Suresi 70. Âyet Meali)



****


Ber Adını gördüm bütün iyiliklerde Rabb’im!


Kalbinin ışığını, karanlık kalplere akıtanlarda gördüm Ber Adını!


Ber Adını, yeryüzünün kalbi Kâbe’de semaya açılan ellerde gördüm!


Karanlık, derin ve kapkara hüzünle dolu gecelerini yoksulların;


Dolunay gibi sessizce aydınlatanlarda gördüm Ber Adını!


Ber Adını gözlerimle gördüm Ya Rab!


Muhtaç ellere elini;


Ebrular içinde saklı bir karanfil gibi,


Sessizce ve narin uzatanlarda gördüm Ber Adını!


Yaralı serçenin derdiyle hemdert olanlarda gördüm;


Ümmetin yetimleri için gözüne uyku girmeyenlerde gördüm Ber Adını!


Ber Adını Rabb’im;


Son nefesine kadar Seni sevmekten asla vazgeçmeyen,


Ve Rızan için Senin,


Ömrünü Berran olmaya adayanlarda gördüm!



****


Ber Adının hürmetine Ya Rab;


İyilik yapanlardan eyle beni de!


Beni de affedenlerden;


Beni de zulme rıza göstermeyenlerden eyle Ber Adınla!


Rabb’im!


Ay gibi sessiz;


Güneş gibi sıcak;


Sema gibi sonsuz iyilikler taşımamı nasip eyle


Ber Adınla yarattıklarına!


Dünyayı bir anda dolaşan rüzgâr gibi;


Kuşatsın iyiliklerim benim de dünyayı!


İyilik yapacak güç ver bana Rabb’im!


Ber Adının hürmetine,


İyilik imkânlarını görecek basiret nasip eyle!


****


Acizliği sinsice ruhumuza sızdıran,


Neticesi derin utançlara gömen bizi,


Ne kadar kötülük varsa şu yeryüzünde;


Ber Adının hürmetine Ya Rab!


Hepsini yeryüzünden silmemizi nasip et!


Kurtar bizi bu acizlikten,


Bu utançtan bizi kurtar!


Ber Adın tecelli etsin kalplerimizde!


Ve iyiliği taşıyan ellerimiz,


Senin Ellerin olsun bundan böyle!



“Sevdiğiniz şeylerden (Allah yolunda) harcamadıkça "iyi" ye eremezsiniz. Her ne harcarsanız, Allah onu hakkıyla bilir.” (Âli İmran Suresi 92. Âyet Meali)


Rabb’im!


Rızan için Senin;


Senin hoşnut olman için;


Bütün Yarattıklarına merhametle bakmamı nasip eyle!


Merhamet ve iyilik kök salsın kalbimde ne olur Rabb’im!


Ber Adının hakkı için;


Kusurlarımı ört Rabb’im!


Günahlarımı bağışla!


Sevdiğim şeylerden infak etmemi nasip eyle!


Ber Adınla Rabb’im beni Berran eyle!


Öyle ki;


Sağ omzumdaki Meleğinin tebessümü hiç silinmesin yüzünden!


Sen razı ol!


Sen hoşnut ol benden!


Hesap Günün geldiğinde Rabb’im;


Ber Adının hürmetine Berran olanlarla bir safta olsun ruhum!


Ruhum ve kalbim iyilik yapanlarla bir safta olsun!


Ve “O Gün” beni sen Berran adımla çağır ne olur!


İki cihanda Rabb’im;


Sen razı ol,


Sen hoşnut ol benden!


Âmin! Âmin! Âmin!


V’el hamdülillahi Rabbi’l âlemin!


EL BEDÎ

Örneksiz, misalsiz, acayip ve hayret verici âlemler Yaratandır Allah. (azze ve celle). Allah (azze ve celle) Zâtında, Sıfatlarında, Fiilerinde emsali görülmemiş olandır. Bedî, mübdî mânasınadır. Mübdî, ibda eden, yani örneği bulunmayan bir şey'i îcad eden demektir. Allah (azze ve celle) her şeyi mükemmel ve tam Yapan, yaratan; eşsiz ve görülmemiş şeyleri var Edendir.
Azizi ve Celil Olan Allah herhangi bir kuluna peygamberlik veya velîlik vererek üstün kılmışsa, bu üstünlükle o kul, kendi zamanındaki sair insanlara nispetle bedî' olmuştur.

Varlıklar âleminde O'nun eşi ve benzeri yoktur. Hayret verici âlemleri yoktan var eden, icad eden O'dur.


Aziz ve Celil Olan Allah sınırsız İlmiyle kâinatın Tek ve Eşsiz Yaratıcısıdır.



****


“Gökleri ve yeri (bir örnek edinmeksizin) yaratandır. O, bir işin olmasına karar verirse, ona yalnızca "OL" der, o da hemen oluverir.” (Bakara Suresi 117. Âyet Meali)




Ey hayatın ve ölümün sahibi olan Allah’ım!


Ey Bedî!


Yegâne öldüren ve dirilten Sensin!


Bütün âlemleri emsalsiz bir yaratılışla Yaratan Sensin Rabbim!


Hayret verici âlemleri yoktan var eden Sensin!


Bedî İsminle dua ediyorum Sana;


Bize hayatın ve ölümün en hayırlısını ver!


***


Sen harikalar Yaratansın Allah’ım!


Bize harika dostlar ver!


Harika evlatlar ver bize!


Bize harika bir kalp ver!


Ey karanlık gecenin ve aydınlık gündüzün Sahibi olan Allah’ım!


Harika bir iman ver bize!



***



Bu muhteşem günışığını Yaratan Sensin Allah’ım!


Günışığından daha aydınlık bir kalp ver bize!


Heybetli dağları, kristal çiğ damlacıklarıyla örten yeşili Yaratan Sensin!


Yeşilin hikmetini sal kalbimize!


Yemyeşil ormanların soluğu kalbimize dokunsun!


İçinde aydınlık ve karanlık âlemler saklı,


Uçsuz bucaksız deryaları Yaratan Sensin Rabbim!


Dağın ve denizin hikmetini sal kalbimize!


Senin Yüce Kapına gelirken ürkek adımlarla,


Ellerimizden Tut!


Sözlerimizi kabul Eyle Allah’ım!


Sözü de, rengi de Yaratan Sensin!


Yaratan Sensin kışı, baharı!


Yalnız bir söğüt üşüdüğünde bir garip mezarında,


Onu da Şefkatinle ısıtan Sensin!


Söğüdü ısıtan Şefkatinden bir parça ihsan et bize!


Gözlerimizi kamaştıracak Nurundan bir parça ihsan et!



Ya Bedi! Ya Bedi! Ya Bedi!



****


“Gökleri ve yeri bir örnek edinmeksizin yaratandır. O'nun nasıl bir çocuğu olabilir? O'nun bir eşi (zevcesi) yoktur. O, her şeyi yaratmıştır. O, her şeyi bilendir.”(Enam Suresi 101. Âyet Meali)


****



Gökleri ve yeri bir örnek edinmeksizin Yaratan”sın Sen!


Toprağın bağrında sessizce yatan tohumu çatlatan Sensin Allah’ım!


Bedî İsminle dua ediyorum Sana Rabb’im;


Bize tohumun hikmetini öğret!


Yağmuru


Ve rüzgârı


Ve karı,


Eşsiz bir yaratılışla Yaratan Sensin Rabbim!


Rüzgârın, her an Seni zikreden soluğu olalım bugün!


Bugün, her bir damlasını bir Meleğin taşıdığı,


Yağmurların yıkasın ruhumuzu!


Karanlık yalnızlığımızın üzerine,


Hikmetinle Yarattığın


Bembeyaz kar taneleri düşsün bugün Allah’ım!


****


Ve hiçbir gölgenin olmayacağı O Gün’de!


Arşın gölgesi düşsün üzerimize;


Arşın gölgesi düşsün


Ömründe bir an da olsa Senin Rahmetine kavuşmak isteyenlerin üzerine!


Ve hiçbir serinliğin olmadığı O Gün’de, lütfet rüzgârın essin;


Ömründe bir an da olsa, senin şefkatine sığınmak isteyenlerin kalbine!


***


O Gün, O Hesap Günü,


Sonbaharda uçuşan yapraklar gibi telaşla çarpan yüreklerimizi,


Meleklerinin kanatlarından esen ılık rüzgârlarla yatıştır!


Sen Bedî’sin Rabbim!


Bütün kâinatı eşsiz bir Yaratılışla Yaratan Sensin!


Kör karanlıklardan, nurlu aydınlığa bizi çıkaracak olan ancak Sensin!


Nurlu aydınlığına kavuştur bizi!


Bugün ve her gün yeniden


Hikmetle bakmayı Öğret, halk Ettiklerine!


Bize eşyanın hakikatini öğret!



****



De ki: "Rabbim adaletle davranmayı emretti. Her mescid yanında (secde yerinde) yüzlerinizi (O'na) doğrultun ve dini yalnız kendisine has kılarak O'na dua edin. "Başlangıçta sizi yarattığı" gibi döneceksiniz." (Araf Suresi 29. Âyet Meali))


****



Rabb’im!


Geceler uzun bir sorudur bize.


Ve gündüzler cevap.


Bütün hikmetli cevapları Yaratan Sensin Rabbim!


Kalbimizi köhne sorulardan arındır ki;


Yaptığımız dualara karşılık, Senden en güzel cevap olsun bize!


Ruhumuzu arındır!


****


Sen Bedî’sin Rabb’im,


Hayret verici Âlemler Yaratan Sensin!


Yarattığın hakikati en güzel öğreten Sensin Allah’ım!


Yıkıla yıkıla da olsa, Sana gelen yollarda yürümeyi Öğret bize!


Yıkılırsak yine de, ellerimizden Tut Allah’ım!


****



Hikmetinle her şeyi en mükemmel Yaratan Sensin Allah’ım!


Eşin ve benzerin yoktur!


Hayret verici âlemler Yaratan Sensin!


Bizim hayretimizi artır!


Sen mucizeler Yaratansın Allah’ım!


Mucizelerini görecek göz ihsan et bize!




****


Ruhumun med cezirlerini ne dindirir şimdi?


Nur yüklü parıltısıyla kalbime akan


Zarif bir Hilal belki!


Sen Bedî’sin Rabb’im!


Emsalsiz Yaratan yalnız Sensin!


Yarattığın emsalsiz Hilalin parlaklığı


Ve emsalsiz güneşin ışığıyla aydınlat kalbimi!


Kalbimi Cennetinde Yarat yeniden Rabb’im!


Kalbimi Cennetinde yeniden Yarat!



Âmin! Âmin! Âmin!


V’el hamdülillahi Rabbi’l âlemin!










el MUĞNÎ

İstediğini zengin edendir Allah. (azze ve celle).
Allah (azze ve celle) mutlak zenginlik sahibi olan Muğnîdir!
Allah (azze ve celle) dilediğini zengin eder, ömür boyunca zengin olarak yaşatır.
Dilediğini de ömür boyunca fakirlik içinde bırakır.
Bazı kullarını zenginken fakir, bazılarını da fakirken zengin yapar.
Kul her ihtiyacını Muğnî olan sonsuz ve sınırsız zenginlik sahibi Allah'tan (azze ve celle) istemelidir!
Bütün mahlûkatın ihtiyacını karşılayacak olan yalnız ve yalnız Muğnî olan Allah'tır. (azze ve celle)
Allah (azze ve celle) ihtiyacını Kendisine arz edenleri sever.
Etmeyenleri; başka kapılara umut bağlayanları sevmez!
Kendisine açılan elleri asla boş çevirmeyendir Muğnî olan Allah. (azze ve celle)
Çünkü o sonsuz ve sınırsız Sahibidir ve hazinesinden isteyene Verendir!

"Allah, dilediğine hesapsız rızık verir." (Bakara Suresi 212. Âyet Meali)

"Kıyamet gününde fakirlik ve zenginlik tartılmayacak; fakirliğe ne kadar sabredilmiş, zenginliğe ne kadar şükredilmiş ise o hesap edilecektir. Mesele çok fakir veya çok zengin olmak değil; çok sabretmek ya da çok şükretmektir. Şükrün özü özeti de namazdır."Yahya bin Muaz(Rahmetullahi Aleyh)


Ey mülkün Sahibi!
Ey zenginlerin en Zengini!
Ey zenginin ve fakirin Sahibi!
Ey hepimizin Sahibi!
Ey kalpler Elinde Olan Allah!
Ey Müteal!Ey Muğnî!
Ey Allah!
Dilediğini zengin eden Sensin Rabb'im!
Fakirlik içinde bırakan Sensin dilediğini!
Yegâne Muğnî Sensin Allah'ım!
Sen ne güzel Mevla, ne güzel Vekilsin!
Bize zenginlik nasip et Muğni Adınla Rabb'im!
Senin rızana ulaşacağımız bir zenginlik nasip et bize!Paylaşılmayan zenginlik nedir ki yoksulluktan başka;Böyle yoksulluktan koru bizi Allah'ım Muğnî Adınla!

"Şüphesiz senin Rabbin, rızkı dilediğine -genişletir- yayar ve daraltır. Gerçekten O, kullarından haberi olandır, görendir." (Lokman Suresi 39. Âyet Meali)

Ey semaların ve ay'ın Rabbi!

Ey gündüzün ve gecenin Rabbi!
Ey sonsuz müsamaha Sahibi!
Ey sonsuz zenginlik Sahibi!
Ey Muğnî!
Ey Allah!
Her zenginliğin sahibi Sensin Allah'ım!
Muğni Adınla benim gönlümüzü zenginleştir;Zengin bir kalp ver bana Muğnî Adınla!

Öyle ki bütün iyilikleri içine sığdırayım!
Verdiğin iyilikle öyle zengin olsun ki kalbim Allah'ım;Bütün zenginliğini kalbimin, Senin Rızan için dağıtayım!
Muğnî Adınla Rabb'im;Ruhumu zenginleştir benim!

Öyle zenginleştir ki ruhumu;Ruhumdan yükselen Zikrinle Allah'ım,Rızana ulaşayım!

Vaktimi zenginleştir benim Rabb'im!Muğnî Adınla zenginleştir; bereketlendir vaktimi!Vaktimi bereketlendir ki;Bir ânım bile geçmesin Senden gaflette!
Bütün vakitlerin üzerine yağdırdığın bereketten;Rızan doğsun Allah'ım!Vaktini Senin yolunda harcayanlardan eyle beni Muğnî Adınla!

"Ey insanlar! Allah'ın size olan nimetini hatırlayın; Allah'tan başka size gökten ve yerden rızık verecek bir yaratıcı var mı? O'ndan başka ilah yoktur. Nasıl oluyor da (tevhidden küfre) çevriliyorsunuz!" (Fatır Suresi 3. Âyet Meali)

Bütün zenginlikler Senindir;Sendendir bütün zenginlikler!

Muğnî Adınla benim aklımı zenginleştir Allah'ım!
Düşüncemle marifete ilk adımı atayım!
Öyle zenginleştir ki aklımı Rabb'im;Hâlim ve aklım bir olsun Senin Yolunda!
Ve öyle zenginleştir ki Allah'ım beni her şeyimle;Tek Mu'ti; Tek Zengin;Tek Rezzak;Tek Hamid olan Sana döneyim, dönsem hangi yöne!

Mutlak zenginlik Veren;Mutlak rızık Veren;Mutlak hamde lâyık olanın Sen olduğunu asla unutmayayım Allah'ım!

"De ki:'Ancak Allah'ın fazl ve Rahmeti ile, işte yalnız bunlarla sevinsinler." (Yunus Suresi 58. Ââyet Meali)

Cimriliği emreden, cimri nefislerimizi terbiye et Rabb'im!

Cimriliği hoş gösteren şeytana galebe çalmamızı nasip et!

Nimetlerinin bizim elimizle dağılmasını nasip et dünyaya!

Bize verdiğin nimetleri Senin Rızan için paylaşmayı nasip et!

Öyle ki verdikçe elimizde;Yalnız huzur ve Rızan kalsın Rabb'im!

Rızanla zenginleştir bizi!

Ahirette de Rabb'im;Tükenmeyen hazininden en güzel hazineyi nasip et bize!

Bizi şehitlerle;Bizi sıddıklarla;Bizi muttakilerle birlikte haşret!

Âmin! Âmin! Âmin! V'el hamdülillahi Rabbi'l Âlemin
Related Posts with Thumbnails