Es Şekûr

Es Şekûr

Es Selâm

Eş Şehîd

Zûl Celalî Vel İkrâm

Zûl Celalî Vel İkrâm
esmaül hüsna etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
esmaül hüsna etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

Eş Şekur


Eş Şekûr

Kendisi için yapılan az bir amele çok sevap veren. Çok şükre lâyık olan, kendi rızası için şükredilen, şükür olarak yapılan iyi işlerin daha fazlasıyla karşılığını veren, insanlara nimetlerini artırarak şükür muamelesi yapandır. Şükür, iyiliği, iyilikle karşılamak demektir. Şükür, Allah'a (azze ve celle) karşı kulun yapması gereken vazifesidir. Şekûr aynı zamanda, az tâat karşılığında çok büyük dereceler veren, sayılı günlerde yapılan amel karşılığında âhiret âleminde sonsuz nimetler lûtfeden demektir. Bu mânaya Allah'tan (azze ve celle) başka hakikî sâhip yoktur.
                                                       ****
“…Şüphesiz Allah, şükrün karşılığını verendir, bilendir.” (Bakara Suresi 158. Âyet Meali)
                                                       ****

Ey İlk!
Ey Son!
Ey Selâm!
Ey Kudüs!
Ey Şekûr!
Ey Sensiz her şey hiç!
Ey Allah!


“Onlar, ona mihraplar, heykeller, havuzlar gibi çanaklar ve sabit kazanlardan her ne isterse yaparlardı. Çalışın ey Davud hanedanı, şükür için çalışın! Kullarım arasında şükreden azdır.” ( Sebe Suresi 13. Âyet Meali)

Sana şükretmem de Senin nimetlerindendir Allah’ım!
Nimetlerine sonsuz şükr olsun!
İyilik işleyene misliyle mükâfatlandıransın Sen Allah’ım!
İyilik yapacak güç ver bize!
Taatte devamlı olanlardan kıl bizi!
Şekûr Adınla Allah’ım!
Şükretmemizi nasip et Sana!

Öyle ise siz beni (ibadetle) anın ki ben de sizi anayım. Bana şükredin; sakın Bana nankörlük etmeyin!” (Bakara Suresi 152. Âyet Meali)

Yalnız Seni analım bugün Allah’ım!
Bugün ve Yarattığın her yeni gün;
Kalbimiz Senin Adınla yıkansın baştanbaşa!
Şâkir Sensin Allah’ım!
Şükür Sensin!
Şekûr Adınla Allah’ım;
Verdiğin nimetlere sonsuz sayısız şükr olsun!
                                                  ****

“Hatırlayın ki Rabbiniz size: Eğer şükrederseniz, elbette size (nimetimi) artıracağım ve eğer nankörlük ederseniz hiç şüphesiz azabım çok şiddetlidir! Diye bildirmişti." (İbrahim Suresi 7. Âyet Meali)
                                                  ****
And içtiğin Kelamınla Allah’ım!
Hiçbir noksan bulunmayan Yüce Kelamınla;
Müjdelediğin için bizi sonsuz, sayısız şükr olsun Sana!
Şükr olsun Yüce Kura’na!
Şükr olsun Resulullah’a! (Sallallahu Aleyhi Ve Sellem)
Şükr olsun Sana!
Şükrümüzü artır Yâ Rab!
Bizi şükredenlerden kıl!
Ateşin azabından koru bizi!
İkramınla ve Kereminle Rabb’im;
Verdiğin nimetlere ne kadar şükr etsek azdır yine!
Kelimeler yetmez nimetlerine şükretmeye!
Azı da çoğu da kabul Edensin Sen Rabb’im!
Az da olsa şükrümüz; 
Kabul et şükrümüzü Yüce Dergâhında!

                                              ****
Seni sevdiğim için şükr olsun Sana Allah’ım!
Seni sevmeyi öğrettiğin için şükr olsun Vedûd Adına !
Dilimi duaya alıştıran Adına şükr olsun Allah’ım!
Şükr olsun Lâtif Adına!
Müşkülleri çözen Adına şükr olsun Allah’ım!
Şükür olsun Fettah Adına!
Şükr olsun müjdelediğin Cennet ırmaklarına!
Nimetlerini görecek ışık verdiğin gözlerime şükr olsun!
Adını hatırlatıp her an, ferahlık veren tabiata şükr olsun Allah’ım!
Şükr olsun Musavvir Adına!
Ecel terini hatırlatan Adına şükr olsun!
Şükr olsun Âhir Adına!
Bize öğrettiğin bütün Güzel Adlarına şükr olsun Allah’ım!
Şükr olsun Esma ül Hüsna’na!
                                                ****
“Eğer Allah'a güzel bir borç verecek olursanız, onu sizin için kat kat arttırır ve sizi bağışlar. Allah Şekûr'dur Halim'dir.”  (Teğabün Suresi 17. Âyet Meali)

Ey sonsuz ve sınırsız nimetlerini kullarına Bahşeden!
Ey kullarına Lütufkâr!
Ey şükredenleri Seven!
Ey Şekûr!

Bir goncayı sabah zikrederken gören dallara şükr olsun!
Şükr olsun zikrinle açılan goncaya!
Kul olanları bir avuç pula;
Ve kibrinden başı değecekmiş gibi yürüyen bulutlara;
Sefilleri kahreden Adına şükr olsun!
Şükr olsun Kahhar Adına!
Nadanlardan, zalimlerden, zorbalardan;
İntikam alan Adına şükr olsun Allah’ım!
Şükr olsun Muntakim Adına!
Canları bağrına basan toprağa şükr olsun!
Şükr olsun bağrından canlar çıkaran toprağa!
Cennetini hatırlatan esrarlı rüzgârlara şükr olsun Allah’ım!
Şükr olsun tecelli eden bütün güzel Adlarına!
                                                         ****

“(Cennette şöyle) derler:'Bizden hüznü giderip yok eden Allah'a hamd olsun; şüphesiz Rabbimiz, gerçekten bağışlayandır, şükrü kabul edendir.” (Fatır Suresi 34. Âyet Meali)

                                                       ****
Sensiz gamdayım!
Kalbim hasta Seni unuttuğum her an dünyada!
Gamları silen Adına şükr olsun Allah’ım!
Şükr olsun kalbime inşirah veren Yüce Kelamına!
Geceyi aydınlatan Kamer’e şükr olsun!
Şükr olsun Kameri Yaratan Adına!
Şükr olsun ‘Yükselen Şafağa”
Yükselen şafağı Yaratan Adına şükr olsun!
Şükr olsun; zeytine, incire ve bala!
Arıya ilham veren Adına şükr olsun!
Karanlık göklerin derinliğinden yağan yağmura şükr olsun Allah’ım!
Şükr olsun yağmuru Yaratan Bâri Adına!
Denizler; dağlar; yapraklar; dalgalar; kumlar adedince şükr olsun Sana!
                                            ****
Son bulutta aheste aheste kaybolacak bir gün!
Bir gün, bilmeden sabah vaktine ulaşamayacağımızı;
Son secdemizi yapacağız belki bir akşam namazında!
Şahane bir güneş veda ederken semadan;
Biz de veda edeceğiz belki o gün dünyaya!
İşte o gün Allah’ım!
İşte o gün kaldır bizi ayağa!
Hiç olmadığı kadar yürekten ve candan;
Son şükrümüzü de bütün ruhumuzla yapalım Sana!
Son yolculuğumuzu çıkarken;
Yalnız olmayacağımızı o yolda;
Söz veren Adına şükr olsun Rabb’im!
Şükr olsun, sevdiklerini karşılayacağın Selâm Adına!

RABB


RABB:

Terbiye Edendir Allah. (azze ve celle), bizi terbiye Eden ve Edecek Olan O'dur.

Allah (azze ve celle), Yaratan, Besleyen, Sahip, Büyüten, Yetiştiren, Düzelten, Sahip çıkan, ayakta Tutan ve idare Edendir Bir şey'i derece derece yükselterek, gayesi olan en mükemmele erişinceye kadar kollayan; yarattığı her şeyi olgunlaştırıp kemâle erdiren, edep Verendir Allah. (azze ve celle)

Rabb İsmi, yüce Allah'ın (azze ve celle) umumî isimlerindendir. Âlemlerin devamını sağlayan yüce Allah, (azze ve celle) onların Rabbi'dir. Allah'ın (azze ve celle) her türlü eksiklikten münezzeh olan Rubûbiyeti ve O'nun neticesi olan terbiyesi, besleyip büyütmesi olmasaydı, kâinatta ne varlıktan, ne de tekâmül'den hiçbir eser bulunmazdı. Eğer bir kemâlimiz, bir terbiyemiz, ölçülü bir şekilde doğmamız, büyümemiz, yaşamamız ve ölmemiz varsa bunlarda yüce Allah'ın (azze ve celle) Rabb Sıfatının yansımasını görmemek mümkün değildir. Bu âlemde görülen ve bilinen her şeyde Yüce Allah'ın Sıfatlarının belirtisi vardır.

"Hamd âlemlerin Rabbi Allah'a mahsustur." (Fatiha Suresi 2. Âyet Meali)


Ey güneşin ve ay'ın Rabbi!

Ey rüzgarın ve yağmurun Rabbi!

Ey doğunun ve batının Rabbi!

Ey gecenin ve gündüzün Rabbi!

Ey yerin, göğün ve ikisi arasındakilerin Rabbi! Ey âlemlerin Rabbi!

Ey benim Rabb'im! Ey terbiye eden! Ey edep Veren! Ey Rabb!


"O, doğunun da batının da Rabbidir. O'ndan başka ilâh yoktur. Öyleyse yalnız O'nun himayesine sığın." (Müzzemmil Suresi 9. Âyet Meali)


Bütün kâinatın Rabbi Sensin Allah'ım;

Bütün hamdlar Sanadır!

Bizi bir damla sudan Yaratan ve şekil veren Sensin Rabb'im!

Bütün hamdlar Sanadır!

Bize hayat veren; Bize ruh veren;

Bize kalp veren Sensin Rabb'im!

Sanadır bütün hamdlar!


"Rabbinin Adını an. Bütün varlığınla O'na yönel."

(Müzemmil Suresi 8. Âyet Meali)


Ey öncekilerin ve sonrakilerin Rabbi!

Ey dünyanın ve Ahiretin Rabbi!

Ey hayatın ve ölümün Rabbi!

Ey her şeyi ölçüyle Yaratan!

Ey yol Gösteren!

Ey terbiye Eden!

Ey mülkünde ortağı Olmayan!


"Rahman ve Rahim Olan Allah`ın Adıyla Yarattığı şeylerin şerrinden,

Karanlığı çöktüğü zaman gecenin şerrinden, Düğümlere üfüren-kadınların şerrinden, Ve kıskandığı vakit kıskanç kişinin şerrinden sabahın Rabbine sığınırım!"

(Felak Suresi)


Rabb'im, bize emanet olarak verdiğin evlatlarımızı, en güzel şekilde terbiye etmemizi nasip et!

Senin bizi koruyup gözettiğin gibi Rabb'im;

Bizim de evlatlarımızı korumamızı nasip et! Hayır için teşvik etmemizi nasip et onları! Kur'an'ı öğrenen ve öğretenlerden olmalarını nasip et Rabb'im!

Ayaklarının Senin dosdoğru yolun üzerinde sapasağlam durmasını nasip et!

İlm ehli olmalarını nasip et evlatlarımızın Rabb'im! Evlatlarımızı ve onların soyundan gelecekleri Namaz kılanlardan eyle!

Terbiye eden Adınla Rabb'im;

Onlara güzel bir ahlâk nasip eyle!

Edep nasip eyle evlatlarımıza Rabb'im!

Evlatlarımızı doğruların önderleri yap!


"Rahman ve Rahim Olan Allah`ın Adıyla

De ki: İnsanların Rabbine sığınırım.

İnsanların malikine,

İnsanların (gerçek) ilahına;

‘Sinsice, kalplere vesvese ve şüphe düşürüp duran' vesvesecinin şerrinden;

Ki o, insanların göğüslerine vesvese verir (içlerine kuşku, kuruntu fısıldar);

Gerek cinlerden,gerek insanlardan olan bütün vesvesecilerin şerrinden Allah'a sığınırım!" (Nas Suresi)


Ey semavatın Rabbi!

Ey maşrıkın ve mağribin Rabbi!

Ey yüce arşın Rabbi! Ey bütün mahlûkatın Rabbi! Ey benim Rabb'im!

Sen Rabb'sın! En büyük terbiye edici Sensin Rabb'im! Rabb'im! Münkerden alıkoyan Namazla terbiye et ruhumu benim! Nefisleri terbiye eden Oruçla terbiye et Rabb Adınla beni! Sırf Senin rızan için kılanlardan Namazını; Ve Orucunu sırf Senin rızan için tutanlardan eyle beni Rabb Adınla Rabb'im!


Bir kapı aralanacak bir sabah belki;

Belki buğulu aynalarda kaybolacak yüzüm bir sabah.

Uçsuz bucaksız çöle bütün pırıltısını seren bir güneş gibi belki; Bir nur doğacak penceremden. Esrarlı bir âleme doğru çıkarken son yolculuğumda, Belki korkacağım! Ve toprağa konulurken bedenim bir gün; Orada, Yalnız olmadığımı anlayacağım! İşte o gün Rabb'im;

İşte o gün; Tek başıma,

Yapayalnız Gelirken Senin Kapına;

Meleklerin "Rabbin kim?" diye sorduğunda; Bütün ruhumla Rabb'im;

Bütün ruhumla "ALLAH" dememi nasip et bana!

Âmin! Âmin! Âmin!

V'el hamdülillahi Rabbil Âlemin!

Zül Celal-i Vel İkram


Zü'l-Celâli ve'l İkrâm:

Allah, (azze ve celle) Celâl, Azamet, Şeref, Kemâl Fazl-ı Kerem ve İkrâm Sahibidir. Her şeyin önünde boyun eğdiği yüce Varlıktır ki O, bütün varlıklarına her an türlü türlü ikramlarda bulunur. Celâl ve ululuk sahibidir. İkram ve ihsan edicidir. Hürmet ve saygıya yegâne lâyık ve tüm büyüklüklere sahip olandır. Celâl; büyüklük, ululuk manasınadır. Büyüklük alâmeti olan ne kadar kemâlât varsa hepsi Allah'a (azze ve celle) mahsustur. Mahlûkattaki kemâlât, O'nun kemâlinin zayıf bir gölgesi ve işaretidir. Mahlûkat üzerine akıp taşmakta olan sayıya gelmez, sınır kabul etmez nimetler hep O'nun ihsanı ve ikramıdır. O nimetlerin zerresinde olsun hiç kimsenin hakkı yoktur
...
"Büyüklük ve ikram sahibi Rabbinin Adı yücelerden yücedir."
(Rahman Suresi 78. Âyet Meali)

Ey bütün nimetlerin Sahibi olan Allah'ım!
Ey gerçek ihsan sahibi olan Allah'ım!
Ey gerçek fazl-ı kerem sahibi olan Allah'ım!
Ey gerçek âzamet Sahibi!
Ey gerçek ikram Sahibi!
Ey Zü'l Celal-i Ve'l İkram!
Ey Allah!
...
İhsanının ve ikramının sonu yoktur Allah'ım!
Sınırsız ve sonsuzdur nimetlerin!
Celal ve İkram Sahibisin Sen!
Sofran açıktır her an!
Müminde kâfir de rızıklanır bu sofradan!
İkramın dostlarınadır ancak, ey Zü'l Celal-i Ve'l İkram!
Sonsuz ihsanından ve ikramından bizi de nasipdar eyle!
Ya Ya Z'ül Celal-i Ve'l İkram!
Ya Allah!
Kerem ve ihsan Sahibisin Sen!
Bütün Azamet ve ikramlar Sana aittir!
Nimetini herkese, ikramını dostlarına Sunarsın!
Ya Z'ül Celal-i Ve'l İkram!
Ya Allah!
Dostun kıl bizi!
İhsanının ve ikramını esirgeme bizden!
...
Kayıp bir koru içinde yolunu şaşırmış bir serçe gibiyiz şimdi,
İhsanına muhtacız Allah'ım!
İkramına muhtacız!
"Nefsin arzuladığı her şey"i Sunduğun Cennetine al bizi Rabb'im!
İkramınla bizi altından ırmaklar akan Cennetine al!
"Yapılan ikramın son derece ihtişamlı olduğu" Cennetine al bizi Rabb'im!
"Yemişleri ve gölgelikleri sürekli olan" Cennetini ikram eyle bize!
Bize Allah'ım;
Cennetine girecek ameller yapmamızı nasip eyle!
Ne kadar günahkâr olsak da;
Tevbe edecek güç ver bize Rabb'im!
Tevbemizi kabul eyle Dergâhında!
Z'ül Celal-i Ve'l İkram Adının hürmetine ya Rab!
İkramını ve ihsanının esirgeme bizden!
Bizden rahmetini esirgeme!
...
"Ancak azamet ve ikram sahibi Rabbinin zâtı bâki kalacaktır."
(RahmanSuresi 27. Âyet Meali)
...
Ey âzamet ve İkram sahibi!
Ey Z'ül Celal-i Ve'l İkram!
En bahtsız günümüzde sabr-ı cemil ikram eyle bize!
Ve ikram eyle Yüce Adının güzelliğini kalbimize!
İkram ettiğin gibi ilmi Ali'ye; (r.a)
Bize de Seni bilecek ilim ikram eyle!
Ebubekir'e (r.a) cömertlik ikram ettiğin gibi Allah'ım!
Cömertlik ikram eyle bize de!
Z'ül Celal-i Ve'l İkram Adınla Rabb'im!
Ömer'in (r.a) etrafa haşyet salan imanından ikram eyle!
Ve Osman'ın (r.a) edebinden ikram eyle bize;
Ya Z'ül Celal-i Ve'l İkram!
Müeddep kullarından eyle bizi!
...
Resulullah'ın (sallALLAHu aleyhi ve sellem) diliyle şahitlik ederim şimdi Sana.
"Allahumme ente's Selâmu ve minke's Selâmu tebârekte yâ Zü'l Celâli Ve'l İkrâm!"
"Ey Allah'ım!
"Sen Selamsın ve Selam Sendendir!. Sen yücesin! Ey Celal ve İkram Sahibi!"
...
Dostluğuna muhtacız Allah'ım!
Senin Kapına gelen boş dönmez!
Mahrum edilmez senin Kapına gelen!
Bize dostluğunu bahşet!
İhsanını bahşet bize Allah'ım!
Z'ül Celal-i Ve'l İkram Adınının hürmetine;
İkramda bulun bize ‘o dehşetli gün' de.
‘O dehşetli gün'de Allah'ım!
‘Arşın gölgesinde gölgelenenlerden' eyle bizi!
Âmin! Âmin! Âmin!
V'el Hamdülillahi Rabbi'l Âlemin!
Related Posts with Thumbnails