Es Şekûr

Es Şekûr

Es Selâm

Eş Şehîd

Zûl Celalî Vel İkrâm

Zûl Celalî Vel İkrâm
esmaül hüsnanın sırları etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
esmaül hüsnanın sırları etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

el MUĞNÎ

İstediğini zengin edendir Allah. (azze ve celle).
Allah (azze ve celle) mutlak zenginlik sahibi olan Muğnîdir!
Allah (azze ve celle) dilediğini zengin eder, ömür boyunca zengin olarak yaşatır.
Dilediğini de ömür boyunca fakirlik içinde bırakır.
Bazı kullarını zenginken fakir, bazılarını da fakirken zengin yapar.
Kul her ihtiyacını Muğnî olan sonsuz ve sınırsız zenginlik sahibi Allah'tan (azze ve celle) istemelidir!
Bütün mahlûkatın ihtiyacını karşılayacak olan yalnız ve yalnız Muğnî olan Allah'tır. (azze ve celle)
Allah (azze ve celle) ihtiyacını Kendisine arz edenleri sever.
Etmeyenleri; başka kapılara umut bağlayanları sevmez!
Kendisine açılan elleri asla boş çevirmeyendir Muğnî olan Allah. (azze ve celle)
Çünkü o sonsuz ve sınırsız Sahibidir ve hazinesinden isteyene Verendir!

"Allah, dilediğine hesapsız rızık verir." (Bakara Suresi 212. Âyet Meali)

"Kıyamet gününde fakirlik ve zenginlik tartılmayacak; fakirliğe ne kadar sabredilmiş, zenginliğe ne kadar şükredilmiş ise o hesap edilecektir. Mesele çok fakir veya çok zengin olmak değil; çok sabretmek ya da çok şükretmektir. Şükrün özü özeti de namazdır."Yahya bin Muaz(Rahmetullahi Aleyh)


Ey mülkün Sahibi!
Ey zenginlerin en Zengini!
Ey zenginin ve fakirin Sahibi!
Ey hepimizin Sahibi!
Ey kalpler Elinde Olan Allah!
Ey Müteal!Ey Muğnî!
Ey Allah!
Dilediğini zengin eden Sensin Rabb'im!
Fakirlik içinde bırakan Sensin dilediğini!
Yegâne Muğnî Sensin Allah'ım!
Sen ne güzel Mevla, ne güzel Vekilsin!
Bize zenginlik nasip et Muğni Adınla Rabb'im!
Senin rızana ulaşacağımız bir zenginlik nasip et bize!Paylaşılmayan zenginlik nedir ki yoksulluktan başka;Böyle yoksulluktan koru bizi Allah'ım Muğnî Adınla!

"Şüphesiz senin Rabbin, rızkı dilediğine -genişletir- yayar ve daraltır. Gerçekten O, kullarından haberi olandır, görendir." (Lokman Suresi 39. Âyet Meali)

Ey semaların ve ay'ın Rabbi!

Ey gündüzün ve gecenin Rabbi!
Ey sonsuz müsamaha Sahibi!
Ey sonsuz zenginlik Sahibi!
Ey Muğnî!
Ey Allah!
Her zenginliğin sahibi Sensin Allah'ım!
Muğni Adınla benim gönlümüzü zenginleştir;Zengin bir kalp ver bana Muğnî Adınla!

Öyle ki bütün iyilikleri içine sığdırayım!
Verdiğin iyilikle öyle zengin olsun ki kalbim Allah'ım;Bütün zenginliğini kalbimin, Senin Rızan için dağıtayım!
Muğnî Adınla Rabb'im;Ruhumu zenginleştir benim!

Öyle zenginleştir ki ruhumu;Ruhumdan yükselen Zikrinle Allah'ım,Rızana ulaşayım!

Vaktimi zenginleştir benim Rabb'im!Muğnî Adınla zenginleştir; bereketlendir vaktimi!Vaktimi bereketlendir ki;Bir ânım bile geçmesin Senden gaflette!
Bütün vakitlerin üzerine yağdırdığın bereketten;Rızan doğsun Allah'ım!Vaktini Senin yolunda harcayanlardan eyle beni Muğnî Adınla!

"Ey insanlar! Allah'ın size olan nimetini hatırlayın; Allah'tan başka size gökten ve yerden rızık verecek bir yaratıcı var mı? O'ndan başka ilah yoktur. Nasıl oluyor da (tevhidden küfre) çevriliyorsunuz!" (Fatır Suresi 3. Âyet Meali)

Bütün zenginlikler Senindir;Sendendir bütün zenginlikler!

Muğnî Adınla benim aklımı zenginleştir Allah'ım!
Düşüncemle marifete ilk adımı atayım!
Öyle zenginleştir ki aklımı Rabb'im;Hâlim ve aklım bir olsun Senin Yolunda!
Ve öyle zenginleştir ki Allah'ım beni her şeyimle;Tek Mu'ti; Tek Zengin;Tek Rezzak;Tek Hamid olan Sana döneyim, dönsem hangi yöne!

Mutlak zenginlik Veren;Mutlak rızık Veren;Mutlak hamde lâyık olanın Sen olduğunu asla unutmayayım Allah'ım!

"De ki:'Ancak Allah'ın fazl ve Rahmeti ile, işte yalnız bunlarla sevinsinler." (Yunus Suresi 58. Ââyet Meali)

Cimriliği emreden, cimri nefislerimizi terbiye et Rabb'im!

Cimriliği hoş gösteren şeytana galebe çalmamızı nasip et!

Nimetlerinin bizim elimizle dağılmasını nasip et dünyaya!

Bize verdiğin nimetleri Senin Rızan için paylaşmayı nasip et!

Öyle ki verdikçe elimizde;Yalnız huzur ve Rızan kalsın Rabb'im!

Rızanla zenginleştir bizi!

Ahirette de Rabb'im;Tükenmeyen hazininden en güzel hazineyi nasip et bize!

Bizi şehitlerle;Bizi sıddıklarla;Bizi muttakilerle birlikte haşret!

Âmin! Âmin! Âmin! V'el hamdülillahi Rabbi'l Âlemin

el METÎN

Güç ve kuvveti asla azalmayan, güçsüz düşmeyendir Metîn. Kuvvet ve kudret membaıdır. Bu durum yalnız Allah (azze ve celle) için geçerlidir. O’nun dışındaki bütün varlıklar zamanla güçlerini kaybeder ve zayıf düşerler. Bu değişim Allah (azze ve celle) için imkânsız varlıklar için ise kaçınılmazdır.
Metîn, Sonsuza dek, kendisine herhangi bir zaaf gelmeksizin sapasağlam kalandır.


İlahlık ve Bir’lik sıfatlarında durumu pek açık olandır Metîn. Buna göre de zü’l kuvvet’il Metîn, açık kuvvet Sahibi manasına gelir.
Metîn ayrıca çok sağlam olan demektir. Kuvvet, tam bir kudrete delâlet eder. Metanet ise, kuvvetin en yüksek derecede olduğunu ifade eder.Allah'ın (azze ve celle) kuvveti de öteki sıfat ve isimleri gibi namütenahidir; sonsuzdur; tükenmez; gevşemez; hudut içine sığmaz ve hiçbir ölçüyle ölçülemez. Allah'ın (azze ve celle) kudreti bahsinde zorluk ya da kolaylık söz konusu değildir. Bir yaprağı yaratmakla kâinatı yaratmak O’nun için birdir.Allah (azze ve celle) tam bir kuvvet sahibi olmak bakımından, Kaviyy, gücünün çok şiddetli olması bakımından Metîn'dir.Sonsuza dek, kendisine herhangi bir zaaf gelmeksizin sapasağlam kalandır Allah. (azze ve celle)
Metanetli, kuvveti çok şiddetli olup hiçbir iş O'na zor değildir.
Allah’ın (azze ve celle) Metîn Adını bilen; asıl güç ve kudret Sahibinin Allah (azze ve celle) olduğunu bilen, kendi gücüyle övünmeyi, böbürlenmeyi ve kendisinde bir güç olduğu zehabına kapılmayı terk eder. Ve hangi durumda ve konumda olursa olsun yalnız Allah’tan (azze ve celle) yardım ve güç ister.

“Hiç şüphesiz, rızık veren O, metîn kuvvet sahibi olan Allah'tır.” (Zariyat Suresi 58. Âyet Meali)


****
Ey Din Gününün Sahibi olan Rabb’im!
Ey yerin göğün Sahibi Rabb’im!
Ey dağların gücünü Elinde Tutan Rabb’im!
Ey rüzgârın gücünü;
Ey güneşin gücünü;
Ey ay’ın gücünü Elinde Tutan Rabb’im!
Ey ulu arşın Sahibi!
Ey eşsiz güç ve kudret Sahibi!
Ey güç ve kudret Membaı!
Ey Metîn!
Ey Allah!
“…Hiç şüphesiz Allah, çok kuvvetlidir, çok üstündür.” (Hac Suresi 74. Âyet Meali)
****

Din Günü’nün sahibi Sensin Rabb’im!
Yerin göğün Sahibi Sensin!
Rabb’im!
Sen dağların gücünü Elinde Tutansın!
Rüzgârın gücünü; güneşin gücünü Elinde Tutansın Sen!
****
Sen ki; gökleri kuvvetiyle Elinde tutansın Rabb’im!
Sen ki ulu arşın Sahibisin!
Dinimizin direği Namaz için kuvvet ver bize Metîn Adınla!
Metîn Adınla Rabb’im!
La ilahe illallah zikri için kuvvet ver bize!
Kalbimiz ve dilimiz Senden gafil olmasın tek bir an bile!
Tek bir an bile Müslüman olmanın gücü eksilmesin üzerimizden!

****
Resulullah’ın (Sallallahu aleyhi ve sellem) diliyle şahitlik ederim Sana Rabb’im:
“Lailahe illallahu vahdehu laşerike leh, Allahu Ekberu kebira ve’lhamdü lillahi kesira ve sübhanallahi Rabb’il âlemin, la havle vela kuvvete illa billahil azizil hâkim”


“Allah’tan başka ilah yoktur, ortağı yoktur. Allah en büyüktür. Allah’a çok hamd olsun. Güç ve kuvvet aziz ve hâkim olan Allah’a aittir.”
****
Resulullah’ın (Sallallahu aleyhi ve sellem) diliyle dua ediyorum Sana Rabb’im; duamı kabul et Dergâhında!
“Ey göklerin ve yerin Rabbi!
Ey ulu arşın Rabbi!
Ey bizim ve her şeyin Rabbi Olan Allah’ım!
Ey tohumu ve çekirdeği yaratan!
Ey Tevrat’ı, İncil’i ve Kuran’ı İndiren!
İdaresi Elinde olan her şeyin şerrinden Sana sığınırım!
Sen İlksin;
Senden önce kimse yok!
Sen Sonsun;
Senden sonra kimse yok!
Sen Açıksın;
Senden açık kimse yok!
Sen Gizlisin;
Senden öte kimse yok!
Borcumuzu öde!
Bizi fakirlikten kurtar!”
****
Resulullah’ın (Sallallahu aleyhi ve sellem) diliyle dua ediyorum Sana Rabb’im; duamı kabul et Dergâhında!

“Allah’ım, Senin kolaylaştırdığından başka kolay yoktur. Ancak Sen istersen zoru kolaylaştırırsın.
Ey gerçek hayat Sahibi ve kâinatı ayakta tutan Allah’ım! Senden medet dilerim. Bütün işlerimi düzelt ve beni göz açıp kapayıncaya kadar da olsa nefsime bırakma!
Allah’ım! Senden faydalı ilim, temiz rızık ve makbul amel isterim.
Ey kalpleri evirip çeviren Allah’ım
Kalbimi dinin üzre sabit eyle!”
****
Din Gününde de Rabb’im,
Senin huzurunda duracak güç ver bize Metîn Adınla!
Anadan evlada fayda gelmeyen O Gün’de
Sen!
Yalnız Sen Sahip çık bize!
Huzurunda bizi;
Ne olur Rabb’im,
Boynu bükük Bırakma!

Âmin! Âmin! Âmin!
V’el hamdülillahi Rabbi’l âlemin!

el MÂCİD

Kerem ve müsâmahası bol ve sınırsız olandır Allah (azze ve celle). İnsanlara iyilikle muamele edip onları himaye etme lütfunda bulunan, her türlü sıkıntılarını gideren, Şan, şeref, yücelik Sahibidir. Kadri şânı büyük, kerem ve müsamahası boldur Allah'ın.(azze ve celle) Allah'ın (azze ve celle) Kendisiyle yakınlık ve dostluk kuran kullarına kerem ve müsamahası kelimelere sığmaz, ölçüye gelmez. Meselâ: Onları temiz ahlâk sahibi olmaya, iyi işler yapmaya muvaffak kılar da, sonra yaptıkları o güzel işleri, haiz oldukları seçkin vasıfları sebebiyle onları över, sitayişlerde bulunur. Kusurlarını affeder, kötülüklerini yok eder!

"İyilik yaparak kendini Allah'a teslim eden ve hanif (tevhidi) olan İbrahim'in dinine uyandan daha güzel din'li kimdir? Allah, İbrahim'i dost edinmiştir." (Nisa Suresi 125. Âyet Meali)

Ey Keremi bol Rabb'im!Ey sınırsız müsamaha Sahibi!Ey en Büyük Hamiyet Sahibi!Ey bütün sıkıntıları Gideren!Ey Mâcid! Ey Allah!Kereminle muamele et bize Rabb'im! Lütfun ve ihsanınla;Sıkıntıları gideren Mâcid Adınla gider sıkıntılarımızı!Gönlümüze inşirah ver Mâcid Adınla! Sevdiğin kullarının kalbine emanet ettiğin ihlas sırrını;Emanet et bizim kalbimize de! İbrahim'i (Aleyhisselam) dost edindiğin gibi kendine;Bizi de Kendine dost kıl Rabb'im!

"Musa'nın annesine: "Onu emzir; ona zarar gelmesinden bir korku hissettiğinde, kendisini denize bırakıver ve artık korkup üzülme! Biz, muhakkak onu sana iade edeceğiz ve kendisini peygamberlerden biri yapacağız." diye vahyettik." (Kasas Suresi 7. Âyet Meali)

Musa'nın (Aleyhisselam) annesine verdiğin söz kalbimizde hâlâ!Ey sözlerin en doğrusunu Söyleyen Rabb'im! Ey sıkıntıları gideren! Ey Mâcid!Musa'nın annesinin kalbinden sildiğin gibi kederi;Bizim de kalbimizden sil Mâcid Adınla! İman emniyeti ver bize!Mâcid Adınla Rabb'im!Himaye ettiğin gibi Musa'yı (Aleyhisselam) Bizi de himaye et! Senden emin bir dost yoktur bu dünyada! Hamilerin en güzeli Sensin! Sen ki el -Muktedir'sin! Kudretinle Rabb'im,Ve himaye eden Mâcid Adınla;Koru kalbimizdeki imanı!Bizi koru!

Ey iki doğunun ve iki batının Rabbi! Ey güneşin her gün kendisine secde ettiği Allah! Ey Mâcid! "Gök yarılıp da erimiş yağ gibi olduğu zaman" bizi koru! Bizi koru Mâcid Adınla Rabb'im! Bizi güvende kıl!HHH"Ey insanlar, işte size Rabbinizden bir öğüt, gönüller derdine bir şifa ve mü'minler için bir hidayet ve rahmet geldi.De ki: "Allah'ın lütfuyla, rahmetiyle; yalnızca O'nunla sevinç duyun! O, onları toplayıp durduklarından hayırlıdır!" (Yunus Suresi 57- 58. Âyet Meali)

Fazlınla indirdiğin Rahmetin;Rahmetinle indirdiğin Kur'an'ın hürmetine Yâ Rab!Öğüdünü kalbiyle dinleyenlerden eyle bizi! Yalnızca Senin Lütfunla; Rahmetinle, Seninle sevinç duyanlardan eyle bizi! Kalbimize sürur ver!Bu dünyada ve ahirette sürur nasip et Rabb'im gönüllerimize!

"Artık Allah onları o günün fenalığından esirger; (yüzlerine) parlaklık, (gönüllerine) sevinç verir." (İnsan Suresi 11. Âyet Meali)

Sınırsız Kereminle Rabb'im!Ve Müsamahanla bizi affet!Bizi "O Gün"ün fenalığından koru!Yüreğimize sevinç bahşet bizim Mâcid Adınla! Bize saffet;Bize edep; Bize zarafet ver!Mâcid Adının hakkı için Rabb'im! Bize güzellik;Bize seçkinlik; Bize ilim ihsan et! Sabahtan akşama dek Rabb'im! Bin defa günaha batsak da; Nasuh bir tevbeyle Sana dönenlerden et bizi!Yanlış yapsak; Hata etsek;Günde bin kere ahdimizi unutsak da; Mâcid Adının hakkı için;Sen bizi yine de affet!Kalbimize dönerek;Ve ahdimizi bularak orda,Senin Yüce Adının zikrini hiç unutturmayarak bize;Bize lütfet Allah'ım!Mâcid Adınla, bize lütfet!

"İslam garib başladı. Başladığı gibi yine garib olacaktır. O gariblere ne mutlu!" dediler ki: Garibler kimlerdir Ya Resulullah? Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) insanlar bozulduğunda iyi olandır. "Buyurdu.

Ey lütfu, ihsanı bol olan Allah'ım!Ey Din Gün'ünün Sahibi!Ey müsamaha Sahibi!Ey Gariblerin Sahibi!Ey en Cömert!Ey Sahib-i Zaman!Ey Mâcid!İnsanlar bozulduğunda, iyi olanlardan; İyi kalanlardan olmamızı nasip et bize!Sen ki Mâcid'sin!İnsanlara iyilikle muamele Edensin Sen Rabb'im!Bir gün garib olacak dininin hâdimleri yap bizi Mâcid Adınla!Resulullah'ın (Sallalahu Aleyhi ve Sellem) müjdelediği gariblerden olmamızı nasip et!

"İyiliğin karşılığı yalnızca iyiliktir." (Rahman Suresi 60. Âyet Meali)

Sönen bir yıldızın son pırıltısı gibi, hazin bir ayrılık kokusu var şimdi havada. Rabb'im! herkesin kalbi yalnız çarpar,Ve biz yalnız geliriz Sana!O firak günü Rabb'im!O ayrılık günü; Sınırsız Keremin;Sonsuz Merhametin; Ve Müsamahanla, Kaybolan yıldızları aldığın gibi tıpkı,Sessizce al beni de Yanına!Az amelimle değil;Aciz ibadetimle değil;Beni Kereminle; İhsanınla,Kalbe serinlik veren Mâcid Adınla Ve selamet veren Selam Adınla al Yanına! Rabb'im!Adımı Salihlerle an!Âmin! Âmin! Âmin!V'el hamdülillahi Rabb'il Âlemin!

el HAYÎ


Hayâ Sahibi.
Kendisine dua edenin duasını kabul eden.
Ayıpları örten.
İnsana hâyâ duygusunu Verendir Allah. (azze ve celle)
Allah (azze ve celle) kullarının birçok ayıp ve kusurlarını örter. Onları ortaya çıkarıp insanların karşısında rezil etmez. Kullar da kendi ayıplarını örterek şeref ve haysiyetlerini korumak, şereflerini lekeleyecek hareketlerden kaçınmak mecburiyetindedirler.

****
Ey Meleklerin Rabbi!
Ey ruhun Sahibi!
Ey yarının Sahibi!
Ey en büyük Kerem Sahibi!
Ey en büyük Hayâ Sahibi!
Ey Subhan!
Ey Hayî!
Ey Allah!
****
Sen her şeyden Âla’sın Rabb’im!
Her türlü noksan sıfattan uzak olansın Sen!
Sen Kerem Sahibisin Rabb’im!
Sen hayâ Sahibisin!
Sana kalkan ellerini kullarının;
Boş çevirmekten hayâ Edensin Sen!
Kalplerinde dilekler saklayanların;
Dileklerini kabul Edensin Sen!
İstekte bulunanların Sana;
İhtiyaçlarını geri çevirmeyensin.
Kâim ve Daim Olan yalnız Sensin Rabb’im!
Hayy’sın;
Hayat Sahibisin!
Kayyum’sun;
Bâki ve ebedi Olansın; her şey Sana arz edilir!
****
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve sellem) buyurdu ki: “Allah hayâ Sahibidir ve ayıpları örtendir. Biriniz yıkanmak istediği zaman kendisini bir şeyle örtsün.”

****
Rabb’im Hayî Adının hakkı için;
Benim de hayâ sahibi olmamı nasip et!
Emrettiğin amelleri yaparken gör beni Rabb’im!
Sen ki Sana inananları korursun;
Sen ki tek tek hepimizin ne yaptığını hakkıyla Bilirsin!
Beni mürailikten koru Rabb’im!
Beni riyadan koru!
****
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve sellem) buyurdu ki: Allah’tan gerektiği gibi hayâ ediniz. Allah’tan gerektiği gibi hayâ etmek, aklının bildiğini koruması, karnının yediğini gizlemesi, senin ölümü ve sonrasını düşünmendir. Bilin ki, kim âhiret hayatının arzularsa, dünya hayatının süsünü terk eder. İşte kim bunu yaparsa, Allah’tan gereği gibi hayâ etmiştir.”

****
Senden hakkıyla hayâ etmemi nasip eyle Rabb’im!
İsyan etmekten beni koru!
Riyadan beni koru!
Âhireti bir an bile çıkarma aklımdan!
Hesap Gününü aklımdan çıkarma Ya Rab!
Sen ki en büyük hayâ Sahibisin Rabb’im!
Hayî Adının hakkı için beni de hayâ sahibi kıl!
İnsanların içinde nasıl örttüysen ayıplarımı;
Beni nasıl zelil olmaktan, rezil olmaktan koruduysan;
Âhirette de ört benim ayıplarımı Ya Rab!
Hayî Adının hakkı için ört benim günahlarımı!
Hesap Gününde beni koru Hayî Adının hakkı için!
Ayıplarımı ört o “Dehşetli Günde”
****
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve sellem) buyurdu ki; “Ben gösterişi terk eden için, Cennetin kenarında, şakadan da olsa yalanı terk eden için Cennetin ortasında, ahlâkı güzel olanlar için Cennetin en yüksek yerinde bir ev yapıldığına kefilim!”
****

Resulullah’ın (Sallallahu aleyhi ve sellem) kefil olduğu kullarından eyle bizi Ya Rab!
Cennetin en yüksek makamında evler nasip eyle bize!
*****
İnsanların ayıplarını örtenlerden eyle beni ya Rab!
Kusurlarını insanların,
Görmeyenlerden;
Hatalarını telafi edenlerden eyle!
Beni hayâsızlardan koru Rabb’im!
Hayâ sahibi yap beni Hayî Adınla!


“(Resûlüm!) Sen affa sarıl, iyiliği emret ve cahillerden yüz çevir.” (A’raf Suresi 199 Âyet Meali)

****
Kur’an ahlâkıyla ahlâklanmamı nasip eyle Rabb’im!
Ziyareti keseni ziyaret etmemi;
Benden esirgeyenle paylaşmamı;
Bana kötülük yapanı affetmemi nasip eyle!
Nefsimle beni baş başa bırakma Hayî Adınla!
Hayî Adınla Senin,
Bana hayâlı olmayı unutturma asla!
****
Beni kötü ahlâklı olmaktan koru Rabb’im!
Cehaletten;
İffetsizlikten;
Zulümden;
Şirkten;
Hırstan;
Nefsine uyup zelil olmaktan;
Cimrilikten;
Nefretten;
Öfkeden;
Beni koru Rabb’im;
Hayî Adının hakkı için!
Bütün bu hayâsızlıklardan beni koru!
Hayî Adının hürmetine hayâ sahibi kıl beni!
****
Gündüzün ve gecenin sesleri sustuğunda belki;
Belki, bütün mevsimlerin sesleri duyulmaz olduğunda;
Dilinden düşmeyen zikriyle münzevi bir derviş,
Yine Sana seslenecek kalbiyle.
Ağır ağır yüksük otlarıyla kaplanacak bir eski duvar.
Ben artık burada olmayacağım belki o zaman.
Sessiz, sedasız ve belki kimsesiz belki,
Sana kavuştuğumda;
Rabb’im!
Beni kalbimde imanımla;
Kalbimde Sana olan hayâmla al Yanına!
Mahcubiyetimi gider;
Utancımı sakla;
Beni mahcup etme!
Utandırma beni Rabb’im ne olur!
Hayî Adının hakkı için;
“Gözlerin yuvalarından fırlayacağı O Gün”
Beni hayâsızlardan ayır!
Gözlerimi utandırma;
Ellerimi utandırma;
Ruhumu utandırma benim!
O Gün beni Hâyi Adınla yargıla!
Âmin! Âmin! Âmin!
V’el hamdülillahi Rabbi’l âlemin!

el KERÎM

EL KERÎM
Keremi, lütfu, ihsanı bol olan ve karşılıksız verendir Allah.(azze ve celle) Sınırsız cömertlik sahibi, çok ikram edici ve kerîmi olandır; Muktedir iken affeden, cömertlik duygusunu veren, vaadini yerine getirendir. Allah (azze ve celle) vaat ettiği zaman sözünü yerine getirir, verdiği zaman son derece bol verir, muktedirken affeder. Kendisine isyan edenleri, tevbelerini kabul etmekte umutsuz bırakmaz. Kendisine sığınanları terk etmeyendir Allah. (azze ve celle) Mutlak fayda verendir.

“Oku! Rabb’in en büyük kerem Sahibidir.” (Alak Suresi 3. Âyet Meali)

Ey bütün Yaratma gücünü Elinde Tutan Allah’ım!
Ey göklerin ve yerin Sahibi!
Ey isteyenleri boş çevirmeyen!
Ey mutlak fayda veren!
Ey tevbeleri kabul etmekte insanı umutsuz bırakmayan!
Ey sonsuz Cömertlik Sahibi!
Ey Kerîm!
Ey yoluna ram olduğum Allah!
****
Bütün Yaratma gücü Sendedir Allah’ım!
Gökleri, yeri ve ikisi arasındakileri;
Altı günde Yaratan Sensin!
Sen isteyenleri boş çevirmeyensin Allah’ım!
Sen Affedensin!
Karşılıksız ihsanda bulunan; en Cömert yalnız Sensin!
Cömertlik duygusunu bize bahşeden de Sensin Allah’ım!
En büyük Kerem Sahibi yalnız Sensin!

Bize cömertlik;
Bize mertlik;
Bize kerem ihsan et Kerîm Adınla ey Kerim!
Kereminle Rabb’im;
Sonsuz Lütfun ve İhsanınla;
Sağ elinin verdiğini, sol eli görmeyenlerden;
İnfak edenlerden;
Kerîm Adının tecellisiyle Senin,
Karşılıksız ihsanda bulunanlardan eyle bizi!

****
“Ancak tevbe eden, iman eden ve Salih amellerde bulunanlar başka; işte onların günahlarını, Allah iyiliklere çevirir. Allah çok bağışlayandır, çok esirgeyendir.” (Furkan Suresi 70. Âyet Meali)
****
Ey Affeden!
Ey Bağışlayan!
Ey sonsuz ihsan hazinesinin Sahibi!
Ey bütün güzellikleri kendinde toplayan Allah!
Ey Kerîm!
Yaptığımız kötülüklerden pişman olan bir kalp ver bize!
Nadim olan kalbimizle bize,
Temiz bir tevbe nasip eyle Kerîm Adınla!
Kerîm Adınla Rabb’im;
Nedamet getirip tevbe ettiklerimizi,
Sen iyiliğe çevir Kerîm Adınla!
Bütün kötülükleri gizleyen Sensin Rabb’im!
Sen Kerem Sahibisin!
Kötülüklerimizi ört Kerîm Adınla;
Tevbemizle onları iyiliğe çevir!
****
“Yerde olanların tümünü sizin için Yaratan O’dur.” (Bakara Suresi 29. Âyet Meali)
“Kendinden (bir nimet olarak) göklerde ve yerde olanların tümüne sizin için boyun eğdirdi.” (Casiye Suresi 13. Âyet Meali)
****

Kerîm Adınla Rabb’im!
Ve İhsanınla ulaştırdığın nimetleri;
Yine İhsanınla ihsan etmemizi nasip eyle!
Bizi kerem sahibi yap Kerîm Adınla!
Kerîm Adınla Rabb’im;
Sana boyun eğenlerden eyle bizi!
****
“Rabbinin rahmetini onlar mı paylaştırıyorlar? Dünya hayatında onların geçimliklerini aralarında biz paylaştırdık. Birbirlerine iş gördürmeleri için kimini ötekine derecelerle üstün kıldık” (Zuhruf Suresi 32. Âyet Meali)

****
Sen en Cömertsin Rabb’im!
Ekremu’l Ekremîn’sin Sen!
Kerem sahiplerinin en üstünü Sensin!
Sahip olduğumuz her ne varsa verdiğin Kereminle;
Malımızla;
Mülkümüzle;
Makamımız;
Mevkimizle;
İlmimizle,
Müslümanlara hizmet edenlerden eyle bizi Kerîm Adınla!
Kerîm Adınla Yolladığın Kuran-ı Kerim’i,
Kalbine nakşedenlerden eyle bizi Kerîm Adınla!
Sen ecri’n kerim Verensin Allah’ım!
Küçük ve az amellerimize büyük mükafatlar veren Sensin!
Lütfunu;
İhsanını;
Sana inanıp iman edenlerin üzerine,
Yağmur gibi yağdır Kerîm Adınla!

*****
“Ey insan, 'üstün kerem sahibi' olan Rabbine karşı seni aldatıp-yanıltan nedir? “ (İnfitar suresi 9. Âyet Meali)
“…Şükreden ancak kendisi için şükretmiş olur, nankörlük edene gelince, o bilsin ki, Rabbimin hiçbir şeye ihtiyacı yoktur, Kerim olandır.” (Neml Suresi 40, Âyet Meali)

Güneşin iyice alçaldığı bir akşam vaktinde belki;
Belki, soğuk bir kış gecesinde, ayrılacağız bu dünyadan.
Belki bütün yaşadıklarımızı bir serap sayacağız.
Bir eski zaman esvabıyla görünecek bize Meleğin belki.
Belki onu görünce gülümseyeceğiz.
Ay, eskiden olduğu gibi parlayacak yine.
Göğün bulutlu ırmağında vedalaşacak ay yıldızlarla.
Ve biz yine yalnız geleceğiz Senin Kapına!
İşte O Gün Rabb’im,
O müthiş yalnızlıkta,
Kötülüklerimizi iyiliğe çeviren Kerîm Adınla bizi karşıla!
Bizi;
Selamet veren,
Selâm Adınla karşıla Rabb’im!
Günahlarımızı Bağışla!

Âmin! Âmin! Âmin!

V’el Hamdülillahi Rabbil Âlemin!

ALLAH C.C

ALLAH C.C
ALLAH:-Tüm isim ve sıfatlan kendinde toplayan yüce Allah'ın zatının, başka hiçbir varlığa verilemeyen İsmidir.

Ey, Yerleri ve gökleri yaratan Rabbim!
Göklerin ve yerin genişliğince ilmimi artır.
Ey, Mülkün sahibi olan Allah’ım!
Senin yolunda feda olmayacak mülküm olmasın asla!
Ey, günü beş mübarek vakte bölen Allah’ım!
Her vakit sana yönelmemi nasip et!
Senden gayrısına meyletmesin kalbim.
Ey, Bize müjdeci olarak Resulünü (s.a.v) gönderen Allah’ım!
Resulü’nün (s.a.v) yolunda yürüt beni!
Tek önderim Resulün (s.a.v) olsun!
Ey, İki cihan saadetinin rehberi Kuran’ı, göklerden bize armağan eden Allah’ım!
Bize iki cihan saadeti ver.
Ruhumun daimi baharı olsun Kuran.
Ey, çöllerin ve deryaların sahibi olan Allah’ım!
Çöllerdeki kum zerreleri kadar,
Deryaların damlası adedince bize hayır ihsan et.
Hayır kapıları yüzümüze açılsın her sabah.
Ey, Âlemlerin Rabbi olan Allah’ım!
Âlemlerin sırrını bana aç!
Aç ki; her nefeste Senden özgesini zikretmediğimi bileyim.
Aç ki; Senden özgesine meyletmesin kalbim.
Resulünün (s.a.v) kalbini yarıp zemzemle yıkayan Meleklerin şahidim olsun;
Sensiz ben bir hiçim!
Hiçliğin ve Birliğin hakikatini ruhumda estir Allah’ım!
Ey, Yusuf’u zindandan kurtaran Allah’ım!
Ruhumun zindanlarından beni kurtar!
Ve Yusuf’un (a.s) diliyle yakarıyorum Sana:
” Ey Rabbim! Bana mülkü sen verdin. Rüyaların yorumunu sen öğrettin. Yerin ve göklerin yaratıcısı sensin. Sen dünya ve ahirette benim Velimsin. Beni Müslüman olarak öldür ve beni Sâlih kullarının arasına kat. (1)
Ey! Denizleri yarıp Musa’yı (a.s) yürüten Allah’ım, Musa’nın (a.s) diliyle yakarıyorum Sana:
”Ey Rabbim! Ben ancak kendim ve kardeşimle baş edebilirim. Bizimle fasık toplumun arasını ayır.”(2)
Ey, ateşi İbrahim’e (a.s) serinlik yapan Allah’ım! İbrahim’in (a.s) diliyle yalvarıyorum Sana
:”… Ey Rabbim! Bu beldeyi, güvenli bir belde yap. Beni ve oğullarımı putlara kulluktan uzak tut. Ey Rabbim! Çünkü putlar,insanların çoğunu saptırmıştır.. Kim bana uyarsa şüphesiz ki, o benim dinimdendir. Kim de bana karşı gelirse şüphesiz ki sen, af ve merhameti bol olansın. Ey Rabbimiz! Soyumdan bazılarını, muharrem ve mukaddes evinin yanındaki çorak, ziraata elverişsiz vadiye, namazı dosdoğru kılsınlar diye yerleştirdim. Ey Rabbim! İnsanlara, onlara sevgiyle meyleden bir kalp ver. Onları meyvelerle rızıklandır ki, şükretsinler. Ey Rabbimiz! Hiç kuşkusuz sen bizim gizlediğimizi de, açığa vurduğumuzu da çok iyi bilirsin. Yerde ve gökte, hiç bir şey Allah'tan gizli kalmaz.(3)
Ey, Yunus’u (a.s) balığın karnından kurtaran Allah’ım!
En karanlık yerinde bile olsam dünyanın ve en çaresiz ben olsam, yine Seni zikretmemi, tek umudu Sende bulmamı nasip et.
Yunus’un (a.s) diliyle dua ediyorum Sana Allah’ım: “Senden başka hiçbir ilah yoktur. Seni tenzih ve tesbih ederim. Ben muhakkak zalimlerden oldum.”(4)
Ey, Allah’ım! Sen ki, Âdem’i (a.s) ve Havva’yı affedensin, onların diliyle yakarıyorum Sana, duamı kabul et: “Ey Rabbimiz! Biz kendimize zulmettik. Eğer bizleri affetmezsen ve bizlere acımazsan hüsrana uğrayanlardan oluruz. (5)
Ey rızkın kefili olan Allah’ım, bana helal rızık nasip et!
Kulun ve elçin İsa’nın (a.s) diliyle dua ediyorum Sana, duamı kabul et:
”Allah'ım! Ey Rabbimiz! Bize gökten, bizim için, bizden öncekiler ve bizden sonrakiler için, bir bayram ve senden de bir mucize olacak bir sofra (mâide) indir ve bizi rızıklandır; Sen, rızık verenlerin en hayırlısısın. (6)
Kapına geldim Allah’ım beni boş çevirme,
Cürümümle geldim Sana, ümidimle ve imanımla,
Her gün havf ve reca arasında titreyen kalbime sen inşirah ver Allah’ım!
Ey, Yarattığı kuluna şahdamarından daha yakın olan Allah’ım!
Ellerimden tut!
Beni benimle bırakma!
Beni sensiz bırakma!
Ruhumu yıka Allah’ım!
Eşhedüenla İlahe İllalah ve eşhedü enne muhammeden abdühü ve Resuluhu.




1- Yusuf suresi 101 ayet meali
2- Maide suresi 25 ayet meali
3-. İbrahim suresi 35- 38
4 - Enbiya suresi 87. ayet meali
5- Ar’af 23
6- Maide suresi 114 ayet meali

Es Selam




Es Selâm:  

Tüm sıkıntı ve dertlerden uzak huzur halini Yaratan. Tüm sıkıntılardan kurtarandır Allah. (azze ve celle)
Her çeşit ârıza ve hâdiselerden sâlim kalan; Cennet'teki bahtiyar kullarına selâm edendir.
Bu ism-i şerif, Kuddûs ismi ile yakın bir mânâ ifade etmekte ise de Selâm ismi, daha ziyade geleceğe aittir. Yani, Cenâb-ı Hakk'ın gerek zâtı, gerek sıfatı ileride en ufak bir değişikliğe, bir zaafa uğramaktan münezzehtir. O, ezelde nasılsa ebed de de öyledir.
Allah, (azze ve celle) her türlü eminliğin, salimliğin aslı olup, ayıptan kusurdan ve her çeşit eksikliklerden uzak olan yüce yaratıcı anlamındadır. Allah, (azze ve celle) yok olmaktan ve hatıra gelen her türlü eksikliklerden uzaktır. Buna göre dünyadan ve ahiretten emin olmak isteyenleri ve kurtuluşa ermek dileğinde bulunanları, kurtuluşa erdirecek olan da yalnız Allah'tır. (azze ve celle)
 Allah (azze ve celle) kullarını selam Adıyla her türlü tehlikeden selâmete çıkarandır.
                                    *****
“ O, Kendisinden başka ilah olmayan Allah’tır. Hükümdâr’dır. Mukaddestir; Selâmdır; güvenlik Verendir; gözetip koruyandır; daima Galib; istediğini yaptıran ve büyüklükte eşi olmayandır. Allah, onların ortak koştukları şeylerden münezzehtir.” (el-Haşr Suresi 23. Âyet Meali)

                                               *****
Ey her türlü kusurdan münezzeh olan Allah’ım!
Ey her türlü sıkıntıdan kullarını selâmete çıkaran Allah’ım!
Ey Hükümdar!
Ey Mukaddes!
Ey Selâm!
Ey Allah!
                                               *****
Selâmına muhtacız Ya Rab!
Her zamankinden daha çok muhtacız Selâmına!
Selâm Adınla selamla bizi!
Selâm Adınla bizi kötülüklerden koru!
                                              ****
Selim bir kalp ver bize Allah’ım!
Yalnız Sana teslim olsun kalplerimiz!
İçinde Senden başka hiçbir şey barınmasın!
Seninle sâlim olur sâlim olan!
Kurtuluşa Seninle erer kulların ancak!
Kurtuluş yalnız Sendendir ey Selâm!
Selâmınla kurtuluşa erenlerden eyle bizi!
                                              *****
“Rableri Katında onlara Daru’s Selâm (Cennet) vardır. Ve işledikleri iyi ameller sebebiyle O, onların dostudur.” (Enâm Suresi 127. Âyet Meali)

Daru’s Selâm’a ulaştır bizi Rabb’im!
Bizi Cennetine ulaştır!
Cennetine lâyık olacak ameller yapmamızı nasip et hepimize!
Seâmınla selâmete erenlerden eyle bizi!
Cennet ehlinin selâmlaşmasına ortak et bizi Rabb’im!
Bizim dostumuz Sen ol!
                                                *****
Hiçbir noksanın yoktur Senin Allah’ım!
Varlığının sonu yoktur!
Sen Ezelsin!
Sen Ebedsin!
Selâm Sensin!
Bizi korktuklarımızdan emin kılan Sensin!
Korktuklarımızdan emin kıl bizi Allah’ım!
Elimizden dilimizden insanları emin kıl!
Bizi selâmete eriştir Selâm Adınla!
                                              *****
“Buna karşılık, elçiler şöyle demişlerdi. Allah’ın işine mi şaşıyorsunuz? Ey ev halkı! Allah’ın rahmeti ve bereketi sizin üzerinizedir. O, hamdolunmaya lâyıktır; hayır ve ihsan sahibidir. “ ( Hûd Suresi 73. Âyet Meali)

Rahmetini ve bereketini esirgeme üzerimizden Allah’ım!
Selâm Adınla koru bizi kötülüklerden!
Şeytana uymaktan, şerden,
Kötülükten ve şirkten,
Selâm Adınla koru bizi Allah’ım!
                                               *****
Resulullah (Sallalahu Aleyhi ve Sellem) buyurdu ki;  Allahü Teâlâya yemin ederim ki, mümin olmadıkça Cennete giremezsiniz. Birbirinizi sevmedikçe de mümin olamazsınız. Size Bildireceğim şu amelle birbirinizi seversiniz ancak: Aranızda selamı yayınız!
Resulullah (Sallalahu Aleyhi ve Sellem) buyurdu ki;
Abdeste devam et ve güzel abdest al ki, ömrün uzasın. Karşılaştığın herkese selam ver ki, hasenatın çoğalsın! Evine girince, ev halkına selam ver ki, evin iyiliği ve bereketi artsın!

Adımızı müminlerle yazsın Meleklerin!
Bizi selâmını yayanlardan eyle Yâ Rab!
Selâmınla hasenatını çoğaltanlardan eyle bizi!
Selâmınla artır bizim bereketimizi!
Senin Selâmınla selâmlaşanlardan olmamızı nasip et!
Selâmınla al bizi Cennetine Ya Rab!
Cennette de bizi müjdenle Selâmla!

                                                       *****

” Ey Allah’ım! Sen Selâmsın ve Selâm Sendendir. Sen yücesin. Ey Celal ve İkram Sahibi”
                                                       ****
Kalbim ağlayarak şifa bulsa bugün.
Bugün, hoş kokulu otlarla süslü bir bahçeden;
Ilık bir meltem esse;
Ilık bir meltem esse Doğudan bugün!
Bugün bildiğim bütün kelimeler;
Rahmet yağmurlarıyla yıkansa!         
Ve Senin mübarek Kelimelerinle konuşsam artık!
Artık bütün sözlerim Selâm olsa!
Ve son nefesimi verirken Allah’ım;
Mübarek Kelimelerinle bana
Rahmet kapılarını açsan!
Ve o gün geldiğinde ben,
Senin mübarek Selâmınla gelsem Yanına!
Cennetinde de Rabb’im;
Beni mübarek Selâmınla Selâmlasan!

Âmin! Âmin! Âmin!
V’el hamdülillahi Rabb’il Âlemin!
                    

“Subhânallahi ve’l Hamdu lillahi”
 “Lâ ilahe illallahu vallahu ekber”
“Lâ havle ve lâ kuvvete illâ billah”

Eş Şehid


Şehîd: 

Allah (azze ve celle) insanların orada bulunmadıkça bilemedikleri şeyleri Bilen, Gören ve haberdar Olandır. 
Allah (azze ve celle) Şehîd’dir; kendisine şahitlik yapılandır. Şahadet kelimesiyle kullar, O’nun bir olduğuna şahitlik etmekte, böylece Kendisine ibadet etmeyi kabul ettiklerini göstermiş olmaktadırlar.
Allah’ın şahîd olmadığı hiçbir şey yoktur.
Meydana gelen her şey İlahi plânda gözlenmekte, izlenmekte ve asla unutulmamaktadır. Her şeye şahîd Olan Allah’ın (azze ve celle)  Şahîdliği ise bu kavramı en ileri mertebede İlahi plânda mevcut ve geçerli olduğu anlamına gelir.
Büyük küçük her şey Allah’ın (azze ve celle) murakabesi altındadır. Allah’ın (azze ve celle) İlahi gözetimi dışında kalmak hiçbir şey ve hiçbir kimse için mümkün değildir.
Şehîd Allah’ın (azze ve celle) açık gizli bütün yapılanları Bilen, görülmeyenleri Gören, işitilmeyenleri İşiten, her fısıltıyı Duyan Adıdır.
Kullara düşen Allah’ın (azze ve celle) Şehîd Adının idrakinde olarak O’na isyan etmekten korkmak ve yaptığı gizli açık her günahtan sonra tevbe ederek Allah’ın (azze ve celle) bağışlayacağını ümit etmektir.
Allah (azze ve celle) gerçekten bu dünyada ve âhirette her türlü gizliliğe ve fısıltılara şahîd olan tek Varlıktır.
Şahîd olan Allah’ın (azze ve celle) Varlığının altında insan tek bir an bile yalnız değildir!
                                                         ****
“Doğrusu Allah, her şeyin üzerinde Şahîd Olandır.” (Hac Suresi 17. Âyet Meali)
                                                         ****

Ey yerin göğün Sahibi!
Ey kalplerin Sahibi!
Ey bugünün ve yarının Sahibi!
Ey her şeyi Gören!
Ey her şeyi Duyan!
Ey her şeyi Bilen!
Ey her şeye Şahit Olan!
Ey Şehîd!
Ey yoluna ram olduğum Allah!

                                      ****
“Şahîd olarak Allah yeter.”  (Nisa SSuresi 79. Âyet Meali)
                                                        
                                                        ****
Senin Bir ve Tek Olduğuna şahitlik ederim Allah’ım!
Kulun ve Resulün Muhammed Mustafa’nın (Sallallahu aleyhi ve sellem)  son Peygamber olduğuna şahitlik ederim.
İndirdiğin Kitaba bütün varlığımla şahitlik ederim Rabb’im!
İndirdiğin Kuran’ın hürmetine;
Dinini yalnız sana hasrederek yaşayanlardan eyle bizi!
Bizi yüce Kuran’ın hâdimi yap Rabb’im!
Okuduğumuz Kuran şahit olsun en dar günümüzde bize!
En dar günümüzde Sen şahit ol bize Rabb’im!
Sen ki kalbimizden geçeni de Bilen;
Sen ki fısıltılarımızı bile Duyansın!
Kalbimizi Senden özge her şeye kapat Rabb’im!
Ve aç kalbimizi Sana!
Aç kalbimizi Rabb’im Kuran’a!
Kalbimizi aç Resulullah’a! (Sallallahu aleyhi ve sellem)
Resulullah’ın (Sallallahu aleyhi ve sellem) merhametiyle;
Resulullah’ın (Sallallahu aleyhi ve sellem) şefkatiyle;
Resulullah’ın (Sallallahu aleyhi ve sellem) imanıyla dolsun kalbimiz!
Ve Meleklerin şahit olsun buna!
Gecenin bittiği, gündüzün başladığı yerde birleşip şahitlik yapan Meleklerini
Boş gönderme hanemizden hiçbir sabah!
Her sabah şahit olsun Meleklerin Namazımıza!
Şahit olsun Meleklerin her an duamıza!
Duamıza âmin desin Meleklerin!
                                                      ****
“Hangi işi yaparsan yap Kuran’dan ne okursan oku, ne işte çalışırsan çalış, unutmayın ki, siz dalıp gitmişken, biz sizin üzerinizde şahîdiz. Ne yerde, ne de gökte zerre kadar hiçbir şey Rabbinin gözünden kaçmaz. Ne zerreden daha küçük, ne de ondan büyük!
Ancak bunların hepsi apaçık bir kitaptadır.” (Yunus Suresi 61. Âyet Meali)

                                                       ****
Seni görüyormuş gibi ibadet etmemizi nasip et bize Rabb’im!
Ki, biz seni göremesek de, Sen her an Görensin bizi!
Bütün gizlilikleri, incelikleri, sırları bilen yalnız Sensin!
Şahîd olduğun günahlarımızı affet Rabb’im Şehîd Adınla!
Sen her şeye Şahit’sin Rabb’im!
Ve ne çok günahımız var bizim!
Rabb’im!
Şimdi ağlamak vaktidir!
Kalbimizi yıkamak vaktidir şimdi.
Büyük küçük demeden bütün yaptıklarımızın okunacağı O Gün gelmeden
Tevbe etmemizi nasip et Sana!
Bağışla bizi Şehîd Adınla!
Gökte ay ve güneş durdukça;
Yıldızlar durdukça gökte
Kalbimiz Senin zikrinle şâd olsun Allah’ım!
Ve Sen Şahit ol Zikrimize Şehîd Adınla!
                                                        ****
“Andolsun insanı biz yarattık ve nefsinin kendisine fısıldadıklarını biliriz. Ve biz ona şah damarından daha yakınız.” Kaf Suresi 16. Âyet Meali)
                                                      ****
Ey Yüce Yaratıcı!
Ey nefsimin fısıldadıklarını bile bilen!
Ey şah damarımdan daha yakın bana!
Ey bana benden daha yakın!
Ey Şehîd!
Ey Allah!
                                                        ****
Sen ki her şeyin sahibisin!
Sen ki her şeyi gören ve Gözetensin!
Sen ki yegâne Koruyucumsun benim Rabb’im!
Dualarım şahidim olsun Dergâhında!
Sen kabul et dualarımı Rabb’im!
Günahlarımı bağışla!
Beni ateşin azabından koru!
Vicdanımdan akseden Sesin,
Susmasın son nefesime kadar!
Şah damarımdan daha yakın olan Adının hâdimi yap beni!
Beni Senin pür-ü pâk Dininin hadimi yap!
Herkesin tek tek hesaba çekileceği O Gün,
Büyük küçük demeden yaptıklarımızın sayılıp döküleceği O Gün,
Rabb’im!
Ne olur aleyhimde şahitlik yapmasın ellerim!
Dilim aleyhimde şahitlik yapmasın!
Gözlerim şahitlik yapmasın aleyhimde!
Elimi, dilimi, gözümü haramdan muhafaza eyle Rabb’im!
Merhamet kalemiyle defterleri tutan Meleklerin,
Aleyhimde şahitlik yapmasınlar ne olur!
İman ettiğim Şehîd Adının hürmetine;
Az amelime çok sevaplar veren Güzel adların hürmetine;
Beni hesap Gününde yalnız,
Hesap gününde beni ne olur Sensiz bırakma!

Âmin! Âmin! Âmin!
V’el hamdülillahi Rabbi’l âlemin!

Eş Şekur


Eş Şekûr

Kendisi için yapılan az bir amele çok sevap veren. Çok şükre lâyık olan, kendi rızası için şükredilen, şükür olarak yapılan iyi işlerin daha fazlasıyla karşılığını veren, insanlara nimetlerini artırarak şükür muamelesi yapandır. Şükür, iyiliği, iyilikle karşılamak demektir. Şükür, Allah'a (azze ve celle) karşı kulun yapması gereken vazifesidir. Şekûr aynı zamanda, az tâat karşılığında çok büyük dereceler veren, sayılı günlerde yapılan amel karşılığında âhiret âleminde sonsuz nimetler lûtfeden demektir. Bu mânaya Allah'tan (azze ve celle) başka hakikî sâhip yoktur.
                                                       ****
“…Şüphesiz Allah, şükrün karşılığını verendir, bilendir.” (Bakara Suresi 158. Âyet Meali)
                                                       ****

Ey İlk!
Ey Son!
Ey Selâm!
Ey Kudüs!
Ey Şekûr!
Ey Sensiz her şey hiç!
Ey Allah!


“Onlar, ona mihraplar, heykeller, havuzlar gibi çanaklar ve sabit kazanlardan her ne isterse yaparlardı. Çalışın ey Davud hanedanı, şükür için çalışın! Kullarım arasında şükreden azdır.” ( Sebe Suresi 13. Âyet Meali)

Sana şükretmem de Senin nimetlerindendir Allah’ım!
Nimetlerine sonsuz şükr olsun!
İyilik işleyene misliyle mükâfatlandıransın Sen Allah’ım!
İyilik yapacak güç ver bize!
Taatte devamlı olanlardan kıl bizi!
Şekûr Adınla Allah’ım!
Şükretmemizi nasip et Sana!

Öyle ise siz beni (ibadetle) anın ki ben de sizi anayım. Bana şükredin; sakın Bana nankörlük etmeyin!” (Bakara Suresi 152. Âyet Meali)

Yalnız Seni analım bugün Allah’ım!
Bugün ve Yarattığın her yeni gün;
Kalbimiz Senin Adınla yıkansın baştanbaşa!
Şâkir Sensin Allah’ım!
Şükür Sensin!
Şekûr Adınla Allah’ım;
Verdiğin nimetlere sonsuz sayısız şükr olsun!
                                                  ****

“Hatırlayın ki Rabbiniz size: Eğer şükrederseniz, elbette size (nimetimi) artıracağım ve eğer nankörlük ederseniz hiç şüphesiz azabım çok şiddetlidir! Diye bildirmişti." (İbrahim Suresi 7. Âyet Meali)
                                                  ****
And içtiğin Kelamınla Allah’ım!
Hiçbir noksan bulunmayan Yüce Kelamınla;
Müjdelediğin için bizi sonsuz, sayısız şükr olsun Sana!
Şükr olsun Yüce Kura’na!
Şükr olsun Resulullah’a! (Sallallahu Aleyhi Ve Sellem)
Şükr olsun Sana!
Şükrümüzü artır Yâ Rab!
Bizi şükredenlerden kıl!
Ateşin azabından koru bizi!
İkramınla ve Kereminle Rabb’im;
Verdiğin nimetlere ne kadar şükr etsek azdır yine!
Kelimeler yetmez nimetlerine şükretmeye!
Azı da çoğu da kabul Edensin Sen Rabb’im!
Az da olsa şükrümüz; 
Kabul et şükrümüzü Yüce Dergâhında!

                                              ****
Seni sevdiğim için şükr olsun Sana Allah’ım!
Seni sevmeyi öğrettiğin için şükr olsun Vedûd Adına !
Dilimi duaya alıştıran Adına şükr olsun Allah’ım!
Şükr olsun Lâtif Adına!
Müşkülleri çözen Adına şükr olsun Allah’ım!
Şükür olsun Fettah Adına!
Şükr olsun müjdelediğin Cennet ırmaklarına!
Nimetlerini görecek ışık verdiğin gözlerime şükr olsun!
Adını hatırlatıp her an, ferahlık veren tabiata şükr olsun Allah’ım!
Şükr olsun Musavvir Adına!
Ecel terini hatırlatan Adına şükr olsun!
Şükr olsun Âhir Adına!
Bize öğrettiğin bütün Güzel Adlarına şükr olsun Allah’ım!
Şükr olsun Esma ül Hüsna’na!
                                                ****
“Eğer Allah'a güzel bir borç verecek olursanız, onu sizin için kat kat arttırır ve sizi bağışlar. Allah Şekûr'dur Halim'dir.”  (Teğabün Suresi 17. Âyet Meali)

Ey sonsuz ve sınırsız nimetlerini kullarına Bahşeden!
Ey kullarına Lütufkâr!
Ey şükredenleri Seven!
Ey Şekûr!

Bir goncayı sabah zikrederken gören dallara şükr olsun!
Şükr olsun zikrinle açılan goncaya!
Kul olanları bir avuç pula;
Ve kibrinden başı değecekmiş gibi yürüyen bulutlara;
Sefilleri kahreden Adına şükr olsun!
Şükr olsun Kahhar Adına!
Nadanlardan, zalimlerden, zorbalardan;
İntikam alan Adına şükr olsun Allah’ım!
Şükr olsun Muntakim Adına!
Canları bağrına basan toprağa şükr olsun!
Şükr olsun bağrından canlar çıkaran toprağa!
Cennetini hatırlatan esrarlı rüzgârlara şükr olsun Allah’ım!
Şükr olsun tecelli eden bütün güzel Adlarına!
                                                         ****

“(Cennette şöyle) derler:'Bizden hüznü giderip yok eden Allah'a hamd olsun; şüphesiz Rabbimiz, gerçekten bağışlayandır, şükrü kabul edendir.” (Fatır Suresi 34. Âyet Meali)

                                                       ****
Sensiz gamdayım!
Kalbim hasta Seni unuttuğum her an dünyada!
Gamları silen Adına şükr olsun Allah’ım!
Şükr olsun kalbime inşirah veren Yüce Kelamına!
Geceyi aydınlatan Kamer’e şükr olsun!
Şükr olsun Kameri Yaratan Adına!
Şükr olsun ‘Yükselen Şafağa”
Yükselen şafağı Yaratan Adına şükr olsun!
Şükr olsun; zeytine, incire ve bala!
Arıya ilham veren Adına şükr olsun!
Karanlık göklerin derinliğinden yağan yağmura şükr olsun Allah’ım!
Şükr olsun yağmuru Yaratan Bâri Adına!
Denizler; dağlar; yapraklar; dalgalar; kumlar adedince şükr olsun Sana!
                                            ****
Son bulutta aheste aheste kaybolacak bir gün!
Bir gün, bilmeden sabah vaktine ulaşamayacağımızı;
Son secdemizi yapacağız belki bir akşam namazında!
Şahane bir güneş veda ederken semadan;
Biz de veda edeceğiz belki o gün dünyaya!
İşte o gün Allah’ım!
İşte o gün kaldır bizi ayağa!
Hiç olmadığı kadar yürekten ve candan;
Son şükrümüzü de bütün ruhumuzla yapalım Sana!
Son yolculuğumuzu çıkarken;
Yalnız olmayacağımızı o yolda;
Söz veren Adına şükr olsun Rabb’im!
Şükr olsun, sevdiklerini karşılayacağın Selâm Adına!

RABB


RABB:

Terbiye Edendir Allah. (azze ve celle), bizi terbiye Eden ve Edecek Olan O'dur.

Allah (azze ve celle), Yaratan, Besleyen, Sahip, Büyüten, Yetiştiren, Düzelten, Sahip çıkan, ayakta Tutan ve idare Edendir Bir şey'i derece derece yükselterek, gayesi olan en mükemmele erişinceye kadar kollayan; yarattığı her şeyi olgunlaştırıp kemâle erdiren, edep Verendir Allah. (azze ve celle)

Rabb İsmi, yüce Allah'ın (azze ve celle) umumî isimlerindendir. Âlemlerin devamını sağlayan yüce Allah, (azze ve celle) onların Rabbi'dir. Allah'ın (azze ve celle) her türlü eksiklikten münezzeh olan Rubûbiyeti ve O'nun neticesi olan terbiyesi, besleyip büyütmesi olmasaydı, kâinatta ne varlıktan, ne de tekâmül'den hiçbir eser bulunmazdı. Eğer bir kemâlimiz, bir terbiyemiz, ölçülü bir şekilde doğmamız, büyümemiz, yaşamamız ve ölmemiz varsa bunlarda yüce Allah'ın (azze ve celle) Rabb Sıfatının yansımasını görmemek mümkün değildir. Bu âlemde görülen ve bilinen her şeyde Yüce Allah'ın Sıfatlarının belirtisi vardır.

"Hamd âlemlerin Rabbi Allah'a mahsustur." (Fatiha Suresi 2. Âyet Meali)


Ey güneşin ve ay'ın Rabbi!

Ey rüzgarın ve yağmurun Rabbi!

Ey doğunun ve batının Rabbi!

Ey gecenin ve gündüzün Rabbi!

Ey yerin, göğün ve ikisi arasındakilerin Rabbi! Ey âlemlerin Rabbi!

Ey benim Rabb'im! Ey terbiye eden! Ey edep Veren! Ey Rabb!


"O, doğunun da batının da Rabbidir. O'ndan başka ilâh yoktur. Öyleyse yalnız O'nun himayesine sığın." (Müzzemmil Suresi 9. Âyet Meali)


Bütün kâinatın Rabbi Sensin Allah'ım;

Bütün hamdlar Sanadır!

Bizi bir damla sudan Yaratan ve şekil veren Sensin Rabb'im!

Bütün hamdlar Sanadır!

Bize hayat veren; Bize ruh veren;

Bize kalp veren Sensin Rabb'im!

Sanadır bütün hamdlar!


"Rabbinin Adını an. Bütün varlığınla O'na yönel."

(Müzemmil Suresi 8. Âyet Meali)


Ey öncekilerin ve sonrakilerin Rabbi!

Ey dünyanın ve Ahiretin Rabbi!

Ey hayatın ve ölümün Rabbi!

Ey her şeyi ölçüyle Yaratan!

Ey yol Gösteren!

Ey terbiye Eden!

Ey mülkünde ortağı Olmayan!


"Rahman ve Rahim Olan Allah`ın Adıyla Yarattığı şeylerin şerrinden,

Karanlığı çöktüğü zaman gecenin şerrinden, Düğümlere üfüren-kadınların şerrinden, Ve kıskandığı vakit kıskanç kişinin şerrinden sabahın Rabbine sığınırım!"

(Felak Suresi)


Rabb'im, bize emanet olarak verdiğin evlatlarımızı, en güzel şekilde terbiye etmemizi nasip et!

Senin bizi koruyup gözettiğin gibi Rabb'im;

Bizim de evlatlarımızı korumamızı nasip et! Hayır için teşvik etmemizi nasip et onları! Kur'an'ı öğrenen ve öğretenlerden olmalarını nasip et Rabb'im!

Ayaklarının Senin dosdoğru yolun üzerinde sapasağlam durmasını nasip et!

İlm ehli olmalarını nasip et evlatlarımızın Rabb'im! Evlatlarımızı ve onların soyundan gelecekleri Namaz kılanlardan eyle!

Terbiye eden Adınla Rabb'im;

Onlara güzel bir ahlâk nasip eyle!

Edep nasip eyle evlatlarımıza Rabb'im!

Evlatlarımızı doğruların önderleri yap!


"Rahman ve Rahim Olan Allah`ın Adıyla

De ki: İnsanların Rabbine sığınırım.

İnsanların malikine,

İnsanların (gerçek) ilahına;

‘Sinsice, kalplere vesvese ve şüphe düşürüp duran' vesvesecinin şerrinden;

Ki o, insanların göğüslerine vesvese verir (içlerine kuşku, kuruntu fısıldar);

Gerek cinlerden,gerek insanlardan olan bütün vesvesecilerin şerrinden Allah'a sığınırım!" (Nas Suresi)


Ey semavatın Rabbi!

Ey maşrıkın ve mağribin Rabbi!

Ey yüce arşın Rabbi! Ey bütün mahlûkatın Rabbi! Ey benim Rabb'im!

Sen Rabb'sın! En büyük terbiye edici Sensin Rabb'im! Rabb'im! Münkerden alıkoyan Namazla terbiye et ruhumu benim! Nefisleri terbiye eden Oruçla terbiye et Rabb Adınla beni! Sırf Senin rızan için kılanlardan Namazını; Ve Orucunu sırf Senin rızan için tutanlardan eyle beni Rabb Adınla Rabb'im!


Bir kapı aralanacak bir sabah belki;

Belki buğulu aynalarda kaybolacak yüzüm bir sabah.

Uçsuz bucaksız çöle bütün pırıltısını seren bir güneş gibi belki; Bir nur doğacak penceremden. Esrarlı bir âleme doğru çıkarken son yolculuğumda, Belki korkacağım! Ve toprağa konulurken bedenim bir gün; Orada, Yalnız olmadığımı anlayacağım! İşte o gün Rabb'im;

İşte o gün; Tek başıma,

Yapayalnız Gelirken Senin Kapına;

Meleklerin "Rabbin kim?" diye sorduğunda; Bütün ruhumla Rabb'im;

Bütün ruhumla "ALLAH" dememi nasip et bana!

Âmin! Âmin! Âmin!

V'el hamdülillahi Rabbil Âlemin!

Zül Celal-i Vel İkram


Zü'l-Celâli ve'l İkrâm:

Allah, (azze ve celle) Celâl, Azamet, Şeref, Kemâl Fazl-ı Kerem ve İkrâm Sahibidir. Her şeyin önünde boyun eğdiği yüce Varlıktır ki O, bütün varlıklarına her an türlü türlü ikramlarda bulunur. Celâl ve ululuk sahibidir. İkram ve ihsan edicidir. Hürmet ve saygıya yegâne lâyık ve tüm büyüklüklere sahip olandır. Celâl; büyüklük, ululuk manasınadır. Büyüklük alâmeti olan ne kadar kemâlât varsa hepsi Allah'a (azze ve celle) mahsustur. Mahlûkattaki kemâlât, O'nun kemâlinin zayıf bir gölgesi ve işaretidir. Mahlûkat üzerine akıp taşmakta olan sayıya gelmez, sınır kabul etmez nimetler hep O'nun ihsanı ve ikramıdır. O nimetlerin zerresinde olsun hiç kimsenin hakkı yoktur
...
"Büyüklük ve ikram sahibi Rabbinin Adı yücelerden yücedir."
(Rahman Suresi 78. Âyet Meali)

Ey bütün nimetlerin Sahibi olan Allah'ım!
Ey gerçek ihsan sahibi olan Allah'ım!
Ey gerçek fazl-ı kerem sahibi olan Allah'ım!
Ey gerçek âzamet Sahibi!
Ey gerçek ikram Sahibi!
Ey Zü'l Celal-i Ve'l İkram!
Ey Allah!
...
İhsanının ve ikramının sonu yoktur Allah'ım!
Sınırsız ve sonsuzdur nimetlerin!
Celal ve İkram Sahibisin Sen!
Sofran açıktır her an!
Müminde kâfir de rızıklanır bu sofradan!
İkramın dostlarınadır ancak, ey Zü'l Celal-i Ve'l İkram!
Sonsuz ihsanından ve ikramından bizi de nasipdar eyle!
Ya Ya Z'ül Celal-i Ve'l İkram!
Ya Allah!
Kerem ve ihsan Sahibisin Sen!
Bütün Azamet ve ikramlar Sana aittir!
Nimetini herkese, ikramını dostlarına Sunarsın!
Ya Z'ül Celal-i Ve'l İkram!
Ya Allah!
Dostun kıl bizi!
İhsanının ve ikramını esirgeme bizden!
...
Kayıp bir koru içinde yolunu şaşırmış bir serçe gibiyiz şimdi,
İhsanına muhtacız Allah'ım!
İkramına muhtacız!
"Nefsin arzuladığı her şey"i Sunduğun Cennetine al bizi Rabb'im!
İkramınla bizi altından ırmaklar akan Cennetine al!
"Yapılan ikramın son derece ihtişamlı olduğu" Cennetine al bizi Rabb'im!
"Yemişleri ve gölgelikleri sürekli olan" Cennetini ikram eyle bize!
Bize Allah'ım;
Cennetine girecek ameller yapmamızı nasip eyle!
Ne kadar günahkâr olsak da;
Tevbe edecek güç ver bize Rabb'im!
Tevbemizi kabul eyle Dergâhında!
Z'ül Celal-i Ve'l İkram Adının hürmetine ya Rab!
İkramını ve ihsanının esirgeme bizden!
Bizden rahmetini esirgeme!
...
"Ancak azamet ve ikram sahibi Rabbinin zâtı bâki kalacaktır."
(RahmanSuresi 27. Âyet Meali)
...
Ey âzamet ve İkram sahibi!
Ey Z'ül Celal-i Ve'l İkram!
En bahtsız günümüzde sabr-ı cemil ikram eyle bize!
Ve ikram eyle Yüce Adının güzelliğini kalbimize!
İkram ettiğin gibi ilmi Ali'ye; (r.a)
Bize de Seni bilecek ilim ikram eyle!
Ebubekir'e (r.a) cömertlik ikram ettiğin gibi Allah'ım!
Cömertlik ikram eyle bize de!
Z'ül Celal-i Ve'l İkram Adınla Rabb'im!
Ömer'in (r.a) etrafa haşyet salan imanından ikram eyle!
Ve Osman'ın (r.a) edebinden ikram eyle bize;
Ya Z'ül Celal-i Ve'l İkram!
Müeddep kullarından eyle bizi!
...
Resulullah'ın (sallALLAHu aleyhi ve sellem) diliyle şahitlik ederim şimdi Sana.
"Allahumme ente's Selâmu ve minke's Selâmu tebârekte yâ Zü'l Celâli Ve'l İkrâm!"
"Ey Allah'ım!
"Sen Selamsın ve Selam Sendendir!. Sen yücesin! Ey Celal ve İkram Sahibi!"
...
Dostluğuna muhtacız Allah'ım!
Senin Kapına gelen boş dönmez!
Mahrum edilmez senin Kapına gelen!
Bize dostluğunu bahşet!
İhsanını bahşet bize Allah'ım!
Z'ül Celal-i Ve'l İkram Adınının hürmetine;
İkramda bulun bize ‘o dehşetli gün' de.
‘O dehşetli gün'de Allah'ım!
‘Arşın gölgesinde gölgelenenlerden' eyle bizi!
Âmin! Âmin! Âmin!
V'el Hamdülillahi Rabbi'l Âlemin!
Related Posts with Thumbnails