Varlığı mümkün olan bütün varlıkların gerçek Sahibi ve tek Varisidir Allah (azze ve celle).Fakat Allah( azze ve celle) kerem ve ihsan sahibi olması nedeniyle, bazı eşyayı geçici olarak kullarının mülkiyetine vermiştir. İnsanlar ölümlü Allah (azze ve celle) ise Bâki'dir.
Bu yüzden insanlar öldüklerinde sahip oldukları eşyalar, ilk Sahibi olan Allah'a (azze ve celle) kalır. Allah'ın (azze ve celle) Vâris olmasından maksat işte budur.
Servetlerin geçici sahipleri yok olduktan sonra da varlığı devam eden ve o servetlerin Sahibi olan, Varlığının sonu olmayan, her şey yok olunca diri kalacak olan mülkün tek ve hakiki Sahibi yalnız O'dur.
Allah'ın (azze ve celle) tek Vâris olduğuna iman eden kulların eşyaya, mala mülke önem vermesi, hiç ölmeyecekmiş gibi mal biriktirmesi, malını paylaşmaması, durmadan mal mülk edinmek için çabalaması mümkün değildir!
"Şüphesiz biz diriltir ve biz öldürürüz! Ve her şeye biz vâris oluruz." (Hicr Suresi 23. Âyet Meali)
Ey biçarelerin Sahibi olan Allah'ım!
Ey kimsesizlerin Kimsesi!
Ey en yüce Kelâmın Sahibi!
Ey yoktan var Eden Allah'ım!
Ey Kâbe'nin Sahibi!
Ey mülkün gerçek Sahibi!
Ey Vâris!
Yegâne Vâris Sensin Allah'ım!
Sen vârislerin en hayırlısısın!
Bizi biçarelere yoldaş yap Allah'ım!
Kimsesizlere kol kanat gerenlerden eyle bizi!
Mübarek Kelâmına uyanlardan eyle!
Yönümüzü Kâbe'den ayırma bizim Allah'ım!
Kalbimizi bizim Rabb'im, Kâbe'den ayırma!
"Bugün mülk kimindir? Bir ve Kahhâr olan Allah'ındır."
(Mümin Suresi 16. Âyet Meali)
Ekip biçmeden, karınlarını doyuran;
Zâkir kuşlar anlattılar ‘Mülkün Sahibini'
Hepsi birden kanatlanıp gittiler sonra meçhule.
Yıkık bir mezar başında, ağlayan bir söğüt anlattı Vâris'i bana;
Dalları titredi hakikatin ağırlığından.
Ve çoktan kurumuş bir sebile rastladım;
Soğuk taşlarına kazılı kitâbe dile geldi sanki birden;
Eski zamanlardan üstüne nakşolan sırrı fısıldadı usulca:
"El-Bâki...Hüvel-Bâki"
"Bâki kalan yalnız O'dur"
Geriye kalan her ne varsa masivaydı,
Sendin tek Bâki!
Sendin tek Vâris!
"Yeryüzüne ve onun üzerindekilere ancak biz vâris oluruz ve onlar ancak bize döndürülürler."
(Meryem Suresi 40. Âyet Meali)
Sen ki mülkün gerçek Sahibisin Allah'ım;
Sen ki eşyanın;
Sen ki duygunun;
Sen ki ruhun;
Gerçek Sahibisin;
Verdiğin her ne varsa şu yeryüzünde,
Onu bize bereketli kıl Allah'ım!
Ebubekir (r.a) gibi tasadduk edenlerin mirasçısı kıl bizi!
Ali (r.a) gibi ilminin sadakasını verenlerin mirasçısı kıl!
Resulullah'a (SallALLAH u aleyhi ve sellem) bahşettiğin güzelliklerin,
En güzel mirasçısı kıl bizi!
Resulullah'ın (SallALLAH u aleyhi ve sellem) mirasını kalbinde taşıyanlardan eyle bizi!
Ey ihtişamlı gök kubbenin,
Ve bereketli yeryüzünün Sahibi olan Allah'ım!
Ey Vâris!
Gökler genişliğince Seni bilmeyi bağışla bize!
Bereketli buğday tarlalarına dönsün kalbimiz Adınla her an!
Yeryüzü genişliğince yıkansın ruhumuz Vâris Adınla!
Ruhumuz, Senin Rahmetinle yıkansın Allah'ım!
"Biz, refahından şımarmış nice memleketi helâk etmişizdir. İşte yerleri! Kendilerinden sonra oralarda pek az oturulabilmiştir. Onlara biz vâris olmuşuzdur"
Kasas Suresi 58. Âyet Meali)
Nice pâk yüzlüler toprak olup gittiler bir bir.
Nice vazgeçilmezlerden vazgeçti sevdikleri;
Topraktan gelip, toprağa gittiler. Göklerde yıldız olmak isteyenler; Toprak oldular şimdi!
Şerle koyun koyuna yaşayıp zelil olanlar;
Şimdi toprak oldular!
Servet kazandıkça esfeli safiline dönüp alçalanlar;
Toprak oldular şimdi!
Kibirden toprağı delecek gibi yürüyenler;
Şimdi toprak oldular!
Allah'tan (azze ve celle) korkmadan mazlumları kendisine bende sananlar;
Toprak oldular şimdi!
Saltanatlarını bırakıp gitti saltanat sahipleri.
İblisle kol kola, fesadın bin türlüsüne bulaşanlar;
Şimdi toprak oldular!
Ve toprak oldular her gün başka bir ilaha tapınanlar!
Geriye ne kaldı onlardan?
Topraktan yarattığın canlar karıştılar toprağa Allah'ım!
Toprak örttü bütün heveslerini!
Anladıklarında gerçek Vârisin kim olduğunu;
Toprakla bir olup ağladılar!
Zekeriyya'nın (Aleyhisselam) diliyle dua ediyorum şimdi Sana Allah'ım;
Duamı kabul et Dergâhında!
"...Rabbim! Beni tek başıma bırakma!
Sen, vârislerin en hayırlısısın, (her şey sonunda Senindir)."
(Enbiya Sûresi 89. Âyet Meali)
Âmin! Âmin! Âmin!
Velhamdülillahi Rabbil Âlemin!
Bu yüzden insanlar öldüklerinde sahip oldukları eşyalar, ilk Sahibi olan Allah'a (azze ve celle) kalır. Allah'ın (azze ve celle) Vâris olmasından maksat işte budur.
Servetlerin geçici sahipleri yok olduktan sonra da varlığı devam eden ve o servetlerin Sahibi olan, Varlığının sonu olmayan, her şey yok olunca diri kalacak olan mülkün tek ve hakiki Sahibi yalnız O'dur.
Allah'ın (azze ve celle) tek Vâris olduğuna iman eden kulların eşyaya, mala mülke önem vermesi, hiç ölmeyecekmiş gibi mal biriktirmesi, malını paylaşmaması, durmadan mal mülk edinmek için çabalaması mümkün değildir!
"Şüphesiz biz diriltir ve biz öldürürüz! Ve her şeye biz vâris oluruz." (Hicr Suresi 23. Âyet Meali)
Ey biçarelerin Sahibi olan Allah'ım!
Ey kimsesizlerin Kimsesi!
Ey en yüce Kelâmın Sahibi!
Ey yoktan var Eden Allah'ım!
Ey Kâbe'nin Sahibi!
Ey mülkün gerçek Sahibi!
Ey Vâris!
Yegâne Vâris Sensin Allah'ım!
Sen vârislerin en hayırlısısın!
Bizi biçarelere yoldaş yap Allah'ım!
Kimsesizlere kol kanat gerenlerden eyle bizi!
Mübarek Kelâmına uyanlardan eyle!
Yönümüzü Kâbe'den ayırma bizim Allah'ım!
Kalbimizi bizim Rabb'im, Kâbe'den ayırma!
"Bugün mülk kimindir? Bir ve Kahhâr olan Allah'ındır."
(Mümin Suresi 16. Âyet Meali)
Ekip biçmeden, karınlarını doyuran;
Zâkir kuşlar anlattılar ‘Mülkün Sahibini'
Hepsi birden kanatlanıp gittiler sonra meçhule.
Yıkık bir mezar başında, ağlayan bir söğüt anlattı Vâris'i bana;
Dalları titredi hakikatin ağırlığından.
Ve çoktan kurumuş bir sebile rastladım;
Soğuk taşlarına kazılı kitâbe dile geldi sanki birden;
Eski zamanlardan üstüne nakşolan sırrı fısıldadı usulca:
"El-Bâki...Hüvel-Bâki"
"Bâki kalan yalnız O'dur"
Geriye kalan her ne varsa masivaydı,
Sendin tek Bâki!
Sendin tek Vâris!
"Yeryüzüne ve onun üzerindekilere ancak biz vâris oluruz ve onlar ancak bize döndürülürler."
(Meryem Suresi 40. Âyet Meali)
Sen ki mülkün gerçek Sahibisin Allah'ım;
Sen ki eşyanın;
Sen ki duygunun;
Sen ki ruhun;
Gerçek Sahibisin;
Verdiğin her ne varsa şu yeryüzünde,
Onu bize bereketli kıl Allah'ım!
Ebubekir (r.a) gibi tasadduk edenlerin mirasçısı kıl bizi!
Ali (r.a) gibi ilminin sadakasını verenlerin mirasçısı kıl!
Resulullah'a (SallALLAH u aleyhi ve sellem) bahşettiğin güzelliklerin,
En güzel mirasçısı kıl bizi!
Resulullah'ın (SallALLAH u aleyhi ve sellem) mirasını kalbinde taşıyanlardan eyle bizi!
Ey ihtişamlı gök kubbenin,
Ve bereketli yeryüzünün Sahibi olan Allah'ım!
Ey Vâris!
Gökler genişliğince Seni bilmeyi bağışla bize!
Bereketli buğday tarlalarına dönsün kalbimiz Adınla her an!
Yeryüzü genişliğince yıkansın ruhumuz Vâris Adınla!
Ruhumuz, Senin Rahmetinle yıkansın Allah'ım!
"Biz, refahından şımarmış nice memleketi helâk etmişizdir. İşte yerleri! Kendilerinden sonra oralarda pek az oturulabilmiştir. Onlara biz vâris olmuşuzdur"
Kasas Suresi 58. Âyet Meali)
Nice pâk yüzlüler toprak olup gittiler bir bir.
Nice vazgeçilmezlerden vazgeçti sevdikleri;
Topraktan gelip, toprağa gittiler. Göklerde yıldız olmak isteyenler; Toprak oldular şimdi!
Şerle koyun koyuna yaşayıp zelil olanlar;
Şimdi toprak oldular!
Servet kazandıkça esfeli safiline dönüp alçalanlar;
Toprak oldular şimdi!
Kibirden toprağı delecek gibi yürüyenler;
Şimdi toprak oldular!
Allah'tan (azze ve celle) korkmadan mazlumları kendisine bende sananlar;
Toprak oldular şimdi!
Saltanatlarını bırakıp gitti saltanat sahipleri.
İblisle kol kola, fesadın bin türlüsüne bulaşanlar;
Şimdi toprak oldular!
Ve toprak oldular her gün başka bir ilaha tapınanlar!
Geriye ne kaldı onlardan?
Topraktan yarattığın canlar karıştılar toprağa Allah'ım!
Toprak örttü bütün heveslerini!
Anladıklarında gerçek Vârisin kim olduğunu;
Toprakla bir olup ağladılar!
Zekeriyya'nın (Aleyhisselam) diliyle dua ediyorum şimdi Sana Allah'ım;
Duamı kabul et Dergâhında!
"...Rabbim! Beni tek başıma bırakma!
Sen, vârislerin en hayırlısısın, (her şey sonunda Senindir)."
(Enbiya Sûresi 89. Âyet Meali)
Âmin! Âmin! Âmin!
Velhamdülillahi Rabbil Âlemin!